Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/424 E. 2022/1397 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/424
KARAR NO : 2022/1397

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2020
NUMARASI : 2019/243 Esas, 2020/736 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
.
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
.
BİRLEŞEN 2019/244 ESAS-2020/217 KARAR SAYILI DOSYA
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
.
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
.
BİRLEŞEN 2019/245 ESAS-2020/225 KARAR SAYILI DOSYA
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
YAZIM TARİHİ : 28/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/10/2020 tarih ve 2019/243 Esas, 2020/736 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Mahkemenin …. esas sayılı asıl dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhine … İcra Dairesinde takip başlatıldığını, çekin arka yüzünde ismi bulunan şirketin hukuken hiçbir zaman var olmadığını, imza ciro sahibinin … olduğunu, icra hukuk mahkemesine yapılan itiraz sonucu durdurma kararı verildiğini, itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen 2019/244 esas sayılı dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhine … İcra Dairesinde takip başlatıldığını, çekin arka yüzünde ismi bulunan şirketin hukuken hiçbir zaman var olmadığını, imza ciro sahibinin … olduğunu, yapılan takibe davalının itiraz ettiğini, burada imzaya itiraz yapılmadığını, itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen 2019/245 esas sayılı dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhine…. İcra Dairesinde takip başlatıldığını, çekin arka yüzünde ismi bulunan şirketin hukuken hiçbir zaman var olmadığını, imza ciro sahibinin … olduğunu, yapılan takibe davalının itiraz ettiğini, burada imzaya itiraz yapılmadığını, itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemenin 2019/243 esas sayılı asıl dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzanın kime ait olduğunun kontrolünü yapılmamasının davacının sorumluluğunu gerektireceğini tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Birleştirilen 2019/244 esas sayılı dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzanın kime ait olduğunun kontrolünü yapılmamasının davacının sorumluluğunu gerektireceğini tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Birleştirilen 2019/245 esas sayılı dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzanın kime ait olduğunun kontrolünü yapılmamasının davacının sorumluluğunu gerektireceğini tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; “… 2019/243 e sayılı dosya yönünden değerlendirildiğinde bu dava yönünden başlatılan icra takibinin kambiyo senetlerine özgü takip olduğu, imzaya veya borca yapılacak itirazların usulü kanunca belirlendiği, buna göre itirazların icra hukuk mahkemesince karara bağlanacağı, kaldı ki buna ilişkin itirazın icra hukuk mahkemesince değerlendirilip takibin durdurulması kararı verildiği, durdurma kararına ilişkin itirazların kendi mahkemesinde yargı yollarının bulunduğu, genel mahkemelerinde itirazın iptali davasının açılabilmesi için ilamsız takibin bulunması gerektiği, başlatılan usulüne uygun bir ilamsız takip bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekmiş, birleştirilen …… e sayılı dosya yönünden takibe konu çek nedeniyle …… Cumhuriyet Başsavcılığı’nca aldırılan bilirkişi raporunda imzanın davalı elini ürünü olmadığı görüldüğünden bu davaya ilişkin talebin reddi gerekmiş, birleştirilen 2019/245 e sayılı takibe ilişkin çek incelendiğinde …… e sayılı dosyasına dayanak takipteki çek ile aynı seri ve aynı ciro silsilesine sahip olduğu, “Karalar Tekstil..” yazısı üzerindeki yazı karakterinin ….. sayılı dosyasındaki çek ile aynı yazı karakterine sahip olduğu, aynı seriden devam eden aynı ciro silsilesini içeren, imzanın altına atıldığı yazı karakterinin de aynı olması, aynı renk mürekkebi içeren kalem ile yazının yazıldığı ve imzanın atıldığının görülmesi neticesinde çeklerden birindeki imzanın davalıya ait çıkmaması karşısında diğerinin de aynı kişiye ait olamayacağı mahkemece kanaat edildiğinden bu davanın da bu yönü ile reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle ana dava yönünden davanın dava şartı yokluğundan reddine, birleşen ….. esas sayılı dava yönünden davanın reddine, birleşen….. esas sayılı dava yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı asıl ve birleşen dosyalar davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Ddavacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararını usul ve esas yönünden kabul etmediklerini, söz konusu gerekçeli kararda ……’da görülmekte olan evrakta sahtecilik davası için yapılan soruşturmada inceleme için gönderilmiş olan çekin imzanın uyuşmadığı gerekçesiyle soruşturulmadığının beyan edildiğini fakat gerçeğin bunun tam aksi olduğunu, bahsi geçen dosyada soruşturma aşamasının tamamlanmış olup, imzanın borçluya ait olduğunun saptanmış olması sebebiyle kovuşturma aşamasına geçilmiş olup davanın ilk celsesinin de görüldüğünü, diğer dosyadaki çeklerin de takip eden seri no ve benzer imza ve benzer ciro silsilesi sebebiyle imza incelemesi gerektirmediğinden bahisle davaların reddine karar verildiğini, bu şekilde Hukuk devleti ilkesinin gözardı edildiğini belirterek, açıklanan nedenlerle ve resen yapılacak incelemeler sonucu kararın müvekkili lehine bozulmasını, yargılamanın yeniden yapılmasını ve tehir-i icra taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Asıl dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe dayanan itirazın iptali, birleşen davalar ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ……Esas sayılı asıl davanın dayanağı olan icra takibinin kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu, itirazın takibi durdurmadığı ve icra mahkemesince inceleneceği gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle asıl davanın reddine,
Birleştirilen ……. Esas sayılı dosyada takibe konu çek nedeniyle …..Cumhuriyet Başsavcılığı’nca aldırılan bilirkişi raporunda imzanın davalı elini ürünü olmadığı görüldüğünden bu davanın reddine,
Birleştirilen …..Esas sayılı dosyada takibe konu çek ile…… e sayılı dosyanın dayanağı çekin aynı seri ve aynı ciro silsilesine sahip olduğu, “Karalar Tekstil..” yazısı üzerindeki yazı karakterinin … Esas sayılı dosyadaki çek ile aynı olduğu, çeklerden birindeki imzanın davalıya ait çıkmaması karşısında diğerinin de aynı kişiye ait olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği açıklanmıştır.
Davacı vekili, asıl davada davalı hakkında … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davanın temelini oluşturan icra takibinde 48400,00TL asıl alacak, 131,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48531,28 TL’nin tahsili talep edilmiştir. İtiraz üzerine açılan istinaf incelemesine konu işbu itirazın iptali davasında ise harca esas değer dava dilekçesinde 48400,00 TL olarak gösterilmiş ve bu asıl alacak miktarı üzerinden de peşin nispi harç alınmıştır.
Birleştirilen 2019/244 Esas sayılı davada davalı hakkında …… İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davanın temelini oluşturan icra takibinde 48400,00TL asıl alacak, 942,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49342,81 TL tahsili talep edilmiştir. İtiraz üzerine açılan istinaf incelemesine konu işbu itirazın iptali davasında ise harca esas değer dava dilekçesinde 48400,00 TL olarak gösterilmiş ve bu asıl alacak miktarı üzerinden de peşin nispi harç alınmıştır.
Birleştirilen 2019/245 Esas sayılı davada davalı hakkında ….. İcra Dairesi’nin …esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davanın temelini oluşturan icra takibinde 50000,00TL asıl alacak, 1183,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51183,56 TL’nin tahsili talep edilmiştir. İtiraz üzerine açılan istinaf incelemesine konu işbu itirazın iptali davasında ise harca esas değer dava dilekçesinde 50000,00 TL olarak gösterilmiş ve bu asıl alacak miktarı üzerinden de peşin nispi harç alınmıştır.
Dava dilekçesinin netice ve talep kısmında bedel ve alacak kalem türü belirtilmeksizin sadece “itirazın iptali” denilerek, takip konusu alacağın tamamının dava konusu yapıldığına dair izlenim yaratılmıştır.
Bu durumda; öncelikle mahkemece HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen “Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi” ilkesi çerçevesinde işin esasına girilmeden önce davacının talebinin dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterilen miktara mı, icra takibindeki (harca esas değer olarak gösterilen) asıl alacağa mı, yoksa dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde belirtildiği üzere icra takibindeki toplam alacağa mı yönelik olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Zira, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri uyarınca eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilemeyeceğinden öncelikle eksik peşin harcın tamamlatılması gerekecektir. Ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dava değeri üzerinden haklılık durumuna göre belirlenecektir. Oysa ki mahkemece, bu yönde bir talep açıklattırılmadığı gibi harca esas değer olarak belirtilen ve eksik yatırılan harca rağmen dava değerinin üzerinde miktara hükmettiği görülmektedir.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Harçlar Kanunu gereğince eksik harç tamamlanmadan yargılama devam edilememesi kamu düzenine ilişkin bir aykırılık olup mutlak bir istinaf sebebi olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Zira HMK’nın 355. maddesi gereği de Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu resen gözetir.
O halde mahkemece, 6100 sayılı HMK’nun 31. maddesi çerçevesinde davacı vekiline davadaki talebi açıklattırılarak belirtilen usul kuralları çerçevesinde işlem yapılıp, eksik peşin harçları ikmal ettirip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; Mahkemenin 2019/245 Esas sayılı dosyası 2019/243 Esas sayılı dosya ile birleştirildiği halde hüküm fıkrasında 2019/245 Esas sayılı dosyanın yer almadığı, bu durumda 2019/245 Esas sayılı dosya hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmadığı görülmekte ise de, 2019/244 Esas sayılı dosya bakımından iki kez red kararı verilmesinin maddi hataya dayalı olduğu ve 2019/245 Esas sayılı davanın da reddine karar verildiği gerekçe içeriğinden anlaşıldığından, mahallinde düzeltilmesi mümkün görülen hataya işaret edilmekle yetinilmiştir.
Mahkemece birleştirilen 2019/244 Esas sayılı dosyada takibe konu çek nedeniyle Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nca aldırılan bilirkişi raporunda imzanın davalı elini ürünü olmadığı görüldüğünden bu davanın reddine karar verildiği açıklanmış ise de hükme esas alınan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …….Esas sayılı dosyasında aldırılan grafoloji uzmanı bilirkişi raporunda …..Esas sayılı dosyanın dayanağı olan ……çek no.lu …..keşide tarihli senette …. kaşesi üzerinde bulunan … adına atılı ciranta imzasının …’nın eli ürünü olduğu belirtilmiş olup mahkeme kararında bilirkişi raporuna aykırı bir sonuca varılmış, bu husus çelişki yaratmıştır.
Öte yandan dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 266/1. maddesinde “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” düzenlemesine yer verilmiştir. Kanun’un açık metninde de görüldüğü üzere, teknik bilgi gerektiren bir konuda, sadece tarafların talebinin bulunması halinde değil, mahkemenin de re’sen bilirkişi incelemesi yaptırması mümkündür. Ne var ki mahkemece 2019/244 Esas sayılı dosyadaki çekte yer alan imzanın da 2019/245 Esas sayılı dosyada yer alan senetteki imzaya benzediği, 2019/245 esas sayılı dosya kapsamındaki senet için yaptırılan bilirkişi incelemesinin 2019/244 Esas sayılı dosyadaki çek bakımından da geçerli olabileceği, bu durumda 2019/244 Esas sayılı dosyanın dayanağı olan çekteki imzanın da davalının eli ürünü olmadığı kabul edilerek bu dosya bakımından da davanın reddine karar verilmesi bilirkişi raporu ile çeliştiği gibi çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren bu hususta ihtimale binaen karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece, senetlerin keşide tarihlerinden önceki tarihe yakın davalının uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler (resmi kurum ve kuruluşlarda bulunan imza örnekleri) getirtilerek ve imza incelemesine yeterli yazı ve imza örnekleri alınarak senet asılları ile birlikte … imzalarının davalının eli ürünü olup olmadığı konusunda imza incelemesi yaptırılarak (HMK 211.maddesine uygun olarak) rapor alınıp Adana 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/101 Esas sayılı kovuşturma dosyası da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, taraf delilleri toplanmadan, soruşturma dosyası celp edilmeden ve imza inkarı hususunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı tarafın istinaf talebinin açıklanan gerekçeyle KABULÜNE;
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih, 2019/243 Esas, 2020/736 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olmadığından HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Gerekçede belirtilen nedenlerle dosyanın yeniden yargılama yapılması için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafın yatırmış olduğu maktu istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına.
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28/09/2022


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”