Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/935
KARAR NO : 2022/1860
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN VEKİLİ :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2021
NUMARASI : 2019/363 E., 2021/63 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
YAZIM TARİHİ : 01/12/2022
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2019/363 Esas, 2021/63 Karar sayılı dosyasında verilen 21/01/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın …..Şubesi nezdinde davalı kredi borçlusu ….. Tekstil Kozmetik San. Ve Tic. A.Ş. lehine, borçluların müteselsil kefaleti ile kredi hesapları açılarak kullandırıldığını, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine kredi hesaplarının 30/10/2018 tarihi itibariyle kat edildiğini, borçlulara ….Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, halen borcun ödenmediğini, müvekkili bankanın alacağını tahsil etmek amacıyla ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalılar hakkında haciz yolu ile icra takibi başlattığını, davalılar tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak icra takibine, takibe konu borca ve ferilerine itiraz edildiğini, 6325 sayılı Kanunun ilgili hükümleri uyarınca arabuluculuğa başvurulduğunu, görüşmelerin sonucunda uzlaşmanın sağlanamadığını ileri sürerek borçluların …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların İİK’nın 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatı ödemelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “…davalıların …… İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazının iptali ile, takibin ….. Teks. San. Koz. Ticaret A.Ş. Yönünden 1.274.713,84 TL, diğer davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 1.676.117,18 TL yönünden devamına, 1.578.005,45 TL asıl alacak tutarı takip tarihinden tamamen ödeninceye kadar yıllık %44,02 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 BSMV ile birlikte istenebileceğine, Asıl alacak miktarı olan 1.578.005,45 TL üzerinden hesap edilcek %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine dair oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE: 1-Davalıların …..İcra Dairesinin ….Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazının İPTALİ İLE, takibin….Teks. San. Koz. Ticaret A.Ş. Yönünden 1.274.713,84 TL, diğer davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 1.676.117,18 TL yönünden DEVAMINA, 2-1.578.005,45 TL asıl alacak tutarı takip tarihinden tamamen ödeninceye kadar yıllık %44,02 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 BSMV ile birlikte İSTENEBİLECEĞİNE, 3-Asıl alacak miktarı olan 1.578.005,45 TL üzerinden hesap edilcek %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, 4-Fazlaya dair istemin reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kısım yönünden kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, hatalı hesaplama yapılan 19/09/2020 tarihli bilirkişi raporunun davaya esas teşkil etmesinin hukuka aykırı olduğunu, kredi borçlusu yönünden temerrüt tarihi 08/11/2018 olmasına ve bu sebeple akdi faiz hesabının 9 gün üzerinden yapılması ile faizin %5 gider vergisinin işbu 9 günlük faiz üzerinden hesaplanması gerekmesine rağmen bilirkişi tarafından kredi borçlusu yönünden temerrüt tarihinin 05/11/2018 olarak esas alındığını, bu sebeple akdi faiz hesaplamasının 5 gün üzerinden yapılmış olması ile faizin %5 gider vergisinin bu 5 günlük faiz üzerinden hesaplanmış olmasının kabul edilemeyeceğini, kredi borçlusu ….Tekstil A.Ş’nin birden fazla adresine hesap kat ihtarnamesinin tebliğe çıkarıldığını, hesap kat ihtarının bila tebliğ iade edildiği en son tarihin 06/11/2018 olduğunu, şirkete verilen 24 saat süre nazara alındığında da temerrüt tarihinin 08/11/2018 günü olduğunu, bilirkişinin akdi faiz hesabını 30/10/2018-08/11/2018 tarihleri arasında 9 gün olarak hesaplaması ve bu hesaplanan faizin %5 gider vergisi alacaklarından tespit etmesi gerekir iken kredi borçlusu şirketin temerrüt tarihinin 05/11/2018 tarihi olarak kabulü ile yapmış olduğu akdi faiz hesabı ile %5 gider vergisi hesabının kabul edilemeyeceğini, hükmedilen vekalet ücretinin ve yargılama giderinin müşterek ve müteselsilen verilmemiş olmasının hatalı olduğunu, zorunlu dava arkadaşı olan davalıların yargılama giderinden ve vekalet ücretinden de müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarının gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplama hatalarının bulunduğunu, bu eksiklikler nedeniyle hatalı bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen reddine yönelik olarak hüküm kurmanın ve bu hükme esas alarak müvekkili banka aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın reddedilen kısmının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece 21/01/2021 günü, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, 1.274.713,84 TL yönünden davanın kabulüne, 5.128,27 TL yönünden davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.
İlk derece mahkemesinin karar tarihi 21/01/2022 olup, istinaf istemine konu edilen miktar ise reddedilen kısım için 5.128,27 TL’dir. 6100 sayılı HMK’ya 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile ilave edilen Ek Madde 1 hükmü uyarınca yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında kesinlik sınırı 2021 yılı için 5.880,00 TL’dir. HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu bakımdan reddedilen kısım için 5.880,00 TL’nin istinaf kesinlik sınırı altında kaldığından davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde faiz hesabı yönünden istinaf sebebinin miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin olması nedeniyle HMK’nın 341/2, 352. maddeleri gereğince reddi gerekmektedir.
Bununla birlikte davacı vekilinin diğer istinaf sebepleri incelendiğinde; ilk derece mahkemesi tarafınan yargılama giderleri ve vekalet ücretine; borçluların kredi borcundan sorumlu olduğu miktara göre oranlama yapmak suretiyle doğru olarak karar verildiğinden ve davanın reddine ilişkin kısım yönünden yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir yanlışlık bulunmadığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin de reddi gerekmektedir.
Hal böyle olunca, Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurularının, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan, davacıdan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/12/2022
Başkan Vekili
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”