Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1099 E. 2023/1178 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1099 – 2023/1178
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1099
KARAR NO : 2023/1178

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……….
ÜYE : ……….
ÜYE : ………..
KATİP : ……….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2020
NUMARASI : 2019/296 Esas, 2020/435 Karar
DAVACI :……………
VEKİLİ : Av……………
DAVALI :…………
VEKİLLERİ : Av…………..
Av. ………….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
YAZIM TARİHİ : 08/11/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/06/2020 tarih ve 2019/296 Esas, 2020/435 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında özel güvenlik hizmet alımına ilişkin sözleşme yapıldığını, davalıya bağlı tesislerde özel güvenlik hizmetinin müvekkili şirket tarafından verildiğini, dava dışı …’ın davalıya bağlı birimlerde çalışırken iş akdinin sonlandırıldığını, … tarafından … 4. İş Mahkemesinin 2016/170 esas sayılı dosyası ile açılan dava sonucu hüküm altına alınan işçilik alacaklarının … İcra Müdürlüğü nün ……. esas sayılı dosyasına müvekkili şirket tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin yaptığı ödeme nedeniyle zarara uğradığını, 4857 sayılı Kanunun 112. maddesi uyarınca asıl işverenin sorumlu olduğunu, işçinin iş akdinin fesihinde müvekkili şirkete atfı kabil bir kusur olmadığını beyanla dava dışı işçiye ödenen ……….. TL’sinin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, …’ın kurumlarının yapmış olduğu hizmet alım ihalesini kazanan şirkette çalıştığını ve iş akdine de bu şirketin son erdiğini, müvekkili kurum ile davacı arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca işçilik alacaklarından davacının sorumlu olduğunu, beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; “….Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davacı alt işverenin ödediği işçilik alacaklarının işveren konumundaki davalının sorumlu olduğu yönünde iddiasından ibaret olup kesinleşen iş mahkemesi kararı nedeniyle alacak miktarında tereddüt bulunmamaktadır. Bilirkişi raporunda imzasız olarak bahsedilen hizmet alım sözleşmesinin taraflarda imzalanmış hali mahkemeye sunulduğundan bu konudaki eksiklik giderilmiştir. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere taraflar arasında uyuşmazlığın çözümünde borçlar kanunun uygulanması gerektiği taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tarafları bağlayacağı kabul edildiğinden davacının dava dışı işçiye ödenmiş olan işçilik alacaklarından alt işverenlerin kendi dönemleri ile sınırlı olarak sorumlu oldukları kabul edilmektedir. Teknik Şartnamenin 7/12 maddesi “yüklenici, çalıştırdığı özel güvenlik görevlilerinin her türlü özlük haklarını karşılamak ve ödemek zorundadır. Bu konularda idarenin hiçbir sorumluluğu yoktur.” şeklinde sözleşildiğine göre davacının açmış olduğu davanın haksız olduğuna karar verilerek davanın reddine….” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kurum ile müvekkili şirket arasında özel güvenlik hizmeti teminine ilişkin sözleşme bulunduğunu, dava dışı işçi …’ın davalı … Genel Müdürlüğü ve bağlı birimlerde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, hizmet akdinin asıl işverenden gelen talep üzerine devamsızlık nedeniyle sonlandırıldığını, dava dışı işçi …’ın … 4. İş Mahkemesinin 2016/170 esas sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine dava açtığını, Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, anılan Mahkemece verilen kararın Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından onanması üzerine dava dışı işçi müvekkil şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2014/989 esas sayılı dosyası ile icra takibi açtığını ve dava dışı işçiye ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin asıl işverenin sorumluluğunda olmasından dolayı asıl işveren olan … Büyükşehir Belediyesi’nce … hakkında işbu rücu’en alacak davasının ikame edildiğini, yapılan yargılama sonucunda yerel Mahkemece verilen davanın kısmen reddine yönelik kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin 4857 sayılı yasanın değişik 112. maddesini nazara almadığını, 4857 sayılı yasada 11/09/2014 tarihinde yapılan değişikliğin yoruma mahal bırakmayacak şekilde açık ve net olduğunu, bu hükmün asıl işveren olan davalıya sorumluluk yüklediğini, dava dilekçelerinde belirtmiş oldukları bu kanun hükmünün neden göz önüne alınmadığına dair gerekçeli kararda bir cümle zikredilmediğini, Mahkeme kararlarının gerekçeli olmak zorunda olduğunu, bu kanuni düzenlemenin neden nazara alınmadığının Mahkeme tarafından açıklanması gerektiğini, dava dışı işçinin hizmet akdinin sonlandırılmasında taraflarına atfı kabil kusurlarının bulunmadığını belirterek, açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına ve davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak davasıdır.
Dosya arasında bulunan teknik şartnamenin 14/2.maddesinde hizmet sözleşmesinden doğan tüm sorumluluğun davacıya ait olduğu, davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken ………. TL harçtan, peşin alınan ……….TL’nin mahsubu ile bakiye ……… TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere 08/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”