Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/556 E. 2022/1393 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ .
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/556
KARAR NO : 2022/1393

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :..
ÜYE :..
KATİP :..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2020
NUMARASI : 2019/85 Esas, 2020/872 Karar
DAVACI : ..
VEKİLLERİ : Av. ..
..
Av…
..
Av…
..
DAVALILAR (Temlik Alan) : 1-..
(Temlik Eden) 2-..
VEKİLİ : Av…
..
Av. ..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
YAZIM TARİHİ : 28/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/11/2020 tarih ve 2019/85 Esas, 2020/872 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı (temlik alan) …….A.Ş. vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının …….. tanzim, …vade tarihli …. TL ve ….tanzim,…. vade tarihli …. TL’lik senetler dolayısıyla müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü ….. İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını ancak müvekkilinin hukuki ya da ticari herhangi bir münasebetinin bulunmadığını, takip konusu çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını tüm bu nedenlerle takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin dava konusu çeki devir cirosu ile devraldığını, dava dışı 3. kişinin cirosundan önceki imzaların sıhhatini kontrol edebilecek durumda bulunmadıklarını, davacının bugüne değin resmi kurumlara bir başvurusunun bulunmadığı, imzaların kendilerine ait olduğunun kabul etmiş sayılacağı tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; “…Dava konusu kambiyo senetlerindeki imzanın davacı eli ürünü olup olmadığı konusunda öncelikle adli tıp kurumu raporu aldırılmış olup adli tıp kurumunca tespit yapılamadığından üniversitelerin güzel sanatlar anabilim dalında görevli 3 kişiden oluşan grafoloji uzmanına yaptırılan incelemede senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiş olup, davalı ve davacı ciroları arasında 3. Kişinin bulunması nedeni kötüniyet iddiasında bulunulamayacağından kötüniyet ispat olunamamıştır.” gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı (temlik alan) …. Yönetim A.Ş. vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı ………Yönetim A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle “…davanın kabulü ile davacının ………. İcra Müdürlüğü’nün ………e. sayılı takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,…” dair karar verildiğini ancak işbu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece eksik inceleme ve değerlendirme sonucu karar verildiğini, zira hakimin bilirkişi raporu ile bağlı olmadığını, kesin kanaat içermeyen ve dolayısıyla uyuşmazlığa çözüm getirecek nitelikte bulunmayan raporun hükme esas alınamayacağını, bu nedenle de yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda : ‘”….inceleme konusu senetlerdeki imzalar ile suat horoz’un karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında tersim tarzı başta olmak üzere , yapıların oluşturulma şekli , başlangıç ve bitiriliş özellikleri ,yapılar arası bağlantılar, doğrultu, ritm, işleklik gibi grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından önemli benzemezlikler bulunmaktadır…” denildiğini, raporun sonuç kısmında ise, “senet asılları üzerindeki imzaların …….un eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır” ifadesine yer verildiğini, raporda geçen işbu açıklamaların açık ve net ifadeler olmadığını, rapora karşı itirazlarının dosyaya sunulmasına rağmen yerel mahkemece bu hususlar değerlendirilmeden eksik inceleme sonucu hüküm tesis edildiğini, bilirkişi raporunda inceleme konusu senetlerdeki majiskül “S” harfi ile karşılaştırma belgelerdeki majiskül “S” harfinin benzeri bir yapı ve çizgilerle oluşturulmuş olduğunun tespit edildiğini, bu benzerliğe karşılık imzanın davacı ……’a ait olmadığı yönünde kanaat bildirilmesinin rapordaki en büyük çelişki olduğunu, buna rağmen mahkemece, raporun bu haliyle hükme esas alındığını, nitekim söz konusu senetlerdeki imzanın davacı ……’a ait olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte yerel mahkemece işbu davanın kabulüne karar verilmesinin yanı sıra müvekkil aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı müvekkilinin kötüniyetli olmadığı tespit edilmiş olmasına rağmen aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, bu yönüyle de yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılarak haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, iki ayrı bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne, davalının kötü niyeti ispat olunamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava konusu bonoların altındaki imzaların davacıya ait olmadığının denetime elverişli, usul ve yasaya uygun, kesin kanaat bildiren üçlü grafoloji uzmanı bilirkişi heyeti raporu ile tespit edilmesine, imza inkarının senedi elinde bulunduran herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’i niteliğinde olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı (temlik alan) vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davalı (temlik alan) tarafından yatırılması gereken 4679,57 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1170,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 3509,57 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333/1. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/09/2022

…..
Başkan

e-imzalıdır.
….
Üye
……
e-imzalıdır.
.
Üye
139743
e-imzalıdır.
….
Katip
…..
e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”