Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/440 E. 2022/1294 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/440
KARAR NO : 2022/1294

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2020
NUMARASI : 2018/475 Esas, 2020/299 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAHİLİ DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
YAZIM TARİHİ : 14/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04/03/2020 tarih ve 2018/475 Esas, 2020/299 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalılar … …ve …vekilleri tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Yapı Kooperatifi ile müvekkili şirket arasında yapı denetim sözleşmesi bulunduğunu, kooperatife ait …. ili ….Belediyesi … adresindeki ve tapunun … pafta/ada/parsel numarasında kayıtlı arsa/arazi üzerine yapılacak 2 adet Blok A ve B Blok ile adlandırılan bodrum katları hariç 8 kat, 5232 inşaat alanı bulunan 07/06/2007 tarihli sözleşme müvekkili olaran yapı denetim kuruluşu tarafından projelerin ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesi adına hizmet sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin bu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının yapı kullanım izni alınmış olan inşaatın ve belediyede bulunan yapı denetim hesabına hak etmiş olduğu bedeli yatırmadığını, müvekkili şirketi de yıllardır oyaladığını, bugün için kooperatifin tasfiyesine karar verildiğini, alınan tasfiye kararının müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellediğini, açıklanan tüm bu nedenlerle …. Yapı Kooperatifi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dahili davalılar …… vekili ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesi ile söz konusu kooperatifin tasfiyesinin eksiksiz ve usulüne uygun şekilde gerçekleştiğini, davanın reddedilmesi gerektiğini, tasfiyesi gerçekleşen …. Kooperatifinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Dahili davalılar ….. vermiş oldukları ortak cevap dilekçesi ile söz konusu kooperatifin tasfiyesinin eksiksiz ve usulüne uygun şekilde gerçekleştiğini, davanın reddedilmesi gerektiğini, tasfiyesi gerçekleşen …. Kooperatifinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; “Davacının şirketin ihyasını istemesinde hukuki yarar olduğu gerekçesiyle davacının davasının TTK 547 maddesi uyarınca kabulü ile …. Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sırasında kayıtlı bulunan …. Konut Yapı Kooperatifinin … …Yapı Denetim Limited Şirketinin alacağının tahsili ile sınırlı olmak kaydı ile ihyası suretiyle ….Ticaret Sicil Müdürlüğüne yeniden tesciline, ek tasfiye işlemlerinin daha önce atanmış bulunan …. tarafından yürütelmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevine devam etmesine,” karar verilmiştir.

Karara karşı davalılar …..vekilleri istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalılar …..vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın reddi gerekmekte iken davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, şöyle ki, söz konusu kooperatifin tasfiyesinin eksiksiz ve usulüne uygun şekilde gerçekleştirildiğini, tasfiye halindeki kooperatif için tasfiye memurunun, alacaklıların davetlerini ve Türkiye Ticaret Sicilinde yapılması gereken ilanı usulüne uygun şekilde yaptığını, ancak davacının ilana rağmen alacaklı olduğunu bildiren bir beyanda bulunmadığını, tasfiye ilanının içeriğinde alacaklıların 1 yıl zarfında ellerindeki belgelerle birlikte tasfiye memuruna başvurmaları gerektiğinin önemle belirtildiğini, 2010 yılında verilen bu ilana rağmen davacının hiçbir şekilde alacağına dair tasfiye memuruna başvurmadığını ve 2018 yılında ihya davası açtığını, tasfiyesi gerçekleşen ….Konut Kooperatifi’nin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının ihya davasını 2018 yılında açmasının kötüniyetli olduğunun bir göstergesi olduğunu, ayrıca davacı tarafın alacaklı olduğunun henüz ispatlanamamış olduğu da dikkate alındığında, davacının, söz konusu davayı açmada hukuki yararının da bulunmadığını, salt bu sebebin dahi davanın reddini gerektirdiğini, söz konusu dava dosyasında yerel mahkemenin eksik ve hatalı inceleme yapmış olduğunun açık olduğunu ve yerel mahkemenin vermiş olduğu bu kararın bozularak reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkemenin kararının müvekkili lehine ortadan kaldırılmasına, masrafların ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, tasfiye sonucu terkin edilen kooperatifin ihyası talebine ilişkindir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü yer almaktadır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/6702 Esas, 2022/580 Karar sayılı kararında ise; ” Sicilden terkin edilmiş şirket hakkında alacak davası açılacağı istemiyle ihyasının istendiği davada, davacının alacağın varlığını kesin suretle ispatlamasına gerek bulunmamaktadır. İhyası istenen şirketten olan alacağı muhtemel gösteren bilgi ve belgelerin bulunması halinde, şirketin ihyasını istemekte davacının hukuki yararının olduğu kabul edilmelidir. ” denilmiştir.

Uyuşmazlığa konu somut olayda; davacının, dava dilekçesine eklediği, ”Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi”, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’ne sunulan “Yapıya İlişkin Bilgi Formu” başlıklı evraklarından davacının alacağını asgari ölçüde gösteren belgeleri sunduğu, bu suretle sicilden terkin edilen kooperatif hakkında alacak davası açılmak üzere ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmaktadır.

Tasfiye, yapıldığı tarih itibariyle usulüne uygun olsa bile, tasfiye sonrası açılan ya da açılacak davanın/takibin yürütülmesi amacıyla şirketin ihyası yasal zorunluluktur. Tasfiyede ilanların yapılmış olması, davacının tasfiye memuruna başvurmaması sonucu değiştirmez. TTK’nın 547. Maddesine göre açılan davalarda zamanaşımı ve hak düşürücü süre öngörülmemiştir.

Hal böyle olunca; TTK’nın 547. maddesindeki ek tasfiye işlemleri için kooperatifin ihyası isteminin koşullarının oluştuğu, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalılar …., …, ….vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalılar …., …., …. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davalılar ….., ….., …. tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalılar …., …, …’tan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalılar ….. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-Kararın taraflara Dairemizce tebliğine,
HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/09/2022

Başkan V.

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”