Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/563 E. 2022/1424 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/563
KARAR NO : 2022/1424

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2021
NUMARASI : 2020/358 Esas, 2021/117 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/09/2022
YAZIM TARİHİ : 30/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/02/2021 tarih ve 2020/358 Esas, 2021/117 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında dava konusu icra takibine dayanak faturaya konu malların davalıya teslim edildiğini, ancak malların bedelinin davacı tarafından ödenmediğini, buna istinaden davalı aleyhine davaya konu icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, davalının fatura münderecatına itiraz etmediğini ve ticari defterlerine işlediğini beyanla davalının vaki itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; itirazın iptali davası ile icra takibinin sıkı sıkıya bağlı olduğunu, takibe dayanak belgelerin dışındaki belgelerin delil olarak değerlendirilemeyeceğini, bu hususa ilişkin olarak emsal Yargıtay kararları bulunduğunu, takibe dayanak faturanın tek başına alacağın varlığını ispatlayamaya yeterli olmadığını ve faturaya konu malların davalıya teslim edilmediğini beyanla davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; bu haliyle davaya konu takibe dayanak fatura nedeniyle davalının davacıya fatura bedeli miktarında borçlu olduğuna kanaat getirildiği, davalı tarafından bu borcun ödenmiş olduğuna dair dosyaya herhangi bir delil de ibraz edilmediği, yine bu noktada alacağın varlığına kanaat getirilmiş olmakla bu kanaate ulaşmaya yol açan tespitler karşısında davalı yanın malların kendisine teslim edilmediği yönündeki savunmalarına itibar etmek de hukuken mümkün olmayıp bu savunmaya da itibar edilmediği, bu hususların yanında bakıldığı zaman davalı tarafın vaki itirazı mahkemece haksız bulunduğu, yine davaya konu alacak da belirlenebilir yani likit nitelikte olduğunu, dolayısıyla da davacı lehine asıl alacak miktarının % 20’si nispetinde icra inkar tazminatına hükmedildiği, bu açıklamalar doğrultusunda da davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibinde takip dayanağı yapılmayan belgelerin itirazın iptali davasında delil olarak kullanılması mümkün olmadığını, İcra takibinde, takip talebi ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak, sadece “….” belirtildiğini, bunun dışında hiçbir dayanak gösterilmediğini, dava dayanağı yapılan icra takibinde, borcun sebebi olarak iş bu fatura dışında başkaca belge ibraz edilmediğini, dayanak olarak gösterilmediğini, davanın itirazın iptali davası olması sebebiyle icra takibine dayanak gösterilen belgeler dışında başkaca bir belgenin yargılama sürecinde dayanak yapılması mümkün olmadığını, davanın itirazın iptali davası olması sebebiyle, ancak icra takibine dayanak edilen belgelerin bu davada delil olarak kullanılması mümkün olduğunu, davacı dava dilekçesinde delil olarak bildirmiş olduğu takip dayanağı fatura dışındaki diğer delillerin huzurdaki davada ispat aracı olarak kullanılması mümkün olmadığını, takip dayanağı olan fatura dışında, dava dilekçesinde bildirilen delillere muvafakatları bulunmadığını, dosyaya ibraz edilen Bilirkişi Raporu, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle tanzim edildiğini, sadece fatura ve bu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olması, alacağın varlığını ortaya koyan bir unsur olmadığını, davaya konu icra takibinde, takip dayanağı yapılan sadece 1 adet fatura gösterildiğinden, bilirkişi incelemesinin tüm ticari ilişkinin incelenmesi suretiyle tanzim edilmesi mümkün olmadığını, zira davaya konu alacak talebi cari hesap alacağına dayanmadığını, sadece 1 adet faturaya dayandığını, bu durumda da dosyaya sunulan raporun hükme esas alınması mümkün olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava; faturaya dayanılarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 20.493‬,00 TL harçtan peşin alınan 5.182,55 TL harç mahsup edilerek bakiye 15.310,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,

Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak oy birliği ile karar verildi. 30/09/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”