Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1096 E. 2023/1177 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1096
KARAR NO : 2023/1177

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2022
NUMARASI : 2022/286 Esas, 2022/410 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …

Av. …
Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
YAZIM TARİHİ : 08/11/2023

Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/04/2022 tarih ve 2022/286 Esas, 2022/410 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğü’nün…… esas sayılı dosyasıyla başlattıklarını icra takibinin davalının haksız itirazıyla durduğunu, takibin 6 adet senede dayalı olarak başlatıldığını, davalının imzaya yönelik bir itirazı bulunmadığından bu belgelerin İcra ve İflas Kanunu’nun 68.maddesi kapsamında borç ikrarı içeren belge niteliği taşıdıklarını, ayrıca müvekkilinin Türk Ticaret Kanunu”nun 732.maddesi hükmü gereğince bonoda 3 yılık zamanaşımı süresinin dolmasından itibaren 1 yıllık içinde başvuru hakkı bulunmakta olup bu kapsamda açılan davalar için keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispat etme yükümlülüğünün getirildiğini, huzurdaki dava için de bu kuralın geçerli olduğunu,dava şartı olarak arabuluculuk yoluna başvurduklarını ancak netice alamadıklarını iddia ederek, itirazın iptali ile davaya konu takip dosyasının kaldığı yerden devamına, ayrıca asıl alacak üzerinden % 20 oranından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı olan 6 adet bono zamanaşımına uğramış olup kambiyo vasfını vasfını yitirdiği için davanın genel mahkemelerin görevine girdiğini savunarak mahkemenin görevine itiraz ettiklerini, davanın esasına ilişkin olarak, takip dayanağı olan bonolar kambiyo vasfını yitirdiğine göre davacının alacaklı olduğunu ispat etmekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin ekonomik sıkıntılar yaşayan davacının taşınmazını eşi … adına satın aldığını, ……-TL para yatırılarak davacının 3. kişilere olan borçları ödenerek taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını ve satışın bu şekilde gerçekleştirildiğini, davacıya ayrıca …….-TL elden ödeme yapıldığını, satış bedelinin kalan kısmının taksitlendirildiğini, davalının taşınmazı satışa çıkarması üzerine yaptıkları piyasa araştırmasında 2016 yılında Kilis ilinde bu minvalde bir taşınmazın bedelinin davacı ile aralarında kararlaştırdıkları tutara kıyasla yarısı kadar olduğunu anlamaları üzerine davacı ile tekrar anlaşma yaptıklarını ve taksitlere istinaden verilen 12 adet bononun 6 tanesinin ödenmesi, kalanlarının ödenmemesi yönünde uzlaşma sağladıklarını, müvekkilinin bu kapsamda 6 adet bono bedelini ödediğini, davacıya herhangi bir borcunun kalmadığını, davacının aralarındaki anlaşmaya uymayarak bonoları iade etmediği gibi üzerinden 4 yıl geçtikten sonra haksız yere icra takibi başlattıklarını savunarak öncelikle mahkemenin görevsziliği nedeniyle davanın usulden reddine, Dairemiz aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini, davacının kötüniyetli olarak takip başlatması sebebiyle % 20 oranından az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “….Mahkememizce verilen yukarıda açıklanan………. Karar sayılı hükme karşı yasal süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. … Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesi’nin ………..Karar sayılı ilamıyla nispi harcın eksik alınması nedeniyle Mahkememiz kararı bozulmuştur.
Bozma kararı sonrasında dava dosyası yeniden Mahkememize gönderilmiş, dava dosyası yukarıda belirtilen esasa kaydedilmiş, bozma ilamında işaret edilen harç eksikliği davacı taraftan tamamlatılmıştır. Dosyada noksanlık bulunmaması sebebiyle davacı vekilinin 25/04/2022 tarihli dilekçesindeki talebi de gözetilerek duruşma günü açılmasına gerek görülmemiş, aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün……. Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali ile takibin aynı koşullarla kaldığı yerden devamına,
2-Asıl alacak (………. -TL) üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine….” karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkemenin, dava dilekçesinde belirttikleri hususlarda araştırma yapmaksızın eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verildiğini, davacının … İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosyası ile haksız şekilde icra takibi başlattığını, bu takibin müvekkilinin itirazı üzerine durduğunu fakat yerel mahkemenin davacı tarafın talep ettiği itirazın iptalini kabul ettiğini ve takibin aynı koşullarla kaldığı yerden devam etmesine karar verdiğini, dava dilekçelerinde ayrıntılı şekilde belirttikleri üzere davaya konu bonoların zamanaşımına uğramış olup kambiyo vasfını yitirdiğini, davanın esasına ilişkin olarak takip dayanağı olan bonolar kambiyo vasfını yitirdiğinden bu durumda davacının alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, ayrıca hukuki ilişki yönünden yerel mahkemece tanıklarının da dinlenilmediğini ve tüm usul itirazlarının reddedildiğini belirterek, usul ve kanuna aykırı mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, kambiyo senetlerini dayanak yapılarak başlatılan ilamsız takibe davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatına ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, davacının zaman aşımına uğramış çekler nedeniyle ilamsız takip başlattığı, davalının bu takibe itiraz ettiği yapılan yargılama sonucunda davalının taraflar arasında satış bedelinin tenzil edilerek 6 adet bono bedelinin ödenmemesinin kararlaştırıldığına dair iddiasını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararı davalının istinaf ettiği anlaşılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli ……. TL harçtan peşin alınan ……. TL harcın mahsubu ile bakiye …… TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nin 353/1-b-1 ve 362/1-a maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 08/11/2023


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”