Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/413 E. 2022/1403 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ ..
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/413
KARAR NO : 2022/1403

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : …..
ÜYE : …..
KATİP : ………

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2020
NUMARASI : 2020/298 Esas, 2020/780 Karar
DAVACI :.
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1 -..
VEKİLİ : Av. .
DAVALI : 2 -..
VEKİLLERİ : Av…
Av. .
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
YAZIM TARİHİ : 28/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/10/2020 tarih ve 2020/298 Esas, 2020/780 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin nakliyeci olarak muhtelif kargo şirketlerinde yurtiçi kargo taşımacılık işi ile uğraşan bir firma sahibi olduğunu, dava konusu …… plakalı vasıtayı araç sahibi …..’den kiraladığını, iş bu aracı davalılardan …… Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş’de çalıştırmaya başlattığını, diğer davalının …….. Acentasını işlettiğini, işletilen muhtelif firmalardan aylık kazancı ortalama 5 bin-7 bin TL arasında olduğunu, ……. Kargo adına taşımacılık yapılırken soruşturma kapsamında davalı…… acentasından teslim alınan Özen Makina ……. adına düzenlenmiş belge ile teslim alınan ve niteliği makine parçaları olarak gösterilen kolinin içerisinde muhtelif cinste kaçak sigaranın ele geçirildiğini, mührün polisler tarafından açıldığını, soruşturma kapsamında araca el konulduğunu, halen bağlı durumda olduğunu, zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, yükleme ve mühürlemenin şirket görevlileri tarafından gerçekleştirdiğini, arabuluculuk şartının yerine getirildiğini, tüm bu nedenlerle şimdilik 25.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı . vekili cevap dilekçesinde özetle: husumet itirazında bulunduklarını acente ile aralarında alt işveren-asıl işveren ilişkisinin bulunmadığını, müvekkil şirketin TMSF’ye devredildiğinden dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, taşınan içeriği hakkında bilgi sahibi olmadıklarını, mesuliyetin taşıtana ait olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı……. vekili cevap dilekçesinde özetle; belirsiz alacak davası açmada hukuki yararın bulunmadığını, dava konusu araç üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığından davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, yüklemenin Sürat Kargo Transfer merkezi tarafından gerçekleştirdiğini, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, diğer davalının transfer merkezinde taşınanın makine olup olmadığını tespiti gerektiğinden kusurun diğer davalıda olduğunu, hesaplamanın davacının sunduğu evraklarla sınırlı olmaması gerektiğini vergi dairesinde gelecek belgelerle hesabın yapılması gerektiğini tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; “…Davacının işleteni olduğu iddia ettiği araç ile davalıların zilyetindeki emtiaların taşınması sırasında davacıların zilyetindeki emtialardan bazılarının kaçak sigara olduğundan dolayı aracına el konulmasından dolayı uğradığı zararın tazminini istemekle; soruşturma dosyası incelenmiş, dava dışı ………’in araç sahibinin kendisi olduğunu bildirmiş, davacı vekili duruşmada alınan beyanında aracı işletenin kendisi şoförün ise müvekkilinin işçisi olduğunu bildirmiş olup, yazılan sgk ve vergi dairesi cevaplarına göre araç şoförünün aynı işlerle uğraşan tacir olduğu ve ……..formlarının incelenmesinde davalı ….. Kargo ile ticari faaliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır, bu durum karşısında dava konusu aracın müştereken işletildiği kanaatine varılarak adi ortaklık hükmündeki bu müşterek işletmenin faaliyeti sırasında sözleşmenin icrası müddetince görülen zararın tazmini ancak elbirliği hükümlerine göre birlikte dava edilmesi gerektiğinden, davacı ayrıca dava dışı ………’i davaya dahil etmek için süre istememiş aksine müvekkilinin işçisi olduğunu bildirdiğinden ayrıca süre verilmemiş olup, tek başına dava açmanın aktif husumet yokluğu meydana getireceğinden davanın bu yönü ile reddi gerekmiş, davalı ……….hizmetleri A.Ş vekilinin dosyaya sunmuş olduğu sözleşmeden davalı ……. ile aralarında acentelik sözleşmesinin bulunduğu, acentenin işin görülmesi sırasında ancak olağanüstü giderlerden sorumlu olacağı, olayımızda taşımacılık aracının kiralanmasının olağan giderlerden olduğu kaldı ki davalı …… ile davacı arasında bir sözleşmenin de ortaya konulmadığı anlaşıldığından davalı davalı .. Hizmetleri A.Ş. açısından pasif husumet yokluğu meydana getireceğinden davanın bu yönü ile reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın davalı …. Dağıtım Hizmetleri A.Ş yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı …yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçeli kararında davalılardan …..Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş olup, kararın gerekçesinde; dava konusu araçta şoför olarak bulunan dava dışı …….’in, Ticaret Sicil kayıtları gereğince kargo hizmetleri ile uğraşan bir tacir olduğu, ……’in savcılık sorgusunda da bahse konu aracı davacı …… ile birlikte işlettiğini belirttiğini ve bu sebeple yerel mahkemece taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğuna kanaat getirildiği ve davanın da adi ortaklık gereğince davacı …… ile …..’in birlikte açması gerektiği; ancak …’in davaya dahil edilmediği ve bu hususta da süre istenmediği için davalılardan …. Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş. aleyhine açılan davada pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verildiğini, verilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, dosya kapsamındaki beyanları ve dava dilekçesinden de açıkça anlaşılacağı üzere, davaya konu ……. plakalı aracı, araç sahibi…’den Gaziantep ..Noterliği’nin ……… tarih ve ……..yevmiye nolu kira sözleşmesi ile kiralayan ve davalılardan ……Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş.’de çalıştıran şahsın müvekkili davacı………. olduğunu, bu durumun dosya kapsamında mevcut ……… Noterliği’nin kira sözleşmesi ile sabit olup, ayrıca davalılardan ………Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş’ye her ay yapılan iş karşılığı hakediş faturasını kesen kişinin de davacı müvekkili olduğunu, dolayısıyla da yerel mahkemece pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesinin tamamen usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca yerel mahkeme kararının gerekçesinde; davalılardan ……… ile ……….Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş. arasında acentelik sözleşmesi olduğu ve bu sözleşme gereğince de acentanın sadece olağanüstü giderlerden sorumlu olacağı ve dolayısıyla da …………… yönünden aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de kararın bu yönüyle de usul ve yasaya aykırı olduğunu açıklanan bu nedenlerle istinaf istemlerinin kabulü ile, yerel mahkemenin kararının kaldırılarak, davacının davasının kabulüne karar verilmesi veya önceki kararla bağlı kalmaksızın bu konuda yeniden karar verilmek üzere dosyanın bozularak yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, kazanç kaybından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dosya kapsamından, Davacı tarafça, işleteni …………den ………….Noterliği’nin …….. tarih, …….yevmiye sayılı işlemi ile kiralanan …. plakalı kamyona, davalı …….Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş.’ye ait taşımacılık faaliyetinde kullanıldığı sırada, …. Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş.’nin diğer davalı……..’ya ait …….. alınan yükün kaçak sigara olarak kolluk kuvvetlerince tespiti üzerine el konulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, aracın 25/09/2019 tarihinden beri bağlı olması nedeniyle aylık asgari 5000,00 TL kazanç kaybı bulunduğunu belirterek şimdilik 25000,00 TL için eldeki davayı açmıştır.
Dosyaya kazandırılan soruşturma evrakından aracın yakalandığı sırada şoförünün……..olduğu, …in soruşturma kapsamında araç üzerinde davacı ile ortak olduklarını beyan ettiği görülmekte ise de, ……..adına tescil kaydı bulunmadığı, dava dışı……n beyanlarının davacı tarafından dosyaya sunulan kira sözleşmesi ile örtüştüğü, davacının araç üzerinde ……. ile adi ortaklıkları bulunduğunu iddia etmediği, bu durumda mahkemece davacının araç üzerinde hak sahibi bulunduğu kabul edilerek işin esasına girilip tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacı ile ………arasında adi ortaklık bulunduğu, elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğundan davacının tek başına bu davayı açamayacağı gerekçesiyle davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Keza ……… ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş. İle davacı arasında bir sözleşme ilişkisi kurulduğunun ortaya konulmaması nedeniyle bu davalı bakımından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi de hatalıdır. Zira davacının aracı kiraladığı ve ……. tarafından yüklenen kolinin taşınması sırasında taşıma aracına el konulduğu da dosya kapsamıyla sabittir.
Öte yandan davalı …………nın ………….. Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş.’nin acentesi olduğu, acenteye ancak yürüttüğü işler nedeniyle izafeten dava açılabilecek olup davacının iradesi kapsamında ortada böyle bir dava da bulunmadığı, bu durumda, TTK m.105/3 hükmü de gözetilerek doğrudan acenteye yönelik bir kişisel kusur ileri sürülüp sürülmediği üzerinde durularak acentenin pasif husumet ehliyetinin de değerlendirilmesi gerekir. (Bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/7251 Esas, 2021/1688 karar sayılı kararı)
O halde mahkemece, işin esasına girilerek, iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanıp, Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/4774 soruşturma sayılı dosyası getirtilip incelenerek davacı aracı kendisinin çalıştırdığını beyan ettiğine ve ilgili soruşturma dosyasında şoför ……..in şüpheli sıfatı bulunduğuna göre 6102 sayılı TTK’nın 879. Maddesindeki ” Taşıyıcı; a) Kendi adamlarının, b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.” hükmü de gözetilerek ……….in suça iştirakinin ya da ihmalinin tespiti halinde davacının yardımcılarının kusurundan sorumluluğu söz konusu olacağından, soruşturma sonucunun beklenmesi ve bundan sonra, gerektiğinde tarafların ticari defterleri incelenerek, mali müşavir ile taşıma konusunda uzman bilirkişi heyetinden davacının zararı konusunda hükme esas almaya elverişli bir bilirkişi heyet raporu alınıp, taraf vekillerinin rapora esaslı itirazları da karşılanarak, sonucuna göre davalı acentenin pasif husumet ehliyeti de değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi bakımından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/10/2020 tarih ve 2020/298 Esas, 2020/780 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353/1/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 28/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……
Başkan
…..
e-imzalıdır.
Üye
….
e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip
….
e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”