Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/394 E. 2022/1374 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ .
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/394
KARAR NO : 2022/1374

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : .
ÜYE :.
ÜYE :.
KATİP : .

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2019
NUMARASI : 2017/341 Esas, 2019/919 Karar
DAVACI :.
VEKİLİ : Av. .
DAVALILAR : 1 -…
: 2 -…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
YAZIM TARİHİ : 26/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/09/2019 tarih ve 2017/341 Esas, 2019/919 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı Vekili ; davalı ……..San. Ve Taş. Tic. Ltd. Şti. ve müşterek müteselsil borçlu ….. ile davacı banca arasında Genel Kredi Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmelere istinaden borçluya ……. müşteri nolu şirket kredi kartı kullandırıldığını, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden söz konusu borçlulara çek karnesi kullandırıldığını, söz konusu borcun ödenmesi için borçlularla görüşmeler yapıldığını, ancak netice alınamadığını, davacı banka tarafından 05/01/2016 tarihinde borçlulara ihtarname gönderildiğini, davacı banka tarafından borçlulara kullandırılan çek karnesi nedeniyle çek kanunu gereğnce iade edilmeyen çek yaprağı sorumluğunundan kaynaklanan ……TL’nin defo edilmesi talebinde bulunulduğunu, ihtarnameye rağmen borçlu borcunu ödemeyince söz konusu alacağın tahsil edilebilmesi için borçlu hakkında………tarihinde ……… İcra Müdürlüğü’nün…… esas sayılı takip dosyasıyla takibe başlandığını, davalıların takibe itiraz ettiğini, haksız ve yersiz olan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; açılan dava, İ.İ.K.’nun 67. maddesinde adını bulan itirazın iptali davasından ibaret olduğu, Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm kanıtları toplandığı, ….. İcra Dairesinin ……. E. sayılı dosyası, davacı ile davalılar arasındaki davaya konu genel kredi sözleşmesi ve bankacılık hizmetleri sözleşmesine ilişkin belgeler toplandığı, dosyanın bilirkişiye gönderildiği, yapılan bilirkişi incelemesinde; davalı …… San. Ve Taş. Ltd. Şti. yönünden kredi kartından kaynaklı ……….TL asıl alacak olmak üzere……. TL borcu bulunduğu diğer davalı yönünden ise şirket kredi kartı üyelik sözleşmesinden kefaletinin bulunmadığı çek basım tarihlerine göre çek defterlerinin 3167 sayılı Çek Kanununa tabi olduğu, bankanın sorumluluğunun 30/06/2018 tarihinde sona erdiğine dair bilirkişi raporu sunulduğu, icra takibine konu ödeme emrinde talep kısmında diğer asıl alacağı işlemiş faiz ve BSMV toplamı 24.151,67 olarak talep edildiği anlaşıldığı, davacı tarafından, davalı aleyhinde…… İcra Müdürlüğü’nün …….. E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, takip dayanağının ihtarname ve hesap özetleri olduğu, bu hesap özetinin ilamsız takibe konu edildiği, davalıların yasal süresi içerisinde takibe itiraz ettiklerinin anlaşıldığı, davacı tarafça süresi içerisinde dava açıldığı anlaşıldığı, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, tarafların beyanları ve alınan denetime elverişli bilirkişi raporlarından davacının davasının davalı …….. Ve Taş. Ltd. Şti. yönünden kabulü ile takibin devamına, diğer davalı …….. yönünden davanın reddine, karar vermek gerektiği, davacının kabul edilen davalı yönünden şartları oluşan tazminat talebinin kabulüne, reddedilen davalı yönünden ise; tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemelerin kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorunda olduklarını, eksik şekli ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının ihlâli olduğunu, sadece bilirkişi raporuna atıfta yapılması kararın gerekçeli olduğunu göstermediğini, Yerel mahkemenin gerekçeli kararı öncelikle usulen hatalı olduğunu, hükme esas kabul edilen bilirkişi raporunda hatalı, eksik ve hukuki değerlendirme yapıldığını, bilirkişi raporunda davalının kefaletine ilişkin olarak hukuki değerlendirme yapıldığını, bunun sonucunda haklı davalarının davalı Veli Bedir yönünden haksız olarak reddedildiğini, Gerekçeli kararda, davanın …… yönünden reddedilmesine ilişkin bir sebep sunulmadığını, bilirkişi raporunda, şirket kredi kartı üyelik sözleşmesinde …..’in kefaletinin olmadığını, bu nedenle borçtan sorumlu olmayacağı beyan edildiğini, öncelikle bilirkişi kök raporunda davalı …’in Genel Kredi Sözleşmesindeki kefaleti kabul edildiğini, hatta şirket kredi kartı sözleşmesinin, Genel Kredi Sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olduğu şeklindeki Genel Kredi Sözleşmesinin 29. Maddesi rapora eklendiğini, buna rağmen şirket kredi kartı sözleşmesinde imzası olmadığından bahisle davalı ………r’in borçtan sorumlu olmadığı şeklindeki bilirkişi raporu hukuksuz ve mesnetsiz olduğunu, kaldı ki bilirkişinin konu hakkında hukuki görüş bildirmesi hukuka aykırı olduğunu, davalı …..’in Genel Kredi Sözleşmesindeki kefaleti nedeniyle bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan sözleşmeye istinaden oluşan kredi kartı borçlarından sorumlu olduğunun kabulü gerektiğini, Yerel mahkeme kararına esas teşkil eden bankacı bilirkişi raporunda esaslı hatalar bulunduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava ticari kredi kartı üyelik sözleşmesinden ve genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı banka ile …….San. Ve Taş Tic Ltd Şti arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır, anılan sözleşmenin 29. maddesine dayanılarak firmaya ticari kredi kartı kullandırılmış, davalı ….’in tarafından sözleşme müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmış, dava dışı kredi borçlusunun kredi borcunu ödememesi üzerine ihtarname gönderilmiş, kat ihtarnamelerine rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle genel haciz yolu ile ilmasız takip yapılmış, ancak davalılar tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiği ileri sürülerek itirazın iptali davası açılmıştır.
Dairemizce tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar davalı …….hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı banka ile ………..Taş Tic Ltd Şti arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır, anılan sözleşmenin 29. maddesine dayanılarak firmaya ticari kredi kartı kullandırılmış, davalı ….in tarafından sözleşme müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmıştır. Kefalet beyanında kefilin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) m. 583/1 hükmü gereğince genel kredi sözleşmesine sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihi ve müteselsil kefaleti kabul ettiğini kendi el yazısı ile yazdığı, kefalet sözleşmesinde 6098 sayılı TBK m. 583 hükmünde aranan şekil şartlarının bulunduğu, yine TBK m. 586 hükmü uyarınca asıl borçluya başvurulmadan müteselsil kefile doğrudan doğruya başvurulamayacağı, ancak dosya kapsamına göre asıl borçlu şirket ve müteselsil kefil davalıya yapılan ihtara rağmen borcun ödenmediği, borçluların ifada geciktiğine ve alacaklı tarafça tanınan sürede borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı iddia edildiğine göre TBK’nın 586/1. maddesinde öngörülen kefile müracaat edebilme koşulunun da gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu sebeple de davalıların kredi borcunu ödemeyerek temerrüde düştükleri anlaşılmakla davalı kefil …… yönünden de davacı bankanın bu tutarlarda alacaklı olduğu, bu sebeplerle de davanın bu davalı bakımından da kabulüne karar verilmesi gerekirken bu davalı bakımından reddine, mahkemece çek sorumluluk bedelinden sorumlu tutulması gerekirken, çek sorumluluk bedeli bakımından davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğu gibi yine bu davalı bakımından icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilmesi uygun olmamıştır.
Kabule göre de; mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilen hükmün 3. Fıkrasında hükmedilen icra inkar tazminatı miktarının anlaşılamaması bu yönüyle kararın infazında tereddüt ve çelişki oluşturacağı anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılarak yukarıdaki açıklanan şekilde kararın düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2- Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/09/2019 tarih ve 2017/341 Esas, 2019/919 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilince yatırılan istinaf yolu karar harcının istek halinde anılan tarafa İADESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

B-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına;
1-Davacının davasının ……. San. Ve Taş. Tic. Ltd. Şti ve davalı …. yönünden KABULÜ İLE;
……. İcra Dairesinin …….. Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacının alacağın %20’si oranında talep ettiği 4.830,33 TL icra inkar tazminatı talebinin KABULÜNE, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.649,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 291,70 TL harcın mahsubu ile BAKİYE 1.358,10 TL harcın talep davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacının yaptığı ve karşıladığı harç dahil 891,80 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalıların yaptığı yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Varsa kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,

Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-f bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/09/2022

…..
Başkan
…..
(e-imzalıdır)
…..
Üye
…….
(e-imzalıdır)
……
Üye
……
(e-imzalıdır)
……..
Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”