Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/425 E. 2022/1339 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/425
KARAR NO : 2022/1339

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2019
NUMARASI : 2016/588 Esas, 2019/1255 Karar
DAVACI : ………..
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
YAZIM TARİHİ : 22/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14/11/2019 tarih ve 2016/588 Esas, 2019/1255 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinden … ve ….yılları arasındaki bayilik sözleşmesine istinaden çeşitli tarihlerde inşaat malzemeleri satın aldığını, davalının müvekkili ile açık hesap çalışıp bazı borçlar karşılığında kambiyo evraklaı ile ödeme yaptığını ve müvekkilinin firmaya borçlu olduğundan dolayı bu alacaklarının teminatı olmak üzere davalının taşınmazı üzerine ipotek şerhi işlendiğini, davalının müvekkiline ödemesi gereken … TL borcunun bulunduğunu, davalı borcu ödemesi için bir çok kez görüşttüklerini fakat davalının borcu ödemediğini, akabinde davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının süresinde borca itiraz ettiğini, ve itiraz neticesinde takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’si oranında davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin Tokat Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile davalı arasında imzalanan bayilik sözleşmesi gereğince davacının göndermesi gereken malları müvekkiline göndermediğini ve müvekkilinin de herhangi bir mal siparişinin de olmadığını, bu nedenle açılan davanın ve yapılan takibin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “…alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu ve davalı tarafın ticari defterlerini ibraz edemediği için davalı taraf ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı taraf ticari defterlerine göre davacının davalıdan …. TL davalıdan alacaklı olduğunun mahkememize bildirildiği, daha sonra davalı tarafça alınan bilirkişi raporuna itiraz edilerek mahkememize ticari defterler ibraz edildiği ve bir kısım ödeme belgelerinin sunulması üzerine dosyanın kül halinde İstanbul Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilerek 3 kişilik mali müşavir bilirkişi heyetinden rapor aldırıldığı, tarafların itirazı üzerine aynı heyetten bu defa ek rapor aldırıldığı malimüşavir bilirkişi heyetinin kök raporunda ve ek raporunun sonuç bölümünde usulüne uygun olarak tutulan taraf defterlerinin ve davalı tarafça ibraz edilen ödeme belgelerinin incelenmesi neticesinde davacının davalıdan …TL alacaklı olduğunun mahkememize bildirimesi karşısında davanın kısmen kabulüne, dava konusu alacak faturaya dayalı olduğundan hükmedilen alacak miktarı üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının delil bildirme süresi geçtikten sonra sunduğu belgelerin mahkemece delil olarak dikkate alınarak hüküm kurulduğunu, … tarihli bilirkişi heyet raporunda davalı tarafın ilk bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra sunduğu belgelerin de dikkate alınarak hazırlanmış olup; bu belgelerin davanın esasına yönelik yani borcun ödendiğini iddia ettikleri belgeler olduğunu, bu belgelerin delil bildirme süresi geçtikten sonra ibraz edildiğini, ayrıca cevap dilekçesinde yer almayan bu savunmaların savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olduğunu, zira HMK mad. 319’da “iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar” denildiğini, mahkemenin bu belgelere dayanarak hazırlanan bilirkişi raporunu dikkate alarak hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, heyet bilirkişi raporu ve mahkemenin gerekçesinin dava ile ilgisi olmayan …. hesabına ödenen paraların da borçtan mahsup edilmesi yöntemine dayandığını, heyet bilirkişi raporunda dava dışı şirket ortağı … hesabına davalı tarafça ödenen …TL’nin borçtan mahsup edildiğini aynı şekilde dava konusu olmayan sebepten soyut … adet ….TL tutarında toplam ….TL olan bonoların da borçtan mahsup edilerek müvekkilinin davalıdan neticede … TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, ayrıca yerel mahkemece ilk bilirkişi raporu ile ikinci rapor arasındaki çelişkinin gerekçelendirilmediğini ve esas yönünden de kararın gerekçesinin olmadığını, ilk bilirkişi raporuna göre müvekkilinin alacağı … TL iken ikinci bilirkişi raporuna göre alacağının … TL olduğunu, mahkemece aradaki farkın nereden kaynaklandığını gerekçelendirilmediği gibi, yargılama sırasında da bir ek rapor alınarak aradaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, mahkemece gerekçe olarak yargılama esnasında yapılan usuli işlemlerin anlatıldığını, ek rapor alınmamasına rağmen alınmış bir ek rapor varmış gibi kök rapor ve ek raporun sonuç kısmına dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın gerekçesiz olması sebebiyle de kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca faiz talepleri olmasına rağmen bu yönden de bir karar verilmediğini belirterek, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılarak davanın kabulü ile davalı borçlunun itirazının iptaline, …. TL asıl alacak üzerinden % 20 tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren işleyecek % 240 sözleşme faizine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, kararın kaldırılarak mahkemesine gönderilmesini gerektirecek hususların saptanması halinde ise kararın kaldırılarak istinaf sebepleri doğrultusunda mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının birbiriyle çelişkili olup yapmış oldukları itirazlar ve sunmuş oldukları belgeler doğrultusunda yenide rapor alınması gerekirken özellikle … tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçeleri incelenmeksizin ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin yerel mahkemece karar verilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, bilirkişilerin gerek kök gerekse ek raporlarında senet bilgilerinin girilmediği, kayıtlardan hangi senetlerin alınıp hangilerinin iade edildiğinin tespit edilemediğini belirttiklerini, senetlerin iadelerine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı bu nedenle sadece ….tarihleri arası …adet ….TL’lik senetlerin bedellerinin alacak hesabından düşülmesi gerektiğinin belirtildiğini, ancak alacaklının ticari defter kayıtlarında toplam …adet…. TL’lik iade edilen senet gözüktüğünü, geriye kalan …adet senedin de iade edildiğine dair herhangi bir belge sözkonusu olmadığı için alacak hesabından düşülmesi gerektiğini, dosya kapsamında … adet …TL’lik senet ve ödemelerine ilişkin evrakların sunulduğunu, … havale tarihli ilk bilirkişi raporunda davacının ticari defterinde … işlem tarihli kaydında …. TL … Bankasına gelen havale olarak müvekkilin alacak hesabına yansıtıldığını, bu ödemenin, …. vadeli ve …. TL bedelli senede ilişkin ödeme olduğunu, bundan sonra yine davacının ticari defterinin …. işlem tarihli kaydında .. TL müşteriye iade edilen senet olarak müvekkilin borç hesabına yansıtıldığını, bu senedi davacıya ciro ettiğini ve müvekkilinin senet bedelini …. tarihinde …. vadeli …. TL senet bedeli olarak davacının hesabına istinaden… San.ve Tic. A.Ş hesabına ödediğini, bu anlamda alacak hesabında …. TL’nin daha düşülmesi gerektiğini, ancak bilirkişilerin bu ikinci ödemeyi gözönünde bulundurmadıklarını, yerel mahkemenin bu beyanlarını da dikkate almadığını, ayrıca yine davacı şirketin o dönemde ticaret ilişkisi olduğu ….hesabı müvekkilinin davacının cari hesabına temlike istinaden …. tarihinde …. TL posta yoluyla gönderdiğini, bu ödemenin de müvekkilinin borç hesabından düşülmesi gerektiğini, bu hususta ödemeyi alan ….’in ticari defter kayıtlarının incelenmeden ve beyanları alınmadan karar verilmemesi gerektiğini belirterek, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının ve davalının istinaf başvurularının, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gerekli 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3- Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gerekli 1605,28 TL harçtan, peşin alınan 401,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 1203,78 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
6-HMK 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/09/2022


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”