Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/390 E. 2022/1362 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/390
KARAR NO : 2022/1362

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2019
NUMARASI : 2019/209 E., 2019/1537 K.

DAVACI : ………
VEKİLİ : Av. …
Av. …
DAVALI : ……….
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
YAZIM TARİHİ : 23/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2019/209 Esas, 2019/1537 Karar sayılı dosyasında verilen 29/11/2019 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu şirketin ihracatçı olarak ürettiği halıların müşterisi konumundaki ……. şirketine satışı konusunda anlaştığını, bu malların deniz yoluyla uluslararası taşınması için de borçlu şirket ile müvekkili şirket arasında bir taşıma ilişkisinin kurulduğunu, taşıma ilişkisinde yükleyen konumundaki ….Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin talebi üzerine taşıyan müvekkili şirket tarafından …….tarihli ….. nolu konişmento düzenlendiğini, taraflar arasında …. kg ağırlığında …türü ürününün …. adlı gemiyle taşınması suretiyle taşıma ilişkisinin kurulduğunu, eşyayı temsil kabiliyetine haiz bir kıymetli evrak olan … bir işlevinin de taşıyan ile taşıtan arasındaki taşıma ilişkisinin ispatlanması olduğunu, somut uyuşmazlıkta da taraflar arasında düzenlenen yükleme konişmentosu ile taraflar arasındaki taşıma ilişkisinin ispatlanmış durumda olduğunu, taşıma işinin ifasının müvekkili şirket tarafından gereği gibi yerine getirilerek müvekkili şirketin navlun ücretine hak kazandığını, taşıma işinin müvekkili şirket tarafından gereği gibi gerçekleştirilerek müvekkili şirketin ücret alacağına hak kazandığı hususunda borçlu ile alacaklı arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığını, taraflarınca borçlu şirket olan ….San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile … tarihinde …USD tutarında alacağa dayalı icra takibi başlatıldığını, sözkonusu takibe borçlu şirket … tarafından … tarihinde yetkiye ve borca itiraz dilekçesinin sunulduğunu, bu itiraz üzerine borçlu tarafın yetki itirazı kabul edilerek taraflarınca dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiğini, bunun üzerine … İcra Müdürlüğü …esas sayılı dosya ile borçlu aleyhine yeniden ödeme emrinin düzenlendiğini, icra dosyasının incelenmesinde borçlu şirket … tarihinde … Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile birleştiğini, … şirketinin devralan şirket konumunda olduğunu, … tarafından ödeme emrinin tebliği aşamalarının Tebligat Kanunu’na göre hukuken tamamlanamadığını, borçlu şirket tarafından sözkonusu takibin dahili olarak öğrenildiğini, … tarihinde yetkili icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine itiraz dilekçesinin sunulduğunu, borçlunun itirazında ileri sürdüğü malların …Taşıma türü kapsamında gönderilmiş olmasının navlun ücretini ödeme sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını ileri sürerek borçlunun haksız itirazının iptaline, takibin devamına, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile söz konusu malların taşınması için konişmento düzenlendiğini, konişmentoda taraflar arasında … parça … kg ağırlığında … türü ürünün…adlı gemiyle taşınması suretiyle ikili anlaşmanın sağlandığını, ancak bu taşıma ilişkisi kurulduğunda davalı tarafça gönderilen malların … taşıma türü kapsamında gönderildiğini, davacı tarafça ileri sürülen uyuşmazlığın navlun yani taşıma ücretinin ödenmediğine ilişkin olduğunu, taraflarınca söz konusu uyuşmazlığın bundan kaynaklandığının teyit edilmekle birlikte navlun ücretinin yani borcun ödenmemesi nedeniyle husumetin yöneltilmesi gereken tarafın müvekkili şirket olmadığına ilişkin olduğunu, …. teslim şeklinde taşıma ücreti de dahil olmak üzere oluşabilecek tüm masrafların ve risklerin alıcının üzerinde olduğunu, söz konusu borcun tahsil edilmesi gereken tarafın alıcı olup satıcı olarak bununla ilgili herhangi bir sorumluluklarının ve davacı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…. satış, yani “iş yerinde teslim” terimi, satıcının malları, kendi yerinde veya ismen belirlenmiş başkaca bir yerde (fabrika, depo, işyeri gibi) alıcının tasarrufuna bırakarak teslim etmesini ifade eder. …, satıcı açısından asgari yükümlülüğü temsil eder. Bu tür bir satışta, satıcı malları işletmesinde daha önce belirlenen tarihte alıcının emrine hazır tutarak alıcıya bildirir. Alıcı malları işletmeden teslim alarak ihracı için gerekli belgeleri hazırlar gümrük işlemlerini tamamlayarak malları kendi ülkesine ithal eder. Malların işletmede teslim edilmesinden itibaren malla ilgili bütün masraf ve risk alıcı tarafından karşılanır. Satıcı sözleşme koşullarına uygun malı hazırlayarak belirtilen tarihte veya süre içinde yine anlaşmada belirtilen yerde (fabrika, depo, işyeri vb.) herhangi bir taşıma aracına yüklenmemiş olarak, malları alıcının emrine amade tutar, malların emrine hazır tutulduğunu alıcıya bildirir, alıcının ihracat ile ilgili belgeleri alabilmesi için yardımcı olur, alıcının talep etmesi halinde, tüm masraf ve riski alıcıya ait olmak üzere taşıma acentası ile anlaşma yaparak, düzenlettiği taşıma belgesini varış yerinde malları teslim alabilmesi için alıcıya gönderir. Satıcının alıcıya karşı taşıma sözleşmesi ve sigorta sözleşmesi yapmak yükümlülüğü yoktur. Alıcının yükümlülüklerine gelince; alıcı sözleşme koşullarına uygun olarak mal bedelini öder, tüm masraf ve risk kendisine ait olmak üzere, mallara ilişkin her türlü ihracat ve ithalat işlemleri için gerekli olan lisans, vb. idari ve ticari belgeleri düzenlemek, gerekli izinleri almak, gümrük işlemlerini yaptırmak ve gümrük vergilerini ödemekle sorumludur. Malları satıcının işletmesinde teslim aldığı andan itibaren malla ilgili tüm risk ve masraflar alıcının sorumluluğundadır. Malların taşıtılması amacıyla taşıma acentası ile anlaşarak navlun bedelini öder. Somut olayda, davalı, satışın … usulü ile yapıldığını ileri sürmektedir ve … de … kaydı mevcuttur. Buna göre, davalının tek yükümlülüğü, malları ticari işletmesinde ithalatçının emrine hazır bulundurmaktır; malların ithalatçı tarafından sağlanan araca yüklenmesinden dahi sorumlu değildir. İthalatçı, bu noktadan itibaren varış yerine değin malın taşınması ile ilgili tüm gider ve riskleri üstlenmiştir ve bu hali ile davalı taşıma ücretinden sorumlu değildir (Bkz: Yargıtay 19/09/2011 tarih 885/10503 sayılı kararı). Bu sebeplerle, davacının, davalıdan taşıma ücreti talep edemeyeceği değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 15/01/2019 tarih ve 3042/351 sayılı kararı ile Gaziantep BAM 11. HD.nin 24/04/2019 tarih ve 63/623 sayılı kararı), davanın reddine karar verilmiştir. Satışın… usulü ile yapıldığı gümrük beyannamesinden anlaşılmakta ve bu durum davacının da bilgisi dahilinde olmasına rağmen, davacı, davalı aleyhine takibe girişmekte kötü niyetlidir. Buna göre, kötü niyet tazminatı koşulları oluşmuştur ve davalı yararına takip konusu alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmelidir. 1-Davanın REDDİNE, 2-2004 sayılı İİK’nun 67’nci maddesi gereğince 1.086,24-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, … ücretini ödeme yükümlülüğünün ihracatçı yükleten sıfatına haiz davalı üzerinde olmasına rağmen davalı tarafından navlun ücretinin ödenmediğini, davalı şirketin ihracatçı olarak ürettiği halıları müşterisi konumundaki alıcı …şirketine satışı için anlaştığı ve söz konusu satış ilişkisinden doğan teslim yükümlülüğünü yerine getirmek için malların taşınması konusunda ise müvekkili şirket ile anlaştığını, bunun …tarihli ve …nolu … ile sabit olduğunu, müvekkili şirketin taşıma ilişkisini gereği gibi ifa ederek … parça … Kg ağırlığında…türü ürünü … adlı gemiyle taşıdığını, bu kapsamda da navlun ücretine hak kazandığının davalının ikrarı sonucu davada çekişmeli unsur olmaktan çıktığını, davalının yargılama aşamasında ileri sürmüş olduğu iddialarında müşterisi konumundaki alıcı …. şirketi ile aralarındaki satış ilişkisinde …taşıma türü kararlaştırıldığı için navlun bedelini ödeme yükümlülüğünün kendi üzerinde doğmadığını, bu talebi alıcı konumundaki …e yöneltmeleri gerektiğinin belirtildiğini, bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, konşimentonun tek taraflı düzenlenen tarafları bağlayıcı niteliğe haiz bir kıymetli evrak olduğunu, bu sebeple karşı tarafın imzasının olmaması sebep gösterilerek yerel mahkemece oluşturulan kararın hukuka aykırı olduğunu, … yükletenin imzasının bulunması gerektiğine ilişkin bir bilginin yer almadığını, konişmentoda açıkça …. kaydının yer aldığından navlun ücretinin ödeme sorumluluğunun davalı da olduğunu, navlun ücretlerinden gönderilenin sorumlu olduğuna dair kayıt içermeyen dava konusu konşimentoya istinaden navlun ücretlerinden TTK’nın 1200-1240 maddeleri uyarınca davalı gönderen taşıtan yükletenin sorumlu olduğunu, yargılama esnasında davaya ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunda “….” kaydı uyarınca taşıma ücretinden davalı gönderenin sorumlu olduğunu ve taşıma ücretinin ödendiğini veya üçüncü bir kişi tarafından ödeneceği hususunun ispatlanması gerektiği, … kaydıyla yapılan satış sözleşmesinin, davacı ile davalı arasında taşıma sözleşmesinden ayrı bir sözleşme olması sebebiyle taşıma ücretinin konşimentoda yer alan kayıtların aksine dava dışı alıcı/gönderilen tarafından ödeneceği iddiasının ispatı gerektiği şeklinde tespitler ile davalının sorumlu olduğunun tespit edildiği şeklinde görüş bildirildiğini, davaya konu uyuşmazlıkta müvekkili şirketin davalı şirket ile taşıma ilişkini kurulduğunu, bu hukuki ilişki de davalı şirket ile malların ihracatı için anlaştığı …. şirketi arasındaki satış ilişkisinden tamamen bağımsız olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin navlun ücreti bakımından muhatabının davalı şirket ile arasındaki taşıma ilişkisi çerçevesinde konşimentoda yer alan … ifadesi ile belirlenmesi gerektiğini, navlun bedelini ödemekle yükümlü muhatabın davalı şirket olup satıcı ve alıcı arasında kararlaştırılan … türü taşımanın müvekkilini bağlayıcı nitelikte olmadığını, borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, karşı tarafın takibe itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, navlun alacağının tahsili için girişilen ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıda açıklanan gerekçe ile ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davaya konu taşımanın …teslim şartlı satışa ilişkin olduğu, bu tür satışta navlun sözleşmesini kurma borcunun alıcıya ait olduğu, navlun sözleşmesinin taşıtan tarafının yükün alıcısı olan dava dışı …. şirketi olduğu, davacının bizzat düzenlediği konişmentoda navlunun peşin olarak ödendiğine dair … kaydının işlendiği anlaşıldığından, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harç mahsup edilerek bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/09/2022


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”