Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/735 E. 2022/1721 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/735
KARAR NO : 2022/1721

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2021
NUMARASI : 2020/340 E., 2021/65 K.

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
YAZIM TARİHİ : 10/11/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2020/340 Esas, 2021/65 Karar sayılı dosyasında verilen 29/01/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirkete…. tarihinde hali ham maddesi olan boyalı polyester ve ham polyester iplik olmak üzere toplam ….adet masurayı …TL karşılığında sattığını, bu malların davalıya teslim edildiğini, davalının faturada belirtilen …. TL’lik borçlarını bütün uyarılara ve ihtarlara rağmen ödemediğini, davalı hakkında taraflarınca … TL’lik genel haciz yoluyla takip açıldığını, davalının …. tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, taraflarınca ticari uyuşmazlıklarda zorunlu dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu, son oturumda müvekkili ile davalı şirketin anlaşamadıklarını, davalı borçlu şirketin böyle bir borcunun olmadığını iddia etse de davalının borçlu olduğu ve borcu ödeme temerrüte düştüğü …. tarihli faturadan sabit olduğunu ileri sürerek borçlunun …. İcra Dairesinin …. esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden davanın reddinin gerektiğini, 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığını, …. yılında başlatılan takibin…yılı … ayında itirazen durdurulması üzerine… yılında davanın açıldığını, eldeki davanın İİK’da öngörülen 1 yıllık sürenin geçmesinden sonra açıldığı için reddinin gerektiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında iddia edildiği gibi bir mal alım yada satımının olmadığını, müvekkili şirket tarafından teslim alınmış bir mal bulunmadığı gibi ticari kayıtlarında da böyle bir kayıtın mevcut olmadığını, müvekkili şirket kayıtlarında söz konusu iddia edilen alacağa karşılık olarak tanzim edilen …. formlarında ve ticari defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…HMK.nun 150/5. maddesi gereğince, 27/10/2020 tarihli duruşmada davanın taraflarca mazeretsiz olarak takip edilmemesi nedeniyle, dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç aylık yasal süre içinde taraflarca yenileme talebinde de bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumlar karşısında HMK 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına şeklinde karar verildiğini, mahkemece kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketten herhangi bir alacağı olmayan davacının bu duruma karşın sırf kötü niyetli tutumu nedeniyle davacının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğunun aşikar olduğunu, davacının mesnetsiz davanın reddi ile %50 kötüniyet tazminatı hükmedilmesi gerekirken yerel mahkeme tarafından olumlu yada olumsuz herhangi bir kararın verilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince nispi vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu, davacı davasını nispi harç ödeyerek açtığını, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilirken dava değeri üzerinden AAÜT göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kötü niyet tazminatı ve karşı vekalet ücreti yönünden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, 27/10/2020 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasına davacı veya vekilinin katılmadığı, davalı vekilinin ise duruşmaya katıldığı ve davayı takip etmeyeceğini bildirdiği, böylelikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150/1 maddesindeki şartların oluştuğu, ilk derece mahkemesi tarafından …. tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına, üç ay içinde yenilenmeyen davanın …. tarihinde ise açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olduğu, davanın açılmamış sayılması kararının delillerin toplanmasına ilişkin ara kararın yerine getirilmesinden önce verilmesi nedeniyle AAÜT’nde geçen ücretin yarısına hükmedilmesinin doğru olduğu, davanın esasına girilmediğinden kötüniyet tazminatı verilmemesinin yerinde olduğu, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-İş bu kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan tetkikat neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da Dairemize gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. 10/11/2022


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”