Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/107 E. 2022/354 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/107
KARAR NO : 2022/354

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN VEKİLİ : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2019
NUMARASI : 2017/105 Esas, 2019/1264 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

İLİŞKİLİ KİŞİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
YAZIM TARİHİ : 28/02/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13/11/2019 tarih ve 2017/105 Esas, 2019/1264 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. Meşrubat Ltd. Şti.’ne alınacak malların karşılığı olarak …. Bankası A.Ş ….. Şubesine ait … nolu …. keşide tarihli … TL bedelli, aynı bankanın aynı şubesine ait …. nolu, ….keşide tarihli, …TL bedelli, …nolu, … keşide tarihli, … TL bedelli çekleri sadece miktarlarını yazarak keşide ettiğini, … şirketi ile müvekkili arasındaki ilişki sadece görüşme aşamasında kaldığını ve herhangi bir alım satım ilişkisi olmadığını ve borcun doğmadığını, buna rağmen …’nin müvekkiline ait çeklerin keşide tarihlerini atarak borçlarına karşılık olarak davalı ….A.Ş’ye tahsil amaçlı ciro ettiğini, …. Şti.’nin ödeme güçlüğü içerisine girdiğin, üretimini durdurduğunu ve yapılan takiplere karşı iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğunu, davalının tahsil cirosu ile almış olduğu çekleri takas odasına süresi içerisinde tahsil cirosu ile ibraz ettiğini, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince verilen tedbir kararları uyarınca çeklerin ödenmediğini, davalı …. A.Ş’nin … Şti.’ne ve dolayısıyla kendisine karşı tahsil cirosunun niteliği gereği öne sürülebilecek borçlu olunmadığına ilişkin itirazı engelleyebilmek için çeklerde sahtecilik yaparak tahsil cirosunu iptal ettiğini ve temlik cirosu haline getirmeye çalıştığını, bu nedenle bunu yapan banka şubesi hakkında suç duyurusunda bulunulacağını, çekin takas odasına ibraz edilip arkasının yazılmasından sonra, davalı tarafından tahsil cirosu iptal edildiği anda çek üzerindeki tasarruf yetkisinin tamamen davalının elinden çıktığını, çizilmiş veya iptal edilmiş cironun kanun gereği yok hükmünde olduğunu, bu aşamada çek ile ilgili tasarruf ve alacak hakkının sadece çekin lehdarı ….. Ltd. Şti.’nin olduğunu, davalının ise temlik cirosu ile kendisini çekin alacaklısı ve 3. kişi konumuna sokmaya çalıştığını, tahrifat yapılan çekler ile ile …. İcra Müdürlüğünün…… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, açıklanan tüm bu nedenlerle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve % 20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın banka borçlusu …..Meşrubat ve Gıda Paz. Dağ. Tic. Ltd. Şti. hakkında kullanılan genel kredi sözleşmesi kaynaklı alacağın tahsili için …… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe başladıklarını, kredi borçlusunun bu borcu geri ödeme aracı olarak dava konusu 3 adet çeki verdiğini ve çekler için … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe başladıklarını, müvekkili banka ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını ve dava konusu çeklerin dava dışı şirket tarafından müvekkili bankaya ciro edildiğini, kişisel def’ilerin sadece taraflar arasında ileri sürülebileceğini, 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceğini, davacı tarafın itiraz dilekçesinde, takip konusu çekin müvekkili bankanın tahsil cirosu ile almış olduğunu ancak takas odasına tahsil cirosu olarak ibraz edilmesinden sonra müvekkili banka tarafından çeklerde tahrifat yapılarak tahsil cirosunu iptal ederek temlik cirosu eklendiğini ve bu şekilde resmi evrakta sahtecilik suçu işlediği yönündeki itirazlarının tamamen usul ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini ve % 40’dan aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; “…Mahkememizce davaya konu edilen çekler ……İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasından gönderilmesi talep olunmuş ve gönderilen çeklerin incelenmesinde; mevcut çeklerin arkasında yer alan lehtarın cirosunda rehin cirosu olduğuna ilişkin bir açıklık bulunmadığı, çek tevdi bordrosunda da çeklerin tahsil temlik cirosu ile verildiğinin yazılı olduğu, davacı ile davalı ….Meşrubat Gıda Dağ. Şti. arasındaki şahsi ilişkiden doğan defilerin ancak bu defilerin doğumuna etken olan kişiler arasında ileri sürülebileceği bu bağlamda davacı-borçlu, temlik edene karşı sahip olduğu şahsi defileri iyiniyetli temellük edene karşı ileri süremeyeceği, bedelsizlik defininde şahsi defilerden olduğu, çek hamilini bile bile borçlunun zararına hareket ettiği kanıtlanmadıkça keşideci ile lehtar arasındaki şahsi defilerin hamile karşı ileri sürülemeyeceği, davalı bankanın kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilemediği anlaşıldığından bu yönüyle davalı banka aleyhine açılmış olan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir. Her ne kadar davacı taraf iddialarında, davalı bankanın tahsil cirosunu iptal ederek temlik cirosu haline getirmeye çalıştığını iddia etmiş ise de ve buna ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu belirtmiş ise de davacı taraf bu iddiasını ispatlayamamış ve kaldı ki bu iddiaya yönelik olarak …. C.Başsavcılığında açılan …. sayılı soruşturma dosyasında da şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verilmiştir. Dolayısıyla da iddia olunduğu gibi tahsil cirosunun temlik cirosuna dönüştürüldüğü hususu davacı tarafça ispatlanamamıştır. Bu nedenle mahkememizce davacının davalı banka aleyhine açmış olduğu davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Buna mukabil diğer davalı …. Ltd. Şti. yönüyle ise davaya konu çeklerin mal karşılığı verildiği sabit olup, malın davacı tarafa teslim olunmadığı sabittir. Dolayısıyla davaya konu çek davacı yönüyle davalı ……Ltd. Şti. açısından bedelsiz kalmış olup bu yönüyle de bu davalı aleyhine açılmış olan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle 2017/105 Esas sayılı dosya yönüyle;
“1-A-Davacı …’in davalı ….. aleyhine açmış olduğu davasının REDDİNE,
B-Davacı …’in bu dava yönü ile açmış olduğu icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
C-Davalının bu dava yönü ile açmış olduğu kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
Birleşen 2017/563 Esas sayılı dosyası yönüyle;
2-A-Davacı …’in davalı …. Meşrubat ve Gıda Pazarlama Dağıtım Şirketi aleyhine açmış olduğu davasının birleşen 2017/563 Esas sayılı dosya yönünden KABULÜ ile davacının davalıya …. Bankası A.Ş. ….. şubesine ait ….. numaralı … keşide tarihli … TL bedelli ve … numaralı ….keşide tarihli … TL bedellli ve … numaralı … keşide tarihli …..TL bedelli çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine
B-Davacının bu dosya yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece , çekin davalıya tahsil cirosu ile devredildiğini ispatlayamadıkları gerekçesiyle davalarının reddedildiğini, bu gerekçeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını, dava dilekçeleri ile birlikte çeklerin, çek hesabının açıldığı banka şubesine vekaleten hareket eden ….A.Ş. tarafından takas odasına ibraz edildiği andaki görüntülerin dosyaya sunulduğunu, çeklerdeki tahsil cirosunun açık bir şekilde görüldüğünü, tedbir kararı uyarınca çek ile ilgili bir işlem yapılmadığını ve tedbir kararının muhatap banka …. A.Ş.ye vekaleten hareket eden …A.Ş. tarafından çeklere şerh edildiğini, mahkemece çek asıllarının da celp edildiğini ve açık bir şekilde tahsil cirosunun iptal edildiği ve boşluklara temlik cirosunun sıkıştırıldığının görüldüğünü, yine yerel mahkemece …. A.Ş. aleyhine yapmış oldukları şikayet üzerine, … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen ….Sor. ve … K. sayılı takipsizlik kararının celbedildiğini, anılan kararın gerekçesinde “……banka tarafından çeklerin takas odasına ibraz edilmesi ve tedbir kararlarının şerh edilmesinden sonra sanık tarafından çeklerde tahrifat yapılarak, bulunan boşluklara temlik cirosunun şerh edilerek, sanıkların şirketi tarafından icra takibine konulmuş ise de……..ve temlik ciro ibaresinin yazılması faydasız sahtecilik olduğundan…” denilerek, çeklerin …. A.Ş. tarafından tahsil cirosu ile devralındığı ve bu şekilde takas odasına ibraz edildiğini, ibrazdan sonra tahsil cirosunun iptal edilerek boşluklara temlik cirosu ibaresinin yazıldığının belirtilidiğini, Savcılık tarafından iddialarının doğrulandığını ancak yapılan sahteciliğin faydasız sahtecilik olması sebebiyle takipsizlik kararı verildiğini, açıklamaya çalıştıkları sebeplerle Davalı … A.Ş. çekleri tahsil cirosu ile devralmış olduğundan ve borçlu olunmadığına ilişkin itiraz bu sebeple kendisine karşı da ileri sürülebileceğinden, davalının haksız ve kötüniyetli olduğundan kararın düzeltilmesini talep ettiklerini, davalı …. Ltd. Şti yönünden ise yerel mahkemece, yapılan bilirkişi incelemesi uyarınca borçlu olmadıklarının tespitine karar verildiğini ancak bedelsiz çekleri bilerek ve isteyerek tahsil cirosu ile … A Ş.’ye devreden davalının kötüniyetli olarak görülmediğini, bedelsiz olan çeklerin tahsili için ciro yoluyla devir yapan davalının açıkça bedelsizliği bildiği için kötüniyetli olduğunu, bu sebeple davalı…. LTD.ŞTİ. aleyhine de kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davalı … A.Ş. aleyhine açılan menfi tespit ve kötüniyet tazminatı hükmedilmesine, davasının reddine ve …. LTD.ŞTİ. aleyhine kötüniyet tazminatı hükmedilmesi talebinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1)Davalı …. A.Ş. aleyhine Açılan Davanın Reddi Kararına Yönelik İstinaf Talebi Yönünden Değerlendirme;
Davacının istinaf başvurusunun temel gerekçesi dava konusu çeklerin, birleşen dosyada davalı lehtar …. LTD.ŞTİ. Tarafından tahsil cirosu ile devredildiği, bu nedenle lehtar ile keşideci arasındaki def’ilerin hamile karşı da ileri sürülebileceği iddiasıdır.

Kural olarak, çekin üzerindeki ciroda “bedeli teminattır” , “bedeli rehindir” şeklinde herhangi bir kayıt ve açıklama bulunmadığı veya TTK’nun 688. maddesi gereğince “bedeli tahsil içindir”, “vekaleten” veya “bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir şerh ya da sadece vekil etmeyi ifade eden bir kayıt olmadığı”, dolayısıyla tahsil cirosu olmadığı sürece, yapılan her ciro “temlik cirosu”dur. Kısaca, herhangi bir açıklama bulunmadığı takdirde ve ciro edenin sadece isim ve imzasını içeren bir cironun temlik amacıyla yapıldığının kabulü gerekir.

Somut olayda lehtar ciranta ….. LTD.ŞTİ.’nin davalı Banka’ya cirosunda tahsil cirosu ile devredildiğine ilişkin herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Çek üzerindeki ciro şekil itibariyle temlik cirosu niteliğindedir. Davalı bankanın savunmasında çekin tahsil cirosu ile devralındığına dair bir kabul bulunmamaktadır. Davalı Banka tarafından yapılan tahsil cirosu iptal edilerek temlik cirosu haline getirilmiştir.

Bu nedenlerle dava konusu çeklerin hukuki niteliğine uygun olarak temlik cirosu ile devredildiği ve ödeme amacıyla verildiği, dolayısıyla çeki temlik cirosu ile alan bankanın meşru hamil olduğu anlaşılmaktadır. TTK’nun 818.maddesinin atfıyla TTK’nun 687.maddesindeki; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü gereğince, temlik cirosunda keşideci, lehtar veya cirantalar arasındaki kişisel defilerin çekin yasal ve haklı hamiline karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Buna göre mahkemece davalı …. A.Ş yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
2-Birleşen dosyada Davalı …. Ltd. Şti. aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talebinin reddi kararına yönelik istinaf başvurusu yönünden değerlendirme;
2004 sayılı İİK’nın 72/5. maddesinde; “(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda davacı tarafından birleşen dava davalısı …. Ltd. Şti.’nin kötü niyeti ispat olunamadığı gibi, davalı takip alacaklısı da olmadığından yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1/b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince asıl dava bakımından alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince birleşen dava bakımından alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın taraflara tebliğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 (iki) haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da Dairemize gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 28/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan V.

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”