Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/768 E. 2022/1687 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/768
KARAR NO : 2022/1687

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2020
NUMARASI : 2018/203 Esas, 2020/947 Karar
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
YAZIM TARİHİ : 07/11/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/12/2020 tarih ve 2018/203 Esas, 2020/947 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili ; müvekkilinin davalıdan olan rücu alacağı sebebiyle davalı aleyhine öncelikle …. İcra Müdürlüğü ……. esas nolu dosyasıyla icra takibi başlattığını, ancak davalı tarafın … tarihinde yapmış olduğu itirazı üzerine takip durduğunu, bunun üzerine icra takip dosyasının yetkili …. İcra Müdürülüğü’ne gönderildiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında tekrardan ödeme emri çıkarıldığını ve davalı borçlunun süresi içerisinde borca itirazı üzerine … İcra Müdürlüğü tarafından …. tarihinde tekrardan takibin durmasına karar verildiğini, müvekkili tarafından, davalı borçlu …. adına …. keşide tarihli, …Şubesine ait olan ….Çek Nolu ve …. TL bedelli çek keşide edilerek davalıya verildiğini, davalının çeki ciro etmesi sebebiyle son ciranta olan dava dışı … tarafından keşideci olması sebebiyle müvekkili aleyhine bu çeke dayanılarak … tarihinde ihtiyati haciz kararı alınıp … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ….İcra Müdürlüğü …. talimat sayılı dosyası müvekkilinin iş yerinde haciz işlemi uygulandığını, müvekkili firmaya yapılan haciz esnasında firma yetkilisi tarafından … TL peşin olarak ödeme yapıldığını ve …TL bedelli …. tarihli senet verildiğini, verilen senedin de zamanında ödenip iade alındığını, bu hali ile masrafları ile birlikte dava dışı …. toplamda …. TL ödeme yapıldığını, söz konusu çekten yasal sorumluluk gereğince müvekkili tarafından çek lehtarı olan davalı borçlu aleyhine haklı olarak yasal prosedür gereği icra takibi başlatıldığını, senedi icra takibinde ödeyen keşideci olan müvekkilinin TTK gereğince sadece çek lehtarına gidebileceğinden yasal hakkını kullanarak lehtar davalı aleyhine icra takibi başlatarak ödemiş oldukları …. TL bedeli rücu etmiş bulunduklarını, davalı bu bedeli müvekkiline ödemekle yükümlü olduğunu ve bu hali ile de davalı borçlunun yapmış olduğu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla davalının vaki itirazının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; bahse konu çek ile iptal davası açıldığını, Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/281 Esas, 2017/1109 Karar sayılı dosyasında çekin zayi nedeniyle iptaline karar verildiğini, hal böyle iken davacı tarafın ihtilaflı bir çekin bedelini ödediğini iddia etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafça ödeme yapıldığına dair dosyaya resmi bir belge sunulmadığını ve ne de banka yoluyla böyle bir ödeme yapıldığına dair bir belge sunulmadığını, aksinin ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, dava dilekçesinde iddia edilen hususların yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olduğunu, bu beyanlara itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, dava dilekçesinde delil olarak sunulan belgelerin ileri sürülen vakıaları ispata elverişli olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; yasal düzenlemeler dikkate alındığında zaten olması gereken çekin keşidecisi tarafından ödenmesi olduğu, aynı zamanda keşideci düzenlemiş olduğu çekin ilk ve asıl borçlusu konumunda olduğundan kendisinden önce bir borçlu bulunmadığı, dolayısıyla da keşideci çek bedelini ödediği takdirde ödediği bedeli 3102 sayılı TTK m.726 hükmü uyarınca kendisi dışında herhangi bir kişiye rücu etme hakkı bulunmadığı, bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığı zaman davacı bahse konu çekin keşidecisi konumunda olduğundan lehtar konumunda bulunan davalıya herhangi bir rücu hakkı bulunmadığı, bu haliyle de açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında …. yılında yapılan ticaret nedeniyle, müvekkil şirket, …. ait …. keşide tarihli …. TL ve …. keşide tarihli …-TL bedelli … adet çeki davalı şirket temsilcisi ….’a tahsilat makbuzu karşılığında teslim ettiğini, davalı şirket yetkilileri, daha sonra müvekkil şirketi aramış ve çekin çalındığını beyan ederek, kayıp olan çek bedeli olan …. TL’nın ödenmesini talep ettiğini, müvekkil şirket de davalı şirkete güvenerek iyiniyetli bir şekilde….ait …. keşide tarihli ….-TL bedelli başka bir çeki davalı şirket temsilcisi ….’e tahsilat makbuzu karşılığında teslim ettiğini, davalı şirket çalındığını belirttiği çek ile ilgili …. tarihinde Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/281 E. sayılı dosyası üzerinden çek iptali davası açtığını, Ancak keşide tarihi ….olan ….-TL bedelli ….çeki keşide tarihinde bankaya ibraz edildiğini, ancak davalı şirket tarafından çek iptali davası devam ederken çeki elinde bulunduran … kişiye karşı sözkonusu çekin istirdatı talepli dava açması ve çeki kötüniyetli …. kişiden alması gerekirken bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı şirkete ödemesi yapılan çalıntı çek ile ilgili olarak …. tarihinde… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden müvekkil şirket hakkında ihtiyati haciz kararı infaz edildiğini ve müvekkil şirketin adresinde haciz işlemi gerçekleştirildiğini, müvekkil şirket haciz tazyiki altında, davalı şirkete ödemesini gerçekleştirdiği çek bedelini 2. kez ödemek zorunda kaldığını, müvekkil şirket mezkur çek bedeli olan ….-TL’nin davalı şirkete ödedikten sonra, … kişi …’nin gerçekleştirdiği icra takibi neticesinde de ….-TL ödeme yaptığını, bu duruma davalı şirket neden olduğundan davalı şirket hakkında …. kez yapılan ödemenin geri alınması amacıyla icra takibi başlatıldığını, yukarıda kısaca belirttikleri hususlar, mahkeme kararı ile birlikte değerlendirildiğinde verilen kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava; çeke dayanılarak başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67/1 maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.

İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dosyanın incelenmesinde; mahkemece davanın reddine karar verildiği halde davacı yanca istinaf dilekçesine ekli çeklerin bedellerinin ödendiğine dair fatura adı altında bir belge sunduğu anlaşılmaktadır. Bu belge tam olarak okunamamakla mahkemece okunaklı suretinin celp edilmesi gerekmektedir. Yine davacı yanca çeklerin zayiine dair dava açıldığı bildirilmiş, mahkemece buna ilişkin dosya getirtilip değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur.

Borcu sona erdiren belgeler her aşamada ileri sürülebilir. Bu halde mahkemece yapılması gereken ödemeye ilişkin belgeler değerlendirilerek ve çek zayiine ilişkin dosya kapsamı değerlendirilerek sonuca uygun bir karar verilmesi, sonuca göre hüküm kurulmasıdır.

6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.

Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/12/2020 tarih ve 2018/203 Esas, 2020/947 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İİK’nın 36/5. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan teminatın iadesine,
7-İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
07/11/2022


Başkan V.

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”