Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/392 E. 2022/1329 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/392
KARAR NO : 2022/1329

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
NUMARASI : 2020/304 Esas, 2020/890 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/09/2022
YAZIM TARİHİ : 16/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/11/2020 tarih ve 2020/304 Esas, 2020/890 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı Vekili: müvekkil ile davalı arasında komisyon sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre dava dışı …. Makina ile davalı arasında gerçekleşecek ticaret neticesinde karton başına 1,5 USD müvekkiline ödenmesinin kararlaştırıldığını, aynı zamanda teslimatın gerçekleşmesi ile komisyon alacağının tahakkuk edeceğini, dava dışı taşıyanın adına düzenlenen konişmentoların celbi ile teslimatın gerçekleştiğinin anlaşılacağını, komisyon alacağının müvekkiline ödenmediğini, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde de bu durumun ortaya konulacağını, arabulucuğun sonuçsuz kaldığını, tüm bu nedenlerle 28.827 USD alacağın fiili ödeme tarihindeki karşılığının sözleşme tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarının 1 yıl vadeli USD mevduata uygulanan en yüksek faiziyle beraber davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.

Davalı Vekili ; iddia olunun sözleşmenin imzalandığını, ancak dava dışı …. Makina ile hiçbir zaman böyle bir ticaretin gerçekleşmediğini, sunulan proforma faturaların herhangi bir resmiyetinin bulunmadığını, teklif niteliği taşıyan faturanın ancak ticaretin gerçekleşmesi halinde asıl faturaya dönüşebileceğini, iddia olunan konişmentolar faturalardan da görüleceği üzere müvekkil ile …. da bulunan…… arasında gerçekleştiğini, buna ilişkin LOI belgesinin düzenlendiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece; dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında komisyon sözleşmesi imzalandığı ve buna göre davalının davadışı 3. kişi ….Makine ile ticaretin gerçekleşmesi durumunda davacının satılan miktar üzerinden komisyon alacağına sahip olacağı konusunda çekişme bulunmamakta olduğu, çekişme ticaretin gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda toplandığı, davalı ticari defterlerinin incelenmesinde sözleşme konusunun gerçekleştiği konusunda kayda rastlanmamış olduğu, istenen ba ve bs formlarından da ilgili ticaretin gerçekleştiğine dair kayda rastlanmadığı, delil olarak sunulan proforma faturalarda teklif niteliği taşıyan hukuki ilişkinin gerçekleştiğine dair ispat olamayacak belge niteliğinde olduğundan buda ticaretin gerçekleştiğini ispat etmeyeceği, davacı sonrasında verdiği dilekçede konişmento belgelerinde tahrifat yapıldığı, dava dışı …. Makina’nın …..’daki şirketin Türkiye ayağı olduğunu iddia etmiş ise de dava dilekçesinde bu iddianın ileri sürülmemesi ve bu iddiayı ispat edecek delile dayanılmaması nedeniyle bu iddialar ticaretin gerçekleştiğini ispat edemeyeceği, incelenen konişmento belgelerinden de ticaretin gerçekleştiği ispat olunamadığı, ayrıca davacı vekili yemin deliline kullanmayacağını mahkemeye bildirdiği, tüm bu nedenlerle ispat edilemeyen davanın reddi karar verilmiştir.

Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle dava konusu ticari komisyon sözleşmesinden doğan alacağın ödenmesi talebi olduğunu, davalı tarafın alacağı doğuran ticaretin hiç gerçekleşmediğini iddia ettiğini, Mahkemenin de bu iddia ve savunmaya itibar ederek karar kurduğunu, dosyadaki delillerin değerlendirmediğini, gerçekleşmediği iddia edilen ticaret konusu mallar, komisyon sözleşmesinde alıcı olarak geçen dava dışı …. Makine şirketi adına gönderimi sağlanarak, yine dava dışı taşıyan firma …. Denizcilik ve diğer firmalar tarafından …’ya taşındığını, davalı taraf her ne kadar dosyaya sunduğu dilekçelerde işbu hususu gizler mahiyette sahte konşimento suretleri ibraz etmiş ise de dava dilekçelerinde de delil olarak dayandıkları konşimento suretlerinin 2020/31610 muhabere nolu müzekkere cevabı ile celbi neticesinde taşınan ürünlerin Komisyon Sözleşmesinin alıcısı şirket adına taşıtıldığı açıkça görüldüğünü, ancak resmi evrak niteliğine haiz konşimentolar mahkemece tamamen hatalı şekilde aksi yönde değerlendirildiğini, taraflarınca hiçbir şekilde iddia ve savunma genişletilmediğini, davalının cevabı karşılığında ticaretin gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında yeni bir uyuşmazlık doğduğu için müvekkiline yapılan kısmi ödemenin dekontu dosyaya hukuka uygun biçimde ibraz edildiğini, mahkemece dikkate alınmadığını, müvekkilinin her aşamada basiretsiz tacir olmakla itham edildiğini, kabulü mümkün olmamakla birlikte iddiaya göre yükleme dahi yapılmadan gönderilen komisyon ödemesi davalı tarafından izah edilemediğini, müvekkile yapılan kısmi komisyon ödemesi taşıyan firmanın dahi konşimentolar üzerinde tahrifat yaptığı için ihtar ettiği davalının sunduğu sahte konşimentoların aksine taşıyan firmadan celp edilen ve bizzat davalı şirketin yetkilendirdiği kişi tarafından teslim alındı imzalı gerçek konşimento suretlerinde açıkça ticaretin taraflarının belli olması, yine davalının bizzat dosyaya sunduğu faturaların da konşimentolar ile beraber bakıldığında işbu ticareti doğrular mahiyette olması, hakeza bahsekonu konşimentolarla yapılan taşımaların tarih olarak da komisyon sözleşmesi ile uyumlu olması hususları bir bütün olarak ele alındığında davalarının ve haklılıklarının sübuta erdiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava, ticari nitelikteki komisyonculuktan kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davanın dayanağını teşkil eden davacının komisyon alacağı ile ilgili olarak davalı tarafa müracaat hakkı bulunmaktadır. Mahkemece davacının komisyon alacakları bakımından taraflarca gösterilen tüm deliller eksiksiz toplanarak davacının komisyon alacağının bulunup bulunmadığının belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; öncelikle taşıyan firmadan talep edilen konşimentolarda davalı şirketin teslim alındı imzasının davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığının değerlendirilmesi, …. tarafından konşimentolarda tahrifat yapıldığına dair ihtarname çekildiği gözetilerek konşimentolarda tahrifat yapılıp yapılmadığına dair bilirkişi incelemesi yaptırılması, dosyaya sunulan konşimento ve faturaların, 3. Kişi konumundaki ilgili şirketten HMK 221. Madde kapsamında bu şirkete ait ticari defterler temin edilerek davalı yan ticari defterleriyle beraber bilirkişi tarafından değerlendirilmesi, daha sonra sonuca göre mahkemece bir karar verilmesidir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/11/2020 tarih ve 2020/304 Esas, 2020/890 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davalıcıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 16/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 16/09/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”