Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ ..
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/399
KARAR NO : 2022/1212
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN ..
ÜYE ..
ÜYE ..
KATİP ..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2020
NUMARASI : 2016/511 Esas, 2020/765 Karar
DAVACI : ..
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI : ..
VEKİLLERİ : Av. ..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
YAZIM TARİHİ : 30/06/2022
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15/10/2020 tarih ve 2016/511 Esas, 2020/765 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, davalı şirketin İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olup, …. tarihinde müvekkili iş yerinde iş kazası meydana geldiğini, bu kazaya istinaden kazazede …. İş Mahkemesinin…. Esas sayılı dosyası üzerinden maddi ve manevi tazminat davası açtığını, tarafların maddi tazminat yönü ile anlaştıklarını, manevi tazminat yönü ile ise yargılama sonuna bırakıldığını, verilen karar gereği tüm ödemelerin icra tehdidi altında karşı tarafa ödendiğini, açıklanan nedenlerle müvekkilinin ödemiş olduğu 180.350,00 TL’nin sigorta limitleri dahilinde 07/01/2016 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile beraber davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya 189.118,20 TL tazminatın davacının banka hesabına gönderildiğini, 120.000 TL manevi tazminatın alacaklısı vekilince….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile davalı müvekkili şirketçe icra tehdidi altında bu paranın da ödendiğini, müvekkili şirketin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “…Her ne kadar davacı tarafça dava dışı 3. Kişi olan ….’in vekiline ödeme yapıldığı iddiasında bulunulmuş ise de davalı sigorta şirketi tarafından ilgili icra dosyasına ödeme yapılmazdan önce bu hususta herhangi bir bildirimde bulunulduğuna ilişkin dosyaya yansıyan herhangi bir delilin olmadığı ayrıca davacı tarafça …. İcra Hukuk Mahkemesinin …. Esas 2016/735 Karar sayılı dosyası üzerinden icra emrine itirazda bulunulduğu mahkememizce anlaşılmış her ne kadar icra mahkemeleri tarafından verilen kararlar genel mahkemeler için kesin anlamda hüküm ve sonuç oluşturmasa bile davacı tarafın iddia ettiği gibi davalı tarafça icra emrine itirazda bulunulmamasının davalı tarafın kusuruna sebebiyet verip vermeyeceğinin değerlendirilebilinmesi için ….. İcra Hukuk Mahkemesinin davasının sonucunun beklendiği, bahse konu kararın … H.D.’nin… Esas ….Karar Yargıtay 12. Hd’nin 2018/7886 Esas 2019/10038 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiği anlaşıldığından, davalı tarafın bahse konu icra dosyasına ödeme yaparken herhangi bir kusurunun bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dosyaya sunulan yerel mahkemece dosyaya sunulan ve davalı sigorta şirketine göndermiş oldukları beyan dilekçeleri ile diğer belge ve delillerin hiçbiri incelenmeden, eksik inceleme sonucu maddi gerçeklere, hukuka ve hakkaniyete tamamen aykırı hüküm tesis edildiğini, her ne kadar yerel mahkemenin gerekçeli kararında, “…Davacı tarafça dava dışı 3. kisi olan ….’in vekiline ödeme yapıldığı iddiasında bulunulmuş ise de davalı sigorta şirketi tarafından ilgili icra dosyasına ödeme yapılmazdan önce bu hususta herhangi bir bildirimde bulunulduğuna ilişkin dosyaya yansıyan herhansi bir delilin olmadığı ayrıca davacı tarafça .. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas…. karar sayılı dosyası üzerinden icra emrine itirazda bulunulduğu mahkememizce anlaşılmış her ne kadar icra mahkemeleri tarafından verilen kararlar genel mahkemeler için kesin anlamda hüküm ve sonuç oluşturmasa bile davacı tarafın iddia etiği gibi davalı tarafça icra emrine itirazda bulunulmamasının davalı tarafın kusuruna sebebiyet veri vermeyeceğinin değerlendirilebilmesi için ….. İcra Hukuk Mahkemesinin davasının sonucu beklenilmiş, bahse konu karar Gaziantep BAM 12. HD’nin kesinleştiği anlaşılmış olduğundan davalı tarafın bahse konu icra dosyasına ödeme yaparken herhangi bir kusurunun bulunmadığı mahkememizce değerlendirildiğinden davanın reddine…” denmiş ise de söz konusu gerekçeyi anlamak ve kabul etmenin mümkün olmadığını, tüm dosya kapsamı incelendiğinde de görüleceği üzere dava açılırken, dava dilekçesi ekinde, davalı sigorta şirketi tarafından ilgili icra dosyasına ödeme yapılmazdan önce davalı tarafa gönderilen beyan dilekçesi/ihtarname ve söz konusu dilekçenin/ihtarnamenin davalı karşı tarafa tebliğ edildiği tarihe ilişkin tebliğ mazbatasının sunulduğunu, dosyada dayanılan en önemli belgenin de bu olduğunu, kaldı ki davalı tarafın da gerek ihtarnameye cevap gerekse de işbu davaya cevap dilekçesinde ….tarihli talep yazılarının…. tarihinde kendilerine/davalı sigorta şirketine tebliğ edildiğinin açıkça ifade edildiğini, buna rağmen yerel mahkemenin neye dayanarak bildirime ilişkin dosyada herhangi bir delil olmadığını ileri sürdüğünün anlaşılamadığını, sadece bu durumun bile söz konusu yerel mahkemenin kararının son derece hatalı ve eksik inceleme sonucu verildiğini açıkça ortaya koyduğunu, diğer yandan her ne kadar davalı taraf, kendilerine icranın durdurulduğuna dair bir karar getirilmediğinden dolayı haciz tehdidi altında ödeme yaptıklarını iddia etmişlerse de söz konusu iddianın da inandırıcılıktan uzak ve tamamen savunma amaçlı verildiğini, sigorta şirketlerinin profesyonel çalışan şirketler olup basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olduklarını, bu olayda da davalı sigorta şirketinin isteseydi söz konusu icra takibi için çok rahat tehir-i icra kararı alabilecek durumda olduğunu belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile öncelikle davalı tarafa hükmedilen vekalet ücreti yönünden tehir-i icra kararı verilerek akabinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, işveren mali mesuliyet sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın dava dışı işçiye mükerrer ödenmesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5- Kararın taraflara tebliğine,
Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/06/2022
..
Başkan
…
e-imzalıdır.
…
Üye
..
e-imzalıdır.
..
Üye
..
e-imzalıdır.
..
Katip
…
e-imzalıdır.
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”