Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/939 E. 2022/1788 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/939
KARAR NO : 2022/1788

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :..
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2021
NUMARASI : 2020/362 Esas, 2021/288 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI ..
VEKİLİ : Av. ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
YAZIM TARİHİ : 24/11/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/03/2021 tarih ve 2020/362 Esas, 2021/288 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili ; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında dava konusu icra takibine konu malların davalıya teslim edildiğini, ancak faturalardaki bedellerin bir kısmının davacı tarafından ödenmediğini, buna istinaden davalı aleyhine davaya konu icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, davalının takipten sonra 41.513,00 TL ödeme yaptığını beyanla davalının vaki itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafından müvekkiline satılan ve teslim edilen ürünlerin tamamının bedelinin düzenli olarak ödendiğini, dava dışı ………….’e satılıp davaya konu 2 adet faturanın sehven ticari defterlerine kaydedildiğini, davaya konu alacağa ilişkin ürünlerin kesinlikle müvekkiline teslim edilmediğini beyanla davanın reddine ve davalı lehine % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; bu açıklamalar doğrultusunda ve davalı tarafça malların teslim edilmediğine dair dosyaya bir delil ibraz edilmediği, bunun yanısıra davalı tarafın süresi içerisinde usulünce yemin deliline dayanmış olması dikkate alınarak yemin hakkını kullanmış olduğu, icra edilen duruşmada davacı şirket temsilcisi hazır bulunmuş ve usulünce yemin icrası gerçekleştirildiği, davacı şirket yetkilisi malların davalıya teslim edilmiş olduğuna dair yeminini eda ettiği, bu haliyle de davalının vekilinin malların teslim edilmediğine dair savunmasına itibar edilmediği, bu hususların yanında bakıldığı zaman davalı tarafın vaki itirazı mahkemece haksız bulunduğu, yine tacir sıfatını haiz davalının kendi kayıtlarına göre de davalı davacıya davaya konu alacaktan daha fazla miktarda borçlu olduğu, bu haliyle de davaya konu icra takibindeki alacağın belirlenebilir yani likit nitelikte olduğuna kanaat getirildiği, dolayısıyla da davacı lehine asıl alacak miktarının % 20’si nispetinde icra inkar tazminatına hükmedildiği, bu açıklamalar doğrultusunda da davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme taraflarınca hazırlanan yemin metnine sadık kalmadan, davacı şirket yetkilisine sadece ”Davaya konu iki adet faturadan dolayı boru profillerinin davalıya teslim ettim” konusunda yemin eda edildiğini, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafından müvekkiline satılan ve teslim edilen ürünlerin tamamının bedeli her ay düzenli olarak davacıya ödendiğini, dava dışı ……’e satılan davaya konu 2 adet fatura sehven müvekkilin ticari defterlerine kaydedildiğini, davaya konu ürünlerin kesinlikle müvekkile teslim edilmediğini, davacı söz konusu ürünleri müvekkile teslim ettiğini, teslime yetkili kişiye teslim ettiğini, sevk irsaliyesi, teslim evrakı vs. ispat etmesi gerektiğini, dava konusu mallar …..’e teslim edildiğini, dosyada bulunan raporda da belirtildiği üzere ” Sevk irsaliyeleri davalı adına düzenlendiği, sevk adreslerinin ise …..-……….” olduğu rapor edildiğini, yine söz konusu adresin müvekkil şirket ile ilgisi bulunmadığını, yine fatura ve sevk irsaliyesi incelendiğinde; kapalı fatura olduğu görüleceğini, dolayısıyla borcun ödendiğine karine teşkil ettiğini, aksini davacının ispatlaması gerektiğini, mahkemece gerekli ve yeterli araştırma yapılmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava; davacının yanca düzenlenen faturaya dayanılarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 14.098,68 TL harçtan peşin alınan 3.524,67 TL harç mahsup edilerek bakiye 10.574,01‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,

Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak oy birliği ile karar verildi. 24/11/2022

…..
Başkan
……
(e-imzalıdır)
……
Üye
..
(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip
….
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”