Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/832 E. 2022/1691 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/832 – 2022/1691
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/832
KARAR NO : 2022/1691

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ………….
ÜYE : ………..
ÜYE : ………..
KATİP : ……….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2020
NUMARASI : 2017/725 Esas, 2020/534 Karar
DAVACI : …………..
VEKİLLERİ : Av……..
………..
Av……..
DAVALI : ………..
VEKİLLERİ : Av. …….
…. UETS
Av……
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
YAZIM TARİHİ : 09/11/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/09/2020 tarih ve 2017/725 Esas, 2020/534 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … yılından ….yılına kadar aktif olarak kredili bir şekilde teminata çek karşılığında çalışmış olduğunu,… yılının sonlarına doğru…’ın …te çoğu firmalara karşı olumsuz ve agresif bir tutum içerisine girmiş ve faiz oranlarını kesin oranlarda yükseltmiş olduğunu, …’ın müvekkili şirket ile çalışma koşullarını içeren dosya paketinde 1 yıla kadar vadeli muteber müşteri çekleri teminata alınarak kredi kullandırımı yapılmakta olduğunu, müvekkilinin davalı bankada herhangi bir gecikmiş ödemesi veya sıkıntısı yokken davalı banka ile….’yi (….) ….yıl kesintisiz kullandığını ve bu …. mektubu teminat mektubu gibi olduğundan mektubun aslı bankaya iade edilene kadar geçerliliğini korumakta olması gerekirken seçimler öncesinde tahsil olduğunu müşteri çekinden emri vaki olarak parası tahsil edilmiş olduğunu ve müvekkili şirketin çek açığına düşürüldüğünü, …. tarihinde tahsil olan ….-USD tutarlı bir müşteri çeki kredilerden düşürülmek yerine herhangi bir talimat alınmadan müvekkili şirketin bilgisi dışında kur bağlanılarak ….-TL olarak …..’den düşülerek mevcuttaki çek açığının artırıldığını, …. tarihinde bankaya … adet şahsi çek ödemesi için …TL …. TL, ….TL ve …. TL tutarlı çek paralarının hesaba yatırmış ve çekler sorunsuz olarak tahsil edilmiş olduğunu, ancak müvekkili şirketin ….vadeli ….USD tutarlı ….adına yazdığı …. nolu olan çekin erteleme talebi ile ….tarihinde hesaba yatırılmış olduğunu, davalı bankanın bu parayı blokeye alarak müvekkili şirketin şahsi çek ödemesine müsade edilmeden …. gününe valör atılmış ve o gün şahsi çek banka tarafından keyifi olarak ödenmeyerek şirketin sicili bozulmuş olduğunu, bu işlemden diğer bankalarında usulsüz olarak haberdar edildiğini ve müvekkili şirketin hesaplarının kat edilip takibe geçildiğini, bu nedenle de çek düzeltme ve yeni gelen çeklerin ödemelerinin tamamen bitmiş olduğunu, müvekkilinin bu sebeplerden zor duruma düştüğünü, maddi ve manevi olarak ciddi zarara uğradığını, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1000 TL maddi tazminat ve 49.000 TL manevi tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi Kredi Müşteri olan davacı ….i’n akdedilmiş olan …. Sözleşmeleri kapsamında …. yılında buyana krediler kullandırılmış olduğunu, davacı şirketin mevcut kredi çalışma koşullarını yerine getirmemesi, nedeniyle …. tarihinde izleme ve ….kayıtlı olarak devir olunduğunu, bu hususta davacı şirket yetkililerin bilgilendirildiğini, davacı şirketin izlemeye alındığı tarihte mevcut teminat açığının, nakit ya da müşteri çeki ile …. tarihine kadar giderileceği firma tarafından sözlü olarak taahhüt edildiğini, fakat davacı şirketin bu sözünü yerine getirmediğini, davacı şirketin iflasa sürüklenme iddialarının doğru olmadığını, aksine şirketi ayakta tutulması çabası içerisinde olduğundu, müvekkilinin davaya konu çek bedelinin ödendiğinde kredi borçlusunun borçlarından mahsul edilmek üzere müvekkili şirkete ciro yolu ile tevdi ve teslim edilmiş olduğunu, müvekkilinin söz konusu çeki kredi borçlusundan usul ve yasaların öngördüğü şekilde aldığını ve iyi niyetli hamil olduğunu belirterek, haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “….Dava dosyası ve taraflarca sunulan belgeler üzerinde yapılan incelemede davalı bankanın davacı şirket ile … ve …. yıllarında çek teminat açığı kapatılmadan çalıştığı, karşılıksız çıkan çek borcu için yatırılan …-USD’nin davalı bankaca TL karşılığı olan …-TL’nin banka nezdindeki …. nolu hesaba alacak kaydedilerek vadesi gelsin veya gelmesin …. borcuna mahsup edilmiş olmasının teminat açığının kapatılmamış olması nedeniyle yukarıda sunulan kredi sözleşmesi hükümlerine uygun olduğu, davacı şirketin gerek davlı banka nezdindeki ve gerekse diğer bankalar nezdindeki kredi hesaplarının kat edilmesi sonucunda davacının borca batık hale gelmesine davalı bankanın özensiz davranışlarının neden olmadığı, davalı bankanın basiretsiz ve ağır kusurlu davranışının söz konusu olmadığı bu nedenlerle de davalı banka aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi istemlerinin yerinde olmadığı, davalı bankanın haksız fiil işlediğinin kanıtlamadığı, dolayısıyla hizmetle zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı, ….’da düzenlenen sorumluluğun şartlarının gerçekleşmediği, bankaca yapılan işlemlerin taraflar arasındaki sözleşmeye, bankacılık teammüllerine ve hayatın olağan akışına uygun olduğu, sunulan olaylar zinciri sonucunda zararlı işlemin ortaya çıkmasında davalı bankanın kusurunun bulunmadığı, diğer yandan, bankanın teminat açığını kapatmak için nezdindeki tüm nakit ve kıymetli evrak üzerinde yukarıda sunulan sözleşme maddeleri gereği rehni/hapis hakkı olduğundan, davalı bankaya sözleşme ile verilen yetkiler çerçevesinde USD cinsinden keşide edilmiş söz konusu çek bedelini kredi borcundan mahsup etmekle, kredi teminatı olarak blokede tutması açısından bir fark oluşmayacağı, netice olarak her iki işlemde de teminat açığı olacağı rapor edilmiş, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olan …. tarihli ile …. tarihli raporların örtüştüğü davalı bankanın sorumluluğunun bulunmadığı değerlendirilerek davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın reddine….”karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve Yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin davalı bankada herhangi bir gecikmiş ödemesi veya sıkıntısı yokken davalı banka ile ….’yi ….) … yıldır kesintisiz kullandığını, bu …. mektubu teminat mektubu gibi olduğundan bu mektubun aslı bankaya iade edilene kadar geçerliliğini koruması gerekirken; seçimler öncesinde tahsil olmuş müşteri çekinden emri vaki olarak parasının tahsil edildiğini ve müvekkili firmanın çek açığına düşürüldüğünü, davalı bankanın müvekkil şirketten tahsil etmiş olduğu …. USD tutarlı bir müşteri çekinin kredilerden düşürülmek yerine herhangi bir yazılı ya da sözlü talimat alınmadan müvekkil şirketin bilgisi dışında kur bağlanılarak …. TL olarak ….’dan (….) düşülerek mevcuttaki çek açığı artırılarak keyfi bir şekilde teminat açığı oluşturulduğunu, davalı banka kayıtları incelendiğinde müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin kefalet kredisinden düşülmesi yönünde herhangi bir yazılı talimatı olmadığının ortaya çıkacağını, yani, yapılan ödeme kredi borcundan düşülmeyerek kefalet kredisinden düşülerek müvekkili şirketin bu şekilde temerrüde düşürüldüğünü, davalı bankanın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde alacağını tahsil ettiğini, davalı banka tarafından başlatılan bu süreç sonrasında müvekkil şirketin iflasa sürüklenmiş olduğu gibi, gerek bankalar gerekse müşteriler ve ticari piyasa nezdinde de itibarının yok edildiğini, bu hususta dosyaya delil listesinde tanık olarak bildirdikleri davalı banka şube müdürü ve … yöneticisinin tanık olarak dinlenmesini ve …’ye müzekkere yazılarak …. yöneticisi ile müvekkil şirket yetkililerinin …. tarihinde yapmış oldukları telefon görüşme kayıtlarının istenilmesini talep etmişseler de söz konusu deliller toplanmadan dosyanın karara çıkarıldığını belirterek, istinaf başvurularının kabulü ile istinaf incelemesi sonucunda yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne ya da davanın esası ile ilgili delillerin toplanmaması ve eksik incelemeye dayalı hüküm kurulmuş olması sebebi ile HMK. 353/1-a-6 md gereğince davanın yeniden görülmesi ve önceki kararla bağlı kalmaksızın yeniden hüküm kurulması için dosyanın ilgili mahkemesine gönderilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, haksız fiilen kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı Banka tarafından, davacının teminat açığının kapatılmamış olması nedeniyle, karşılıksız çıkan çek borcu için yatırılan dövizin başka bir hesaba alacak kaydedilerek vadesi gelsin veya gelmesin dövize endeksli kredi borcuna mahsup edilmiş olmasının taraflar arsında düzenlenen sözleşme hükümlerine uygun olduğu, buna göre mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine yönelik kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harç mahsup edilerek bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa geri verilmesine,
5- HMK’nın 359. Maddesi uyarınca kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/11/2022

…………
Başkan
…………
e-imzalıdır.
……………
Üye
……….
e-imzalıdır.
……….
Üye
………
e-imzalıdır.
……….
Katip
……….
e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”