Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1045 E. 2023/1229 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1045
KARAR NO : 2023/1229

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2022
NUMARASI : 2020/355 E., 2022/286 K.

DAVACI : ……..
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1 -… – (…)
VEKİLİ : Av. …
2 -… – (…) –
3 -… –
4 -…
ASLİ MÜDAHİL : … – (…)
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
YAZIM TARİHİ : 23/11/2023

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2020/355 Esas, 2022/286 Karar sayılı dosyasında verilen 08/03/2022 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin toplam ……… TL alacağına karşılık olarak keşidecilerden aldığı ve hamili bulunduğunu, keşidecisi …….. olan …….. T.A.Ş. …….. Şubesine ait …… keşide tarihli …… TL’lik, keşidecisi … olan ……. Bankası A.Ş. ……. Şubesine ait ……. keşide tarihli …….. TL’lik, ve keşidecisi ……… olan …….. Bankası A.Ş. ………. Şubesine ait ……. keşide tarihli ……… T’lik çekleri ………. firmasında meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde çaldırdığını, müvekkilinin ……. Cumhuriyet Başsavcılığının …….. soruşturma sayılı dosyasıyla çeki çalan kişiden şikayette bulunduğunu, bu çeklerle ilgili olarak ………. Mahkemesinin ……… esas sayılı dosyasından çek iptali davasının açılarak çeklerin ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, çeklerden ………. TL miktarlı olanın davalılar tarafından kötü niyetli olarak birbirlerine ciro edilerek bankaya ibraz edildiğini, bu cirantaların kötü niyetli olduklarını, müvekkili ile hiçbir ticari ilişkilerinin bulunmadığını, müvekkili şirketin haciz tehdidi altında olduğunu, müvekkilinin ciddi bir firma olup hakkında icra takibi yapılmasının ciddi mağduriyetine sebep olacağını ileri sürerek müvekkilinin keşidecesi … olan ………. Bankası A.Ş. … Şubesine ait …….. keşide tarihli …….. TL bedelli çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava konusu edilenin çek olup, davacının tacir olması dolayısıyla davanın ticari dava olduğunu Ticaret Mahkemesinde açılmasının gerektiğini, ayrıca müvekkilinin ikametgah ve aynı zamanda tebligat adresinin …… olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli yetkili hamil olduğunu, dava konusu edilen çekten görüleceği üzere ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığını, keşideci ile lehtar arasındaki kişisel defilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin çeki kendisinden önceki cirantadan alacağına karşılık aldığını, davacının kendisinin yetkili hamil olduğunu ispatlamasının yanında yeni hamilin de çeki kötüniyetli iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu da yazılı delille kanıtlaması gerekip çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki edinme nedenini kanıtlamakla yükümlü olmadığını, açılan davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davaya konu çekin davacı tarafça ciro edildiği ve davacı tarafın çekteki imzasını inkar etmediği, kambiyo senedi sıfatını haiz çek hakkında TTK’nun 818. maddesi yollaması ile aynı yasanın 677. maddesi uyarınca imzaların istiklali prensibinin geçerli olduğu, bu prensip uyarınca çekin ciro silsilesinde birbirini izleyen geçerli ciroların bulunması halinde aradaki ciranta imzaları sahibine ait olmasa dahi çekin geçerliliğinin etkilenmeyeceği, kendi imzasının sahteliğine dayanmayan davacı yanın lehtara çek bedelini ödemiş olmasına ve lehtar tarafından şahsi defi olarak ileri sürülebilecek imzanın sahte oluşuna TTK’nın 687. maddesi uyarınca davalı hamilin kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığı müddetçe dayanamayacağı, dosya kapsamında celp edilen soruşturma dosyasının çekin kargo yolu ile gönderilmesi sırasında çalınması nedeniyle hırsızlık suçundan başlatılan soruşturmaya ilişkin olması ve dosyanın daimi aramaya alınması ve mevcut dosyada davalılar hakkında herhangi bir şikayette bulunulmaması nedeniyle davalı yanın kötü niyetini ispata elverişli olmadığından mahkememizce neticesinin beklenilmesine gerek görülmediği, neticeten davacı yanın davalı hamile karşı ileri sürebileceği mutlak definin bulunmaması, davaya konu çekin görünüşte usulüne uygun ciro silsilesine sahip olması ve davalı hamilin kambiyo hukuku kuralları çerçevesinde ciranta imzalarının geçerliliğini araştırma külfetinin bulunmamasının dayanağı imzaların istiklali prensibi gereğince, ayrıca ispat yükü üzerinde bulunan davacı yanın davalı yanın çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ispatlayamamış olması nedenleriyle davacı yanın davasının reddine, ihtiyati tedbir kararının icrası nedeniyle alacağına geç kavuşan davalı alacaklı … lehine alacağın %20’si oranındaki ……. TL tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen hükmün açıkça usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece ………. soruşturma sayılı dosyasının neticesi beklenmeden karar verildiğini, mahkemenin ilk günden beri soruşturma dosyasının neticesini beklediği hatta son karar celsesinden önce tekrar soruşturma dosyasının güncel halini istediğini, ancak neticesinin beklenmeden soruşturma dosyasının son durumunu görmeden karar verildiğini, soruşturma dosyasının bekletici mesele yapan mahkemenin bu kararından dönmesinin gerekçesinin dosyada olmadığını, mahkemece gerekçeli kararda soruşturma dosyası kapsamında sadece …….. TL bedelli çek yönünden ve ……. TL bedelli çek yönünden araştırma yapıldığı, davaya konu …….. TL’lik çek yönünden herhangi bir araştırma yapılmadığının ve müvekkilinin savcılık dosyasında herhangi bir beyanının ve şikayetinin olmadığının tespitine yer verildiğini, savcılık şikayet dilekçesinde mahkemenin tespitinin aksine müvekkili şirket yetkilisinin yazılı beyanında da anlaşılacağı üzere taraflarınca davaya konu çek için de şikayette bulunulduğunu, savcılık makamınca ve kolluk birimlerince bu konuda eksik araştırma yapılmış olabileceğini, yine kararda ……. soruşturma sayılı dosyası içerisinde bulunan çeklerden ……… keşide tarihli …….. TL bedelli çekin incelenmesinde; ……… San. Tic. A.Ş. lehine düzenlendiği ve ……….San. Tic. A.Ş.’nin çek üzerinde cirosunun bulunduğunun görüldü şeklinde müvekkilinin mağduriyetinin aksine sanki kötüniyeti varmış gibi bir tespitte bulunulduğunu, ……..’a ait şikayet dilekçesinde ve Nakış Metal tarafından açılan menfi tespit davasına ilişkin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasından yazılan müzekkere dikkate alındığında bu cironun sahte olduğu ve bu konuda müvekkilinin mal satın aldığı firma olan Nakış Metal’in de hukuki mücadale verdiğinin ortada olduğunu, yapılan yargılama sonunda bu cironun ve imzanın ……‘e ait olmadığının da yargı kararı ile ortaya çıktığını, davalıların kötü niyetli olduklarını, meşru hamil olmadıklarını, davaya konu çekin hırsızlanmak suretiyle davalıların elinde olduğunu, ………. Başsavcılığı soruşturma dosyasına vermiş oldukları bir kısım ifadelerin incelenmesinde kötü niyetli olduklarının ortaya çıkacağını, zaten mağdur olan müvekkilinin mahkemece ayrıca tazminata mahkum edilerek cezalandırıldığını, bu durumun hukuk vicdanına sığmaz bir durum olduğunu, kararın bu yönüyle de eksik ve hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosya üzerinde yapılan yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafça yatırılan …….. TL istinaf karar harcının, Harçlar Kanunu gereği alınması gereken …… TL’den mahsubu ile bakiye ………. TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333/1. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353. ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2023


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”