Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/480 E. 2022/1359 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/480 – 2022/1359
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/480
KARAR NO : 2022/1359

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …………..
ÜYE : …………..
ÜYE : ………….
KATİP : …………

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2020
NUMARASI : 2020/11 E., 2020/614 K.

DAVACI : ………….
VEKİLİ : Av………….
DAVALI : …. – (….) ………….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
YAZIM TARİHİ : 23/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 2020/11 Esas, 2020/614 Karar sayılı dosyasında verilen 25/12/2020 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün …..esas sayılı dosyasında müvekkili bankaya olan genel kredi sözleşmesinden dolayı takip başlatıldığını, davalı tarafından başlatılan takip için …. tarihli itiraz dilekçesi ile dosyada bildirilen asıl alacak, faiz ve diğer tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, dosya borcunun kabul edilmediğini, takibin durdurulduğunu, taraflarınca …. başvurulduğunu, …. tarihli tutanak ile taraflar arasında anlaşmanın sağlanamadığını, alacaklarının dayanağı olan ticari kart sözleşmesi ve hesap kat ihtarnamesi gereğince borçlu davalının müvekkili bankaya olan borcunu ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla icra dosyasına yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın reddine, takibin devamına, davalının takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; asıl borçluya …. yalında kefil olduğunu ve o kredinin kapatıldığını, kendisinin daha sonra kullandırılan krediler için kefalet vermediğini, Yargıtay kararları ile sabit olduğu üzere kefilin imzalamadığı sözleşme kapsamında sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bankanın haksız yere asıl borçlunun tüm borcunu kendisinden tahsil etmeye çalıştığını, hakkında açılmış 5 ayrı icra dosyası bulunduğunu, öte yandan kendi kefaletinin de eşinin rızası alınmadığı için geçersiz olduğunu belirterek davanın reddine, banka hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…Bilindiği üzere itirazın iptali davalarında ispat yükü davacı tarafa aittir. Huzurdaki davada, davacı banka davaya konu icra takibine konu ettiği borcun davalının kefil olarak imzaladığı sözleşme kapsamında kullandırıldığını ispat etmekle yükümlüdür. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin yerleşik ve istikrar kazanmış uygulaması bu yönde olup, kefilin imzası bulunmayan sözleşme kapsamında kullandırılan kredi borçlarından sorumlu tutulması mümkün değildir. Dosya kapsamı bu esaslara göre değerlendirildiğinde, davaya konu borcun davalının kefalet imzasını içeren sözleşme kapsamında kullandırıldığına dair belge veya bilgi bulunmadığı, davacının davasını ispat edemediği kanaatine varılmıştır. Davalının kötüniyet tazminatına yönelik talebine gelince, davalı banka her ne kadar davalı hakkında icra takibi başlatmakta haksız ise de, kötüniyetli olduğuna dair dosya kapsamında delil bulunmadığından bu istemin reddi gerekmiştir. Yukarıda anılan gerekçelerle aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. (Bakınız aynı yöndeki Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2019/1641 Esas 2020/1248 Karar sayılı ve 2018/1712 Esas 2020/1045 Karar sayılı ilamları) 1-Davanın reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflarınca davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile ticari kart sözleşmesinden dolayı takip başlatıldığını, davalının aleyhine başlatılan icra takiplerine itiraz ettiğini, davalının söz konusu itirazlarına karşı Gaziantep 3. Asliye Ticaret mahkemesinin 2020/11, 2020/12 ve 2020/13 esas sayılı dosyaları ile itirazın iptali davalarının açıldığını, söz konusu 2020/11 esas sayılı dosyada davanın reddine karar verildiğini, iddia ve taleplerine yönelik olarak değerlendirmenin yapılmadığını, yeterli gerekçeler olmaksızın karar verildiğini, söz konusu kefillik sıfatı ile davalının asıl borçlu….’nin … yılında kullanmış olduğu krediye dayanarak genel kredi sözleşmesi ile müteselsil kefil sıfatıyla ….. TL limit ile sınırlı olmak üzere iş bu kefalet sözleşmesinde belirtilen taahhütlerinin kefalet sözleşmesinde yer alan sözleşmeler kapsamında banka tarafından kredi alana bir defadan fazla kullandırılan veya kullandırılacak nakdi veya gayrinakdi kredilerden doğmuş ve doğacak tüm borçları da kapsamak üzere kefil olduğunu, itirazın iptaline konu söz konusu icra takiplerinin ana para toplamları da…..’nin kefalet limiti dahilinde kalıp 10 yıllık süre de geçmediği ve dosya kapsamında aldırılan 10/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere “dava konusu ….tarihinde kullandırılan kredi öncesi davalı kefilin kefaletten caydığına veya davacı banka ile kefalet sözleşmesinin sona erdiğine dair dosyaya sunulu belge olmadığı” için müvekkilinin davalıya karşı icra takiplerinin hukuka ve yasaya uygun olduğunu, bu hususun gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verildiğini, davalı açısından 10 yıllık müteselsil kefillik süresinin dolmadığını, aleyhine başlatılan icra takiplerinin hukuken geçerli olduğunu, davalının 2012 yılında açık rızası ve imzası ile müteselsil kefil olarak 10 yıl boyunca asıl borçlu ….’nin doğmuş ve doğacak banka nezdindeki tüm borçlarına …. TL ana para limiti ile sınırlı olmak üzere kefil olduğunu, kefil davalının kefalete ilişkin açık muvafakatinin mevcut olduğunu,… tarihinden sonraki bankaların genel kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil sorumluluğu ile ilgili olarak hükümlerin yer aldığını, davalının ….. esas sayılı irca takip dosyasına aynı gerekçe ile yapılan itiraza karşı itirazın iptali davasının açıldığını, Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/13 esas sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, yerel mahkemece verilen kararın eksik inceleme ve dahi yanılgılı değerlendirme mahsulü olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, ticari kart sözleşmesinden doğan banka alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/09/2022

……………
Başkan
……………
e-imzalıdır
……………
Üye
…………..
e-imzalıdır
…………..
Üye
……………..
e-imzalıdır
……………..
Katip
…………
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”