Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/570 E. 2022/1578 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/570
KARAR NO : 2022/1578

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2020
NUMARASI : 2018/1591 E., 2020/40 K.

DAVACILAR : 1-… – (…)
2-… – (…)
VEKİLİ : Av. … – ..
DAVALI (MÜTEVEFFA) : … – (…)
VEKİLLERİ : Av. … ..
DAHİLİ DAVALI : 1 -… – (…) .
2 -… – (…) .
.
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
YAZIM TARİHİ : 20/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2018/1591 Esas, 2020/40 Karar sayılı dosyasında verilen 10/01/2020 tarihli kararın istinaf incelemesi davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borca dayanak senetlerin tefecilik kapsamında düzenlendiğini, borcun büyük bir kısmının itfa edildiğini, müvekkilinin baskı sonucu tefecilik kapsamında aldığı borca karşılık ve senet yenilemek suretiyle alacaklı ile 30/12/2016 tarihli kişiler arası protokol başlıklı protokolün düzenlendiğini, protokolün taraflarının …’ın sahibi olduğu … yetkili müdürü …. ve alacaklı …’nun olduğunu, protokolün dava konusu senet için düzenlendiğinin açık olduğunu, alacaklının bu protokole dayanarak senedin …. tarihli vade günü gelmeden…. tarihinde takibe geçtiğini, amacının müvekkilini mağdur etmek olduğunu, borcun tamamına yakınının ödendiğini ileri sürerek ….İcra Müdürlüğünün.. esas sayılı icra takibinin ve …. tarihli gayrimenkul satışlarının tedbiren durdurulmasını, müvekkillerinin takip konusu senede mahsuben yaptıkları …. tarihli …TL bedelli, …. tarihli …. TL bedelli ödemeler toplamı …. TL’nin faiz ve fer’ileri kadar ödenmesi sebebi ile alacaklıya borçlu olmadıklarının tespitine, takibin ve senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, derdestlik nedeniyle dava şartı olmayan bir kısım iddialar konusunda kesin yargı kararlarının mevcut olduğunu, HMK’nın 114/ı maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, davacıların söz konusu protokole dayanarak ve Sadullah Yükkaldıran aracılığıyla yaptıklarını iddia ettikleri ödemeleri ileri sürerek ödeme defi ile Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/523 esas sayılı dosyasıyla borca ve takibe itiraz davası açtıklarını, bu davada davanın reddine karar verildiğini, dosyanın istinaf edildiğini, dosyanın henüz derdest olduğunu, davacı tarafın ödeme def’inin doğru olmadığını, davacılar tarafından yapılan bir ödemenin olmadığını, bahsedilen para havalesinin davacılar dışında üçüncü bir şahıs tarafından yapıldığını, davacının tefecilik iddiasının borçtan kurtulmaya yönelik olduğunu, bu yöndeki beyanların soyut iddiadan ibaret olduğunu, söz konusu protokolün davacılar ile ilgili olmadığını, …. anlamına gelmemek üzere dekontların incelenmesinde …. Şirketinin borcundan dolayı ödeme yapıldığının açıkça belirtildiğini, davacıların borcunu ödemediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…davacı taraf davalıya karşı bir takım suç isnadında bulunmuş ise de dava ve talep sonucu bu konudan bağımsız olup çekişme ödeme nedeniyle borcun sona erdiğinden bahisle menfi tespit istemine yöneliktir. Dava konusu 250.000 TL meblağlı bono ve bu bonoya istinaden düzenlenen yazılı metin her iki tarafın da kabulündedir. Bonoda davacı … 250.000 TL’yi …’na ödeme taahhüdünde bulunmuş … ise bu borca aval vermiştir. Protokol adı altında düzenlenen yazılı ve imzalı metinde ….. şirketinin …. ve …’na olan borçtan dolayı davacı … nin kambiyo senedini düzenlediği görülmüştür. Bu ödeme taahhüdü şirket borcu için teminat olarak değerlendirilmiştir. Herhangi bir itiraz bulunmadığına göre borcun kaynağı ve borcun miktarı konusunda çekişme yoktur. Davacılar borcun ödendiğini iddia etmekte olup ispat külfeti kendilerindedir. Delil olarak sunulan “…” açıklamalı ….. hesabından gönderilen seksenüçbin TL havale ve “…….” açıklamal…. hesabından gönderilen doksanbeşbinyüzyirmi TL havale dekontları mahkemece değerlendirilmiş olup borçlu ..ve aval veren…’in 250.000 TL lik borcuna karşılık olduğuna dair bir açıklama bulunmadığından borcun ödendiğinin ispatı gerçekleşmemiştir. Kaldı ki davalı ispat külfetinin bulunmamasına rağmen yapılan ödemlerin başka bir takip dosyası nedeniyle ödemenin yapıldığını bildirmiş olup davacı tarafın herhangi bir itirazda bulunmadığı görülmüştür. İspatlanamayan davanın reddine” karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tefecilik kapsamında aldığı borca karşılık ve senet yenilemek sureti ile kişiler arası protokol başlıklı sözleşmenin düzenlendiğini, bu protokolün taraflarının müvekkili …’ın sahibi olduğu …. yetkili müdürü …. ve alacaklı … olduğunu, protokole bakıldığında söz konusu senedin müvekkili …’ın sahibi olduğu şirketin borçlarına karşılık olduğu …..ve …’na olan borçlarına karşılık ifadesinden anlaşıldığını, protokolün tanzim tarihinden kullanılan ifadeler ve senedin tanzim tarihinden anlaşılacağı üzere söz konusu protokolün yine söz konusu işbu senet için düzenlendiğinin açık olduğunu, protokol ve senetteki vade ve keşide tarihleri ile miktar ve tarafların aynı olduğunu, alacaklının iş bu protokole aykırı davranarak senedin 30/07/2018 tarihli vade günü gelmeden 20/02/2018 tarihinde takibe geçtiğini, mahkemece gerekçeli kararda oluşan kanaatin hatalı olduğunu, senedin şirket borçlarından dolayı düzenlendiğini, havale dekontlarında yazılmış olan … ve …. borcuna karşılık açıklamalarının neden … ve …’ın borçlarına karşılık şeklinde yapılmadığının anlaşılacağını, müvekkilinin havaleleri senet için yaptığını, ancak protokol atfında bulunarak havaledeki açıklamaları yaptığını, karşı tarafın bu protokolü hangi borç için düzenlendiğini ortaya koyamadığını, delillerin borcun ödendiğini müvekkillerinin iş bu borçtan dolayı davalıya borçlarının olmadığını gösterdiğini, bu nedenle takibin durdurulmasının gerektiğini, müvekkillerinin mal varlıklarının icra dosyasında satış aşamasında olduğunu, satıldıklarında telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, tüm dosya kapsamında davacıların davaya konu bonoya karşılık ödeme yaptıklarını kanıtlayamadığı, bu nedenle ispatlanamayan davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı da herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30TL nin mahsubu ile bakiye 21,40TL nin davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde taraflara iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğine,
Dair HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/10/2022


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”