Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1007 E. 2023/1142 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1007 – 2023/1142
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1007
KARAR NO : 2023/1142

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……
ÜYE : ……
ÜYE : …….
KATİP : ……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2021
NUMARASI : 2018/164 Esas, 2021/939 Karar
DAVACI : …………
VEKİLİ : Av…………
DAVALI :……..
VEKİLLERİ : Av……….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/11/2023
YAZIM TARİHİ : 02/11/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/12/2021 tarih ve 2018/164 Esas, 2021/939 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında …….. yataklı Devlet Hastanesinin yapım işi için, ilgili idareye verilmek üzere………. yevmiye numaralı işlemi ile düzenlenmiş ancak tarafların gerçek iradelerini yansıtmayan bir sözleşme imzalandığını, aynı gün tarafların bu sözleşmede değişikliğe giderek iç ilişkilerini düzenleyen, kendi aralarında hazırlanmış iş ortaklığı ortak girişim sözleşmesini imzaladıklarını, sözleşmenin 4 numaralı maddesine göre …… ilçesinde yapılacak 100 yataklı devlet hastanesi yapım işinden kaynaklanan tüm hak ve kazanımın davacıya ait olacağını kararlaştırdıklarını, buna karşılık davacı şirketin davalıya iki adet …….. TL bedelli toplam ……… -TL değerinde çek verileceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında noter harici düzenlenen ve gerçek iradelerini yansıtan bu ikinci sözleşme uyarınca pilot şirketin davacı olduğunu, idareye alınan iş için verilen ……… TL teminatın davacı tarafça karşılandığını, davalı şirket temsilcisinin yapılacak ödemeler için davacı şirket temsilcisine vekaletname dahi verdiğini, vekaletnamenin ………. yevmiye numarası ile düzenlendiğini, yapılan sözleşmeye rağmen davalı tarafın yapılan ödemelere el koyduğunu, iade edilmeyen paraların davalı temsilcisinin ortak olduğu yada yetkilisi olduğu başka şirketlere aktarıldığını, mahkemece ……… düzenlediği ilk sözleşme geçerli kabul edilse bile davacının bu sefer ilk sözleşme uyarınca hakkının olacağını, bu durumda ilk sözleşmeye göre karın hesaplanarak davacıya payının verilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin talepler saklı kalmak kaydı ile şimdilik ……. TL nın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı …….. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasında münhasır bir yetki sözleşmesi bulunmadığını……… Mahkemesinin yetkili olduğunu, TBK 147/4 maddesi uyarınca ortakların bir birlerine karşı alacak talepleri için 5 yıllık zaman aşımı süresinin öngörüldüğünü, zaman aşımı definde bulunduklarını, davalı ile davacı şirket arasında birden fazla iş ortaklığı kurulduğunu, davacının bahsettiği iş ortaklığı dışında ………. yevmiye numaralı işlemi ile başkaca iş ortaklığı sözleşmesinde imzalandığını, alınan işlerin idamesi ve ifası için davalının davacıya nakit para gönderdiğini, gönderilen paralar karşılığında davacıdan çek alındığını, ancak çeklerin karşılıksız çıktığını, davalının taşınmazlarını satmak zorunda kaldığını, hatta davacı şirket temsilcisi ……… bu taşınmazları davalı adına vekaleten sattığını, davacının satış bedelini iş ortaklığında kullandığını, kurulan iş ortaklığına ait tüm kayıtların davacı tarafça tutulduğunu, tüm ………. ödemelerinin davacıya yapıldığını, davacının bu paraları ne yaptığını kendilerinin bilmediğini, gerek davanın tarafları olan davacı ve davalı hakkında, gerekse kurulan iş ortaklığı aleyhine icra takipleri yapıldığını, davalar açıldığını, davacının huzurdaki davada alacağını ………. ilçesinde yapılan devlet hastanesi işine dayandırdığını, bununla bağlı olduğunu, davayı genişletmelerine muvafakatlerinin bulunmadığını beyan ile davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; “….Somut olayda hakedişlerin davalı hesabına yapılması talimatı, ya ödemedir yada yada inançlı işlemdir. Ödeme ise zaten davalıdan talep edilebilmesi imkanı bulunmamaktadır. Davalı sunduğu çekler ile iş ortaklığına ait borçların tarafınca ödendiğini ispat etmiştir, hak edişlerin davalıya aktarılması çek bedellerinin iadesine yönelik geri ödeme ise talep edilememesi gerekir. Hak edişlerin davalıya aktarılması İnançlı işlem ise, davalının satılan taşınmazı ve keşide edilen çekleri bakımından ödemezlik definde bulunması, TBK 97 hükmü karşısında kabul edilebilecektir. Sonuç olarak inanç sözleşmesi de ahlaka aykırı kabul edilmeli ve TBK 81 de öngörülen “Geri İstenememe” müeyyidesine tabi olmalıdır. Mahkememizce inanç sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulü haline bile, izah edildiği üzere davlının ödemezlik defi yerindedir. Davalı taraf keşide ettiği çekler ile ortaklığa/ ortaklık adına ödeme yaptığını ispat etmiştir. Oysa alacağın varlığını ispat yükü üzerinde olan davacı taraf iddiasını ve alacağını ispat edememiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde birinci ve ikinci iş ortaklığı sözleşmelerine, ticari defter ve kayıtlara, ……… yevmiye numaralı vekaletnamesine, hak ediş raporlarına, …… kayıtlarına ve tanık deliline dayanmıştır. Sadece 2015 yılına ait defterlerin tasdikleri usulüne uygundur. Bu yıla ait defterlere hiç bir giderin işlenmemesi, çeklerin “101 alınan çek” bölümünde yazılmaması bir yana, bu yıla ait gelirlerin ………. TL olduğu tespit edilmiştir. Oysa davalının keşide ettiği çeklerin toplam bedeli ………. EURO olarak tespit edilmiştir. Yani her halükarda 2015 yılı gelirlerinden daha fazla ödeme davalı tarafça iş ortaklığına yapılmıştır. Anılan gerekçeler ile sübut bulmayan davanın reddine….” karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, her ne kadar Mahkemece sözleşmelerin geçersiz olduğu, inanç sözleşmesinin de yazılı yapılması gerektiği belirtilmişse de, taraflar arasında tanzim edilen “İş Ortaklığı/Ortak Girişim Sözleşmesi”nin zaten bu hususa delil teşkil edecek yazılı bir belge olduğunu, tarafların muvazaalı sözleşmeleri 3. kişilere karşı geçersiz addedilebilecek olup, taraflar arasında hak ve alacak belirlemede sözleşmelerin geçerli sayılacağının hukukun genel prensiplerinden olduğunu, dosya kapsamında alınan ek bilirkişi raporu ile iş ortaklığının ………’den toplam ………. TL tahsilat yaptığının tespit edildiğini, yine defterlerin incelenmesinde çek hesabının hiç kullanılmadığının da tespit edildiğini, tüm bu tespitlerin davacı lehine delil teşkil ettiğini, davalının ise yaptığını iddia ettiği masrafları ispat edemediğini, ancak bu hususun mahkemece hatalı yorumlanarak, masrafları sanki davacının defter tuttuğu 2016 yılından önce yapılmış gibi değerlendirildiğini, davalı tarafın dosyaya ibraz ettiği çeklerin 2016 yılı sonrasına ait olduğunu, davalının zaten 2016 yılından önce masraf yaptığını iddia etmediğini, bu sebeple 2016 yılından önceki defterler her ne kadar usulsüzse de zaten davalının bu defterlere işlenmesi gereken bir masraf olduğuna dair iddiasının bulunmadığını, 14.10.2016 tarihine kadar olan 2011-2016 yılı ticari defter ve kayıtlarının davalı taraf elinde olduğu ve bunların yasal olarak tutma görevinin davalıda olduğunu, dolayısıyla bu defterlerin yasaya uygun tutulmamasından dolayı davacı lehine değil davalı lehine delil olmasının mümkün olmadığını, usulüne aykırı defter tutanın davalı olduğunu, defterlerde şirketin herhangi bir pasifi yani giderinin bulunmadığını o halde davalıya ………. tarafından ödenen tüm hak ediş bedelleri şirket karı olup, bu karın davalı hesaplarına aktarıldığı da ortaya çıkmışken, mahkemece hatalı hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiğini belirterek, yerel mahkemenin istinafa konu ilamının kaldırılmasına ve dosyanın yeninden hüküm kurmak üzere mahkemesine iadesine, aksi halde duruşmalı olarak yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik…… TL. alacaklarının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin ret kararının haklı ve hukuka uygun olmakla birlikte kararın gerekçesinde belirtilen bazı değerlendirmelerin somut olayla bağdaşmadığını, davacı tarafın iddia ve taleplerini ispat edememiş olup, davanın esasen ispat edilememesi nedeniyle reddinin haklı ve hukuka uygun olduğunu, yerel mahkemenin kararında da belirtildiği üzere Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesinde; “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.” hükmünün düzenlendiğini, gerçek ve ortak iradenin ise tarafların davranışları kapsamında tespitinin gerektiğini dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmelerin tarafların gerçek ve ortak iradelerinin göz önüne alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, tarafların ortak iradesinin esasen ……… tarafından ihalesi yapılan iş kapsamında gelir elde etmek olduğunu, tarafların bu amaca yönelik olarak ……… yevmiye numaralı iş ortaklığı sözleşmesini imzaladıklarını, bu sözleşmenin iş ortaklığı adı altında tüm resmi kurum ve kuruluşlara verilen sözleşme olup, iş ortaklığının üçüncü kişilere karşı hak, borç ve yükümlülükleri kapsamında bağlayıcı durumda olduğunu dolayısıyla bu sözleşmenin muvazaalı olduğu yönündeki gerekçenin kabul edilemeyeceğini, dosyadaki mevcut somut bilgi ve belgeye dayanan açıklamalar, alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere ………. tarafından müvekkil şirkete ödendiği iddia edilen ödemelerin hak ediş ödemesi olup, bu ödemelerin işin tamamlanması için malzeme ve işçilik bedelleri için düzenlenen çeklerle ödendiği gibi bir kısmının da ……… tarafından yatırılan tutarlardan doğrudan davacı şirket hesaplarına nakit olarak ödendiğini, iş ortaklığının karı olmadığı gibi, ……… tarafından yatan tutardan daha fazla bir tutarın müvekkil şirket tarafından harcanmak zorunda kalındığı gibi halen de harcanmadığını belirterek, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı tüm istinaf itirazlarının reddine, yerel mahkemenin hükmünün gerekçesinin istinaf itirazları kapsamında somut olaya uygun ve müvekkil lehine olacak şekilde düzeltilerek davanın reddine dair kararın onanmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline dair karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden açılmış alacak davasıdır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken ……. TL istinaf karar harcından peşin alınan …….. TL’nin mahsubu ile bakiye …….. TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafından yatırılması gereken ……… TL istinaf karar harcından peşin alınan …….. TL’nin mahsubu ile bakiye …… TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
6-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/11/2023

Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”