Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/565 E. 2022/1423 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/565 – 2022/1423
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/565
KARAR NO : 2022/1423

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……………
ÜYE : ……………..
ÜYE : ……………..
KATİP :……….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2020
NUMARASI : 2018/1226 Esas, 2020/762 Karar
DAVACI : ……………
VEKİLİ : Av. ……….
DAVALI : ……………..
VEKİLİ : Av. ………..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/09/2022
YAZIM TARİHİ : 30/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/10/2020 tarih ve 2018/1226 Esas, 2020/762 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili ; Davalının davacıdan mal aldığını, davacının malları ve faturayı davalıya teslim ettiğini, davalının faturaları tarihinde ödemediğini, davacının davalıya borcunu ödemesi için talepte bulunduğunu, fakat karşılık alamadığını, davalının yetki itirazının takibi uzatmaya yönelik olduğunu ve davalının dava konusu faturalara itirazda bulunmadığını ve bu sayede alacaklarının kesinleştiğini, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili ; yetki itirazlarının olduğunu, ödeme emrinin ekinde davalıya herhangi bir fatura tebliğ edilmediğini, davalının aldığı tüm malların ödemesini yaptığını ve cari hesap bakiyesinin “…” olduğunu, davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddini, takibin iptalini, davacının %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; taraflar arasında USD para birimi üzerinde satış ilişkisi bulunduğu, davalı tarafından satıma konu malların bedeli davacıya verilen … adet TL para birimi üzerinden düzenlenen çekler ile ödendiği, çekler TL para birimi üzerinden düzenlenmesine rağmen yine de kur farkı talep edilebileceğine dair taraflar arasında ayrıca bir sözleşme veya anlaşma bulunmadığı sabit olduğu, yapılan yargılama toplanan deliller alınan bilirkişi raporu ve yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçelerinin deliller kısmının …nolu maddesin de taraflar arasında elektronik yazışmalar, mailler delil olarak sunulduğunu, istinaf dilekçelerinin … numaralı ekinde sundukları …. tarihli, davacı şirketin satış müdürü ….’nün davalı şirkete yazdığı mail yazısında (Ek.1) ; * ,,.çek tahsil tarihindeki kurdan *4/- hesaplaşılır ( vani hesan USD cinsinden takip edilir….. yazılı olduğunu, bu yazıdan sonra davalı taraf, davacı şirkete ait birden fazla sipariş formları gönderdiğini, bu formların hepsinde de ödemelerin USD cinsinden borç olduğu açık ve kesin olduğunu, davalının kaşe ve imzasının bulunduğu tüm sipariş formlarında ödeme şeklinin …günlük USD çek ile ödeneceği yazılı olduğunu, bu ibarenin davalının ödemesinin USD cinsinden olacağına dair borç ikrar belgesi olduğun, lakin davalı tarafın TL bazında çek keşide ederek alacaklı şirkete verdiğini, bu durum da davacı tarafın USD cinsinden feragat ettiği anlamı taşıması mümkün olmadığını, zira tarafların kendi aralarında yapmış olduğu sipariş akdi ile borcun dolar bazında ve de ödemenin USD cinsinden yapılacağı açık ve kesin olduğunu, öte yandan dava dosyasından alınan bilirkişi raporundan ve mahkemeye CD verilen ticari defter ve kayıtlarından da açıkça görüleceği üzere, taraflar ticari defter ve kayıtlarını E -FATURA sistemi ile tuttuklarını, davalı tarafa kur farkı faturası …. tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafın bu faturaya …. tarihinde itiraz ettiğini, … günlük yasal sürelerine geçirerek fatura içeriğini kabul ettiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça kur farkından kaynaklanan alacağının tahsili için ilamsız icra takibinde bulunulmuş, davalının itirazı üzerine duran takibin devamı için eldeki itirazın iptali davası açılmıştır.
Taraflar arasında faturaya konu alacak karşılığında davalının çek ile ödeme yapıldığına ilişkin ve ödemenin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının fatura nedeniyle TL bazında çek ile ödeme almış olmasına karşın kur farkını talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, kur farkı faturasının davalıya tebliğ edildiğine ilişkin dosyaya yansıyan bir delil olmadığı gibi, bu kur farkı faturasının davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasında bu hususta ayrıca bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmakla kur farkı talep edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin …. tarih, … Esas, …. Karar sayılı Kararında; “Dava, kur farkı ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan bedel yabancı para cinsinden olup, davacı, alacağının tahsili için davalı tarafından verilen TL cinsinden düzenlenen çekleri teslim almış olmakla, çekin bir ödeme aracı olması nedeniyle çek üzerindeki bedel dışında herhangi bir kur farkı talep edemez. Davacı tüm alacağının bu bedel üzerinden ödenmesini kabul etmiş bulunmaktadır. Bu nedenle davanın reddi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” biçiminde vurgulandığı üzere somut olayda da davacı, alacağının tahsili için davalı tarafından verilen TL cinsinden düzenlenen çekleri teslim almış olmakla, çekin bir ödeme aracı olması nedeniyle çek üzerindeki bedel dışında herhangi bir kur farkı talep edemez.
Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-HMK 359/4. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğine,

Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak oy birliği ile karar verildi. 30/09/2022

…………
Başkan
…………
(e-imzalıdır)
………….
Üye
……………
(e-imzalıdır)
…………..
Üye
…………
(e-imzalıdır)
……….
Katip
………..
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”