Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1070 E. 2022/1402 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1070
KARAR NO : 2022/1402

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :..
ÜYE :..
ÜYE :..
KATİP :..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2022
NUMARASI : 2021/975 Esas, 2022/366 Karar
DAVACI : ..
VEKİLLERİ : Av.
Av..
DAVALI : . ..
VEKİLİ : Av. ..

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
YAZIM TARİHİ : 28/09/2022

Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15/02/2022 tarih ve 2021/975 Esas, 2022/366 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, tıbbi atıklarının toplaması, taşıması ve sterilizasyon yöntemi ile bertaraf edilmesi işinin gerçekleşmesi için müvekkili şirketle tıbbi atık sözleşmelerini imza altına aldıklarını, müvekkili şirketin sözleşmelerin kendisine yüklediği edimleri yerine getirdiğini ancak davalı şirketin fatura bedellerini müvekkili şirkete ödemediğini, bunun üzerine davalı tarafa …… Noterliği’nden gönderilen ….tarihli ….. yevmiye nolu ihtarname ile bakiye borcun 7 gün içerisinde ödemesi için süre verildiğini, verilen sürede de borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasıyla faturaya dayalı olarak 67.503,55 TL asıl alacak ve 27.788,02 TL işlemiş faiz toplamı 95.291.57 TL’nin tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı 09/11/2016 tarihinde borca itiraz ederek 14/11/2016 tarihinde takibi durdurduğunu, davalı borçlunun itiraz ettiği faiz oranı da taraflar arasında yapılan sözleşmelerin 5/b maddesi çerçevesinde (6183 S.K. hükümlerine göre) gecikme durumunda ödeyeceği kararlaştırılan faiz oranı olup faturalarla birlikte söz konusu faiz oranı da kesinleştiğini, bu nedenlerle borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu sözleşmelerde belirlenen 6183 S.K. ‘da belirtilen faiz oranıyla ödemesine ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, zamanaşımı itirazında da bulunduklarını, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, daha evvel müvekkili şirkete davacı şirket vekili tarafından icradan gönderilen icra emrine yasal süresi içerisinde itiraz ederek takibe konu borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize açıkça itiraz ettiklerini, davacının davalıya teslim ettiğini iddia ettiği mallara ilişkin irsaliyelerde, davalı şirket olan müvekkili şirket veya onun adına mal teslim almaya yetkili başka bir şahsa ait imza bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması, ortaya konulması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “…Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, alınan bilirkişi raporları, ticari defter ve belgeler, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde : Davacı ile davalı arasında imzalanan 08/09/2014 ve 10/09/2015 tarihli tıbbi atık sözleşmesi gereğince davacının davalı tarafından üretilen tıbbi atıkları bertaraf etmek üzere edimlerde bulunduğu, ticari defter ve belgeler incelendiğinde bu kapsamda davacının davalıdan dava konusu icra takip konusu olan 67.524,29 TL asıl alacak ve 11.121,85 TL faiz miktarı yönünden alacaklı olduğu, takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının Diyarbakır 5. İcra Dairesi’nin 2016/7908 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 67.503,55 TL asıl alacak, 11.121,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 78.625,40 TL üzerinden takip talebindeki koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likit olduğu anlaşılmakla hükmedilen 67.503,55 TL’nin %20 si oranında hesaplanacak olan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece 15.02.2022 tarihinde verilen kabul kararının olaya, usule ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılması gerektiğini, öncelikle cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde dayanmış oldukları delillerin tamamını fiziken mahkemeye sunmalarının mümkün olmayıp şirketin bilgisayarlarında kayıtlı halde olduğundan yargılama esnasında mali müşavir bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesinin talep edildiğini ancak bu taleplerinin yerel mahkeme tarafından haksız ve gerekçesiz bir şekilde reddedildiğini, yine davacının, müvekkil şirkete teslim ettiğini iddia ettiği mallara ilişkin ırsaliyelerde, müvekkil şirket veya onun adına mal teslim almaya yetkili bir şahsa ait imza bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılmadan sadece davacı kayıtları baz alınarak alınarak hazırlanan rapora göre hüküm kurulduğunu dolayısıyla denetime elverişli olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, yerel mahkemenin eksik incelemeyle verdiği nihai kararın haksız ve hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5370,90 TL harçtan, peşin alınan 1343,26 TL’nin mahsubu ile bakiye 4027,64 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-HMK 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/09/2022

…..
Başkan
….
e-imzalıdır.
……
Üye
…….
e-imzalıdır.
……
Üye
……..
e-imzalıdır.
…..
Katip
…..
e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”