Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/423 E. 2022/1219 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/423
KARAR NO : 2022/1219

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2020
NUMARASI : 2020/312 Esas, 2020/735 Karar
DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av. …
..
Av. …
..
DAVALI : ..
VEKİLİ : Av. …..
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
YAZIM TARİHİ : 30/06/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/10/2020 tarih ve 2020/312 Esas, 2020/735 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …otelinin işletmecisi olduğunu, davalının…..Spor Kulübünün deplasman konaklama işlerini organize eden organizasyon firması olduğunu, davalının elektronik posta ile ….arihinde teklifte bulunulduğunu …. tarihinde taraflar arasında anlaşma sağlandığını, otelin % 70 oranında odaları toplantı ve yemek salonları tam pansiyon konaklama şeklinde davalı tarafından rezerve edildiğini, elektronik postayla onay alındığını, ayrıntıların ve bedelin onaylanarak kesin anlaşma sağlandığını, odaların satışa kapatıldığını, organizasyondan 1 hafta önce anlaşmanın gerekçesiz olarak iptal edildiğini, Turizm İlişkileri Yönetmeliği’nin 35. ve 36. maddelerine göre hesaplanacak 26.500 TL’nin yapılan ihtarata rağmen sonuçsuz kalması nedeniyle rezervasyon giriş tarihi olan ….. tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu uyuşmazlığın …. nın deplasman maçı konaklaması için alınan bir fiyat teklifi sebebi ile meydana geldiğini, 1 gecelik konaklama içn 09/09/2019 tarihinde davacının işlettiği oteli ile iletişime geçildiğini fiyat teklifi alındığını ancak takımın daha sonra başka bir otelde konaklama yapmaya karar verdiğini, davacıya 30/10/2019 tarihinde otellerinde konaklama yapılmayacağının yazılı olarak bildirildiğini, fiyat teklifi alınmasının otel sözleşmesini meydana getirmeyeceğini, zarara ilişkin delil sunulmadığını, Turizm ilişkileri yönetmeliğinin 7 ve 9. Maddeleri gereği acentanın teklifinin otel işletmesi tarafından kabul edilmesi ile tamamlanacağını, e mail ile 18/10/2019 tarihinde fiyatların detayları tarih yaklaştığında paylaşılacak olmak ile kabul ettiğini bildirdiğini, teklifin kabul edildiğine dair geri bildirimde bulunulmadığını, yönetmeliğini 7 ve 8 maddeleri gereği e posta yazışmaları incelendiğinde otel sözleşmesinin koşullarının oluşmadığının tespit edileceğini, otelin herhangi bir zararının bulunmadığını, sezon dışı tarihteki otel doluluk oranlarının belirlenmesi gerektiğini, taraflar arasında bir sözleşmenin kurulmadığını, davacının ihtarı 2020 ocak ayında dava açılışının 2020 ağustosu beklemesinin kötüniyetini gösterdiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; taraflar arasında kurulmuş otel sözleşmesi ispat olunmadığından sözleşmeden kaynaklanan bir hukuki ilişkinin, dahası sözleşmenin varlığı davacı tarafça ispatlanamadığından, bu bağlamda var olduğu iddia olunan kontenjan (tahsis) sözleşmesinden kaynaklanan alacağın varlığı da kabul edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin otel firması, davalı tarafın ise seyahat acentesi firması olduğunu, taraflar arasındaki ilişkilerin 23/03/1983 tarih ve 17996 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla, Birbirleriyle ve Müşterileriyle İlişkileri Hakkında Yönetmelik” ile düzenlendiğini, işbu dosya kapsamında incelenmesi talep edilen uyuşmazlığın ilgili yönetmelik hükümlerine göre çözümlenmesi gereken bir uyuşmazlık olduğunu, Yönetmelikle düzenlenmeyen hususlarda ise, TMK, TBK ve TTK hükümlerinin devreye gireceğini, öncelikle taraflar arasındaki ilişkinin yasal durumunu yönetmelik hükümlerine göre belirlemek gerektiğini, davalı firmanın müşterisi olan bir grup için tek seferlik konaklama rezervasyonu talebinde bulunduğunu, yani burada değerlendirilecek sözleşme tipinin “Grup Otel Sözleşmesi” olduğunu, Grup Otel Sözleşmesi ilgili yönetmeliğin 6/b maddesinde tanımlandığını, bu sözleşmeler ile ilgili yaşanan uyuşmazlıkların çözümünün de aynı Yönetmeliğin 31. ve 40. maddeleri arasında açıkça düzenlendiğini, somut olayda birbiri ardına gelecek grup veya münferit müşteriler için yapılan bir teklif olmadığı gibi, bu yönde yapılan bir görüşmenin de bulunmadığını, dolayısıyla somut olayda “kontenjan sözleşmesi”nin uygulama alanının bulunmadığını, gerekçeli kararda, ne gerekçe ile 2 sayfa boyunca “kontenjan sözleşmesi”ne ilişkin açıklama yapıldığını ve mahkeme kararının bu gerekçeye dayandırıldığını anlayamadıklarını, somut olaydaki sözleşme çeşidinin grup otel sözleşmesi olduğunu ve bu olaya kontenjan sözleşmesinin uygulama alanının bulunmadığını, sözleşme çeşidi belirlendikten sonraki aşamanın geçerli bir sözleşmenin kurulup kurulmadığı hususu olduğunu, taraflar arasında usulüne uygun icap ve kabul beyanlarının oluşmasının sözleşmenin kurulması ve geçerliliği için yeterli olduğunu, bu beyanların yazılı olmasına gerek olmadığını, ancak somut olayda taraflar arasında elektronik posta yoluyla yapılan yazılı icap ve kabul beyanlarının olduğunun açıkça görüleceğini, yerel mahkeme tarafından sözleşme içeriğinin hatalı değerlendirildiği ve bu hatalı değerlendirme sonucu usul ve yasaya aykırı olarak davanın reddine yönelik hüküm kurulduğu kanaatinde olduklarını belirterek, açıklanan bu nedenlerle usul ve yasalara uygun olmadığını düşündükleri yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, otel rezervasyon iptalinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece taraflar arasında sözleşmenin kurulduğunun ispat olunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/11/2009 tarih, 2008/2040 Esas, 2009/11770 Karar sayılı kararında; “Taraflar arasındaki hizmet ilişkisinin, bazı dönemlerde karşılıklı imzalanan sözleşmeler ile, bazı dönemlerde de davalı kurum tarafından gönderilen sipariş mektupları ile yazılı bir sözleşme imzalanmadan kurulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Her iki durumda da, tarafların hak ve yükümlülüklerinin, taraflarca imzalanan yazılı sözleşme hükümlerine, böyle bir sözleşme imzalanmamış olsa bile davalı kurum tarafından gönderilen sipariş mektuplarında yazılı hükümlere (sipariş mektuplarının ihtirazi kayıtsız olarak davacı tarafından yerine getirilmesi nedeniyle, sipariş mektuplarında yazılı koşullarda sözleşme kurulmuş sayılacağından) göre belirlenmesi gerekmektedir. ” denilmiştir.
Somut olayda, davalı firma tarafından elektronik posta yolu ile 09.09.2019 tarihinde davacıya ait otelde konaklama konusunda teklif verilmesi ve ön rezervasyon talebinde bulunulmuştur. 10/09/2019 tarihinde davacı tarafından davalıya fiyat belirtilmek suretiyle taleplerin kabul edildiği bilgisi iletilmiştir. 08/10/2019 tarihinde davacı firma yetkilisi tarafından yazılan elektronik posta içeriğinde ve devam eden yazışmalarda davacının davalıya rezervasyon isteğini kabul ettiğini defaten bildirdiği açıkça görülmektedir. Nitekim davalı firma yetkilisi tarafından 18/10/2019 tarihinde yazılan elektronik posta içeriğinde “Takımımız otelinizde konfirmedir.” denilmiş olmakla taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Bu durumda mahkemece, dosyanın alanında uzman bilirkişiye tevdii ile; Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla, Birbirleriyle ve Müşterileriyle İlişkileri Hakkında Yönetmelik’in 5 nci maddesinde düzenlenen; “Acente ile otel arasında yapılacak otel sözleşmelerinde akit serbestisi esastır. Böyle bir özel sözleşme olmaması halinde veya özel sözleşmede yer verilmeyen tüm konularda bu yönetmelik hükümleri uygulanır.” hükmüne istinaden, ilgili Yönetmelik hükümleri değerlendirilmek suretiyle ve özellikle taraflar arasında elektronik posta ile belirlenen birim fiyatlar ve otel kayıtları da incelenerek, kararlaştırılan hizmet bedelleri, rezervasyon tarihlerinde otelin doluluk oranı ve geçmiş yıllardaki doluluk oranı, iptal edilen odaların bu dönemde boş kalıp kalmadığı ve davacının bu nedenle oluşmuş zararı bulunup bulunmadığının tespiti ile tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
İlk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan deliller toplanmamış ve bu konuda her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde delillerin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan gerekçeyle KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih, 2020/312 Esas, 2020/735 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde anılan tarafa İADESİNE,
4-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
5-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince esas hakkında verilecek karar ile birlikte değerlendirilmesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-a-6 bendi uyarınca kesin olmak üzere 30/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”