Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/560 E. 2022/1431 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/560
KARAR NO : 2022/1431

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. : ..
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP :..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/01/2021
NUMARASI : 2019/436 Esas, 2021/44 Karar
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 1-..
2-..
3-..
4-…
5-..
VEKİLİ : Av. ..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
YAZIM TARİHİ : 03/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/01/2021 tarih ve 2019/436 Esas, 2021/44 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili ; müvekkili banka ile dava dışı …… arasında GKS imzalandığını, anılan sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle kredi sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden…. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile …. TL nakit ve Gayrinakit kredi alacağından dolayı cari hesabın kesilip kat edildiğini, verilen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine bu kez …..İcra Müdürlüğü’nün….. Esas sayılı dosyası ile Genel Haciz yolu ile ilamsız takibe geçildiğini, davalı kefillerin borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu hesap kat tarihi ile takip tarihi aralığında kademeli temerrüt faizleri uygulanmak suretiyle toplam 2.447.123,55 TL faiz işletildiğini, müvekkili bankanın 10.930.723,81 TL alacağı üzerinden itirazın iptaline takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesin talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı banka kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve ilamsız icra takibi yoluyla mükerrer takip açtığını, kefilin sorumluluğunun asıl borçludan fazla olamayacağını belirtip davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; İcra inkar tazminatı talebi bakımından yapılan değerlendirme; burada her ne kadar davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de kabul edilen kısım bakımından alacak likit nitelikte olup ayrıca davalılar da itirazların haksız oldukları, bu haliyle de davacı lehine 2004 sayılı İİK m.67/2 hükmünde öngörülen şartlar oluştuğuna kanaat getirildiği ve kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine % 20 nispetinde icra inkar tazminatına hükmedildiği, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretleri bakımından yapılan değerlendirme; eldeki davada davalılara karşı ileri sürülen talepler müteselsil sorumluluk esasına dayandırıldığı, bu noktada normal şartlar altında davanın reddine karar verilmesi halinde AAÜT m.3/2 hükmünün uygulanması icap edeceği, davalı …dışındaki davalılar bakımından ret sebebi ortak olduğundan bu davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedildiği, ancak somut uyuşmazlıkta davalı ….. ile diğer davalılar bakımından ret sebepleri birbirinden farklı nitelikte olduğu, bu nedenle de davalı …..bakımından AAÜT m.3/2 hükmünün tatbiki hukuken mümkün olmayıp adı geçen davalı lehine reddedilen miktar (tüm talep üzerinden) üzerinden ayrıca vekalet ücretine hükmedildiği, davalı …. aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar bakımından davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile; ……. İcra Müdürlüğü’nün …..esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının……..TL asıl alacak ve……. TL faiz alacağı bakımından iptaline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı …… dava dışı borçlu firma ……Firmasının aynı risk grubunda bulunan ve Bankacılık Kanununda tanımı yer alan grup firması olan ve aynı zamanda ….. kredi sözleşmesinin kefili bulunan davalı …..Tekstil Firmasının ortağı olduğunu, dava dışı kredi borçlusu …….. Firması ile …. Tekstil Firmasının aynı risk grubuna dahil firmalar olması tüm ortaklar için ve her iki firma yönünden Borçlar Kanunu 584/3. Hükmü uyarınca eş rızası aranmaması sonucunu doğurduğunu, dava dışı……Firması grubun halı üretimi ve üretilen halıların yurtiçi pazarlamasını;…..’ın ortağı bulunduğu …..Üretim San. ve Tic. Ltd. Şti. firması ise grubun yurtdışı halı pazarlama işlerini yaptığını, yani ortada şeklen iki ayrı tüzel kişilik bulunsa da iki firma tek bir işi yaptığını, bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinini eki ticaret sicil kayıtlarında da yer aldığı üzere her iki firmanın adresleri aynı olduğunu, bu iki firma aslında tek bir işi yapan Bankacılık Kanununun tanımına uygun grup firması olduğunu, beyan dilekçeleri ekinde ….. firmasına ait hesap hareketleri sunulduğunu ve….Tekstil Firmasına gelen tüm mal bedeli havalelerinin …. Tekstil Firmasının hesabına aktarıldığı, dolayısıyla işlemlerinin tek olduğu açıkça belirtildiğini, buna rağmen ilk derece Mahkemesince bu iddialarımız konusunda bir inceleme yapılmadığını, dava dışı borçlu Tatar Tekstil Firması ile ilgisi bulunmadığı Mahkemece kabul edilen davalı/borçlu ……., Bankalarında firma ziyaretine giden yetkilileri ile bizzat görüşen ve hem …..Firması hem de …. firması hakkındaki bilgileri ve mali verileri Bankamız yetkilileri ile paylaşan kişi olduğunu, ayrıca, …. firmasının “…….” internet sitesinde ….San. ve Tic. Ltd. Şti. firması arandığında firma yetkilisi olarak davalı ….göründüğünü, ayrıca, ….firması adına “….” internet sitesinde “……. …. Halı Üreticilerine Sesleniyor ” başlığı altında davalı ….ın açıklamaları bulunduğunu, gayrinakdi çek kredi borcu da kefillerin kefalet sorumluluğu kapsamında olduğunu, davalı/borçlular müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalamış bulundukları kredi sözleşmesi kapsamında borçlu şirkete kullandırılan tüm kredilerden sorumlu olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamada hata yapıldığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin talep halinde davacıya İADESİNE,
3-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-HMK 359/4. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğine,

Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak oy birliği ile karar verildi. 03/10/2022


Başkan V.

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”