Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/446 E. 2022/1353 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/446
KARAR NO : 2022/1353

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2020
NUMARASI : 2018/1299 Esas, 2020/784 Karar

DAVACI : ……
VEKİLLERİ : Av. … – [………] UETS
Av. …
Av. … – ……….
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … – [……….] UETS
Av. … – [……….] UETS
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
YAZIM TARİHİ : 22/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01/12/2020 tarih ve 2018/1299 esas, 2020/784 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili nezdinde sigortalı ….San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘ye ait fabrikada bulunan … marka hali makinesinin ……nolu İşyerim …. Poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, sigortalı iş yerinde …. tarihinde meydana gelen şebeke gerilimindeki ani voltaj dalgalanmasından dolayı söz konusu makinenin normal çalışma seyrindeyken aniden durma ve hata moduna geçtiğini ve yapılan incelemede makinenin …. modüllerinin ve modül güç kartlarının infilak ettiğinin anlaşıldığını, … kayıtlı bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan …. tarihli raporda, hasarın kısa sürelerde birçok kez ani kesinti yani voltaj dalgalanması ile meydana geldiğinin tespit edildiğini, davalının sigortalıya ödenen hasardan sorumlu olduğunu belirterek TTK’nın 1472. maddesi uyarınca … TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, kurumlarının her iştirakçi müşterisi gibi ilgili firmanın da, orta gerilim seviyesinde dağıtılan elektriği (… V) alçak gerilime döndürüp (… V) tesisini beslemek üzere kurduğu kendisine ait bir trafo istasyonu bulunduğunu, bölge içerisindeki firmaların alçak gerilim dağıtım şebekelerinin firmalarca kurulup tesis edilen ve sadece kendi firmaları için kullandıkları bir trafo sistemi olduğundan tesis içinde oluşabilecek arızalardan dolayı meydana gelebilecek hasarların önlenmesini sağlamak üzere tüm tedbirlerin ilgili firmaca alınması gerektiğini,…. tarihinde, bu tesisi besleyen ….’a ait orta gerilim dağıtım şebekesinde herhangi bir arıza kaydına rastlanılmadığını, aynı sebeplerle kendilerine açılan muhtelif davaların lehe sonuçlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, raporlar arasındaki çelişkiyi giderici nihai rapor doğrultusunda; dava dışı ….’ın hasarın meydana geldiği … dışında iletim hatlarının işletmesini yapmakta olup doğrudan fabrikayı besleyecek şekilde enerji temin etmediği, ancak enerji ihtiyacı olduğunda ya da enerji kesildiğinde ….’ın ….’yi besleyeceği, hasarın olduğu tarihte ise fabrika doğrudan ….A.Ş’den beslendiğinden ….’ın herhangi bir sorumluluğunun olmadığı; rapor içinde bulunan fabrikanın tek kutuplu elektrik devresinin temsili çizildiği şema üzerine işaretlenen elektriksel bozucu etkiler meydana geldiğinde, eş zamanlı birçok makine ve elektronik cihazda hasar meydana gelmesinin beklenebileceği, şemada görülen bozuk dalga şeklinin karşılaştığı empedans ile orantılı akımı pano içerisine doğru akıtarak oluşması muhtemel dv/dt ve di/ dt aşırı büyük darbe değerleri ve yönetmelikte belirtilen limit değerleri üzerindeki dalgalanmaların sadece bir panoda değil, birçok panoda farklı etkiler yapması gerektiği halde, dosyadaki bilgilerde böyle etkilerin olmadığı, sadece bir adet panoda lokal bir arıza meydana geldiği; sözü edilen arızanın şebekeden kaynaklı aşırı gerilim dalgalanması olduğu söylenmekte ise de, dalgalanmanın fabrika içinde tüm panolara ulaşacağı, panolarda işletme durumu ve eşdeğer empedansa göre farklı etkiler göstereceğinden, diğer panolarda da benzer etkilerin görülmesi gerekirken böyle bir etki olmadığı görüldüğünden olayın pano içinde yanlış bir çalışmadan dolayı ani ve beklenmedik gelişmiş bir elektriksel hatanın olduğu, bu hatanın elektrik şebekesi ile doğrudan irtibatlandırılabilmesi için yeterli bulgunun olmadığı, olayın pano içiyle sınırlı olması gerektiği, ayrıca gerilim dalgalanmasını işaret edecek bir bulgunun bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafın meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı hüküm kurmaya elverişli çelişkileri gideren nihai bilirkişi raporu ile de sabit olmuş, raporda izah edilen şekilde hasarın, pano içinde yanlış bir çalışmadan dolayı ani ve beklenmedik gelişmiş bir elektriksel hatadan kaynaklandığı, bu hatanın elektrik şebekesi ile doğrudan irtibatlandırılabilmesi için yeterli bulgunun da tespit edilemediği değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, …. bağlı olarak çalışan sigorta eksperi tarafından hazırlanan hasar raporu ile …. görevli elektrik mühendisi tarafından hazırlanan … tarihli bilirkişi raporunda da hasarın ani voltaj dalgalanması neticesinde meydana geldiğinin makine üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle tespit edildiğini, ancak dosya üzerinden yapılan incelemede pano içerisinde yanlış bir çalışmadan dolayı ani ve beklenmedik gelişmiş bir elektriksel hatanın olduğu, bu hatanın elektrik şebekesi ile doğrudan irtibatlandırılabilmesi için yeterli bulgunun olmadığı, olayın pano içiyle sınırlı olması gerektiği, ayrıca gerilim dalgalanmasını işaret edecek bir bulgunun bulunmadığı şeklinde tespitte bulunulmuşsa da bu tespitin dahi öncelikle arızanın elektriğin ani ve beklenmedik bir arızadan kaynaklandığına delalet teşkil ettiğini, davalının arıza olmadığına dair beyanı esas alınarak rapor tanzim edildiğini, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava hukuksal niteliği itibariyle, makime kırılma poliçesi kapsamında ödenen tazminatın TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/09/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”