Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/749 E. 2022/1645 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/749
KARAR NO : 2022/1645

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2020
NUMARASI : 2015/1462 Esas, 2020/115 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
…… UETS
Av. …
DAVALILAR : 1-… – …
VEKİLİ : Av. …
…….
: 2-… – …
VEKİLİ : Av. …
………
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
YAZIM TARİHİ : 31/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04/02/2020 tarih ve 2015/1462 Esas, 2020/115 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilli aleyhine ….. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yine …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyada bulunan senetleri davalı/alacaklı olan ….’a bina ruhsat işi için teminat olarak verdiğini, ilgili senedin belli bir koşulun oluşması sonucu geçerli olacağından ve ilgili koşul alacaklı tarafından yerine getirilmediğinden müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, senetlerin geçersiz olduğunu, senetlerin sıralı senetler olduğunu, davalı … tarafından hizmetlerin yerine getirilmediği ve senet vadeleri geldikten sonra ilgili senetleri ciranta olarak gözüken … isimli şahsa ciro ettiği, … ile … arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığı, …’in bu senetleri vadeden sonra ve kötü niyetli olarak ciro aldığını, müvekkilinin …. İcra Dairesinin dosyasında boçlu olmadığnın tesptine, davalı aleyhine takip konusu tutarın % 20’den aşağı olmamak üzere tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …sahibi olduğunu, davacının yapı denetim işlerini ayrıca davacı adına mimari, sitatik, elektirik ve makine projelerini yani yapı ruhsatı alınmasına ilişkin her türlü işleri üstlendiğini, müvekkilinin 2012 yılında davacının şirketi olan ….adına kayıtlı taşınmaza ilişkin İşleri tamamladığını, iş teslim aşamasına getirildiği, davacının ise ruhsat harcını yatırmadığı için ruhsat bugüne kadar kaldığı, müvekkilinin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirerek yapmış olduğu işlemlere ilişkin tüm evrakları davacıya teslim ettiği, davacı…. yılında müvekkiline tekrardan başvurarak sözleşme imzaladığı, daha sonra taşınmazın bulunduğu alanda imar tadilatı olduğundan ruhsat verilmediği, senedin teminat senedinin unsurlarını taşımadığını, müvekkilinin yaptığı tüm işlerin resmi olduğunu, davacının müvekkilli … ile arasında bir borç ilişkisinin olmadığını iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, …’ e ait …. bir adet otomobil satın aldığı ve müvekkilinin bu yüzden … ile arasında çıkan anlaşmazlık yüzünden …. Cumhuriyet Savcılığında Soruşturma Numarası ile bir dosyaları mevcut olduğunu, belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; “… davacının davalı …’a verdiği senetlerden dolayı başlatılan takiplerde borçlu olmadığının tespiti talepli iş bu menfi tespit davası açılmıştır. İcra takip dosyaları celp edilip incelendiğinde, her ne kadar takibe konu senetlerin davalı … adına düzenlendiği belirtilmiş ise de …. E. sayılı takip dosyasının dayanadığı oluşturan senet … adına düzenlenmiş olup, dava dilekçesinde bu davalının yalnızca ciranta olduğu belirtilmesine göre bu senetten dolayı neden borçlu olunmadığına yönelik herhangi bir iddia ve delil bulunmamaktadır. Senedin ihdas nedeninin “bina ruhsat işi” olarak düzenlendiği ve lehtar davalı …’in bu bina ruhsat işini yapıp yapmadığına dair iddia ve delil bulunmadığından bu takip hakkındaki talebi reddedilmiştir. Diğer yandan …. E. Sayılı takip dosyasının dayanağını oluşturan senet, davalı … lehine düzenlenmiş ve bu davalı tarafından da ciro edilerek diğer davalı …’e verilerek yine ….arafından takibe konulmuştur. Davalı … hamil sıfatını taşımaktadır. Bedelsizlik definin hamile karşı ileri sürülebilmesi için hamilin bunu bile bile borçlunun zararına iktisap ettiğinin, senede karşı senette ispat kuralına göre ispatlanması gerekmekte ise de davalı …’ın bile bile davacının zararına hareket ettiği ispatlanamamıştır. Tüm bu hususlar çerçevesinde senetlerdeki bedelsizlik definin davacı tarafça ispatlanması gerektiği ancak bunun yine senet mahiyetindeki delillerle ispatlanamadığı nazara alınarak davanın reddine ve davacının kötüniyeti de davalı tarafça ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine..” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve Yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin…’nin tek yetkilisi ve sahibi olduğunu, müvekkilinin bina ruhsat alım işi için davalı …’ın sahibi olduğu …. ile anlaştığını, yapılacak bu işe istinaden davaya konu olan icra dosyasındaki bonoyu “lehtar kısmını boş bırakmak suretiyle” tanzim ederek davalı …’a verdiğini, her ne kadar yerel mahkemece … İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyasının dayanağını oluşturan senedin … adına düzenlenmiş olduğu belirtilmiş ise de davaya konu olan icra takiplerine dayanak olan bonolar incelendiğinde çıplak gözle dahi lehtar kısmının farklı yazı ve karakter ile farklı kalemlerle doldurulduğu ve müvekkilinin yazısı olmadığının anlaşıldığını, kaldı ki davalının cevap dilekçesinde diğer davalı …’in oto galeri işi yaptığını, “…” adlı iş yerinin sahibi olduğunu açıkça beyan ettiğini, bu haliyle müvekkilinin bina ruhsat işi için bonoyu tanzim ederek hayatı boyunca hiç karşılaşmadığı ve tanımadığı diğer davalı …’e vermesinin akla, mantığa ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca; oto galeri işi yapan birisinin, bina ruhsat işi ile iştigal etmesinin de mümkün olmadığını, takibe konu olan bonodan da görüleceği üzere bononun bina ruhsat işi için verildiğinin açıkça yazılı olduğunu, dava dilekçesinde bonoların ruhsat işi için tanzim edildiği ancak ruhsat işinin yerine getirilmediği ve bonoların da müvekkile iade edilmediğinin açıkça belirtildiğini, tüm bu hususlar dikkate alındığında …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından ötürü müvekkilinin davalı …’e borcu olmadığı sabit olmasına rağmen yerel mahkemece davanın reddine dair karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca müvekkilinin davalı … ile herhangi bir ticari veya akdi bir ilişkisinin de kesinlikle bulunmadığını, bu hususun ticari defter ve kayıtlarla da sabit olduğunu, müvekkilinin davalı …’i hayatı boyunca bir kez dahi görmemiş olup davalıyı tanımadığını, davaya konu icra dosyası borcu icra tehdidi ve baskısı altında ödenmiş olduğundan işbu menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğünü, zira bu durumun duruşma esnasında da beyan edildiğini, bu haliyle en azından yükümlülüğünü yerine getirmeyen … yönünden istirdat davasının kabulünün gerektiğini, nitekim müvekkilinin ödememesi gereken bir borcu ödemek zorunda kaldığını ve ödediği bedel kadar da davalı …’ın sebepsiz yere zenginleştiğini belirterek, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, iki ayrı bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, dava konusu bonoların bina ruhsat işi için verildiğinin senet metinlerinde yazılı olmasına, davacı ile davalı …’ın temsilcisi olduğu yapı denetim şirketi arasında …. tarihli … ve ruhsat bedeli hariç zemin etüdü, mimari proje, plan kote vs. işlemler için …. TL bedelli …. tarihli sözleşme imzalanmasına, aldırılan bilirkişi raporu ve …. ile yapılan yazışmalar neticesinde yapı denetim şirketinin sözleşmede kararlaştırılan işleri yerine getirdiğinin ve ruhsat alınmamasının …. tarihinde bölgenin afet riskli alan ilan edilmesi üzerine yapılaşma işlemlerinin geçici olarak durdurulmasından kaynaklandığının anlaşılmasına, böylece teminat konusu edimin yerine getirildiğinin dosya kapsamı ile sabit bulunmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere 31/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”