Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/389 E. 2022/1380 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/389
KARAR NO : 2022/1380

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2021
NUMARASI : 2018/796 Esas, 2021/9 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … .
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

BİRLEŞEN GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/799 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
YAZIM TARİHİ : 26/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/01/2021 tarih ve 2018/796 Esas, 2021/9 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili ; Alacaklı … A.Ş, Borçlu / Lehtar ….çek numaralı, … tarihli ….TL bedelli 1 adet çeke istinaden alacaklı banka tarafından … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile Borçlu / Lehtar …. aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip yoluna ilişkin icra takibi başlatıldığını, davacı müvekkilin çek ve benzeri belgedeki yazı ve imzayı itiraz ettiğini, davanın kabulüne, sahte imza ile haksız ve kötü niyetli icra takibi yapan davalı takip alacaklısı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/799 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine kambiyona senedine dair icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkili ile davalı arasında herhangi bir hukuki veya ticari ilişki bulunmadığını, bu nedenlerle davalının icra takibinin ve dava konusu çekteki cironun uygun olmaması, ciro zinciri içinde yer almaması nedeniyle alacaklı olmadığından dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; Asıl dosya ve birleşen dosya yönünden davalı davaya cevap verilmemiştir.
Mahkemece; İİK.72/1.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK. 677. Maddesinde; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” şeklinde, TTK. 778/1-a maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği, davalı tarafından davacı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün ……..E. sayılı ve…… E. sayılı dosyalarından kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takipleri yapıldığı, …… E. sayılı dosyada takip dayanağının …..keşide tarihli, muhatap bankası …. keşidecisi …., lehtarı ….Ltd. Şti. olan ….-TL bedelli çek olduğu; …… E. sayılı dosyada takip dayanağının ……. keşide tarihli, muhatap bankası ……Şubesi, keşidecisi ….. İnş. Ltd. Şti., lehtarı ….olan …-TL bedelli çek olduğu; davacının takibe konu çeklerdeki imzanın kendilerine ait olmadığını iddia ettiği, sahtecilik (imza inkarı) def’inin senedin geçersizliğine ilişkin mutlak nitelikte def’i olduğu ve herkese karşı ileri sürülebileceği, mahkemece imza incelemesine esas davacının imza örneklerinin bildirdiği kurumlardan temin edildiği ve imza incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda; tetkike konu, her iki çek üzerinde davacı şirkete atfen atılan imzaların davacı şirketin çeklerin keşide tarihindeki yetkilisi … eli ürünü olmadığının bildirildiği anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının, takibe konu çeki ciro yoluyla kendisinden bir önceki ciranta olan davacıdan aldığı anlaşılan ciranta olduğu, bu sebeple imzanın davacıya ait olup olmadığını bilmesi gerektiğinden İİK md. 72/5. hükmü gereğince davacı lehine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Davalı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil bankanın iyi niyetli meşru hamil olarak dava konusu bonoyu teslim aldığını, davacı iddialarını iyi niyetli meşru hamile karşı ileri süremeyeceğini, yerel mahkemece bu hususun gözardı edildiğini, davaya konu” ….keşide tarihli …TL bedelli ve …. tarihli ve ….. TL bedelli çekler hakkında davacı firmanın borçlarına karşılık Bankalarına devir ve temlik edildiğini, müvekkil Bankanın iyi niyetli meşru hamil olarak söz konusu çeki teslim aldığını, çek üzerinde yer alan imzalarının gerçeğe uygun olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını, şahsi defiler iyi niyetli meşru hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, diğer taraftan söz konusu bonoyu düzgün ciro silsilesi neticesinde ciro ile teslim alan müvekkil Bankaya karşı, senetlerin mücerretlik ve kamu itimadına mazhar olması ilkesi neticesinde, çek/senette yazılı olmayan hususların kendisine karşı ileri sürülemeyeceğinin açık olduğunu, bu nedenle müvekkil Banka aleyhine yetkili hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun ” hükmü gereği müvekkil Bankanın iyiniyetli olarak ciro silsilesinde teslim aldığı bonodan kaynaklı kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin mümkünatı bulunmadığını, davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu, iddia ve itirazları maddi gerçeklikle bağdaşmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava menfi tespit talebine ilişkindir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince asıl dava bakımından alınması gereken 1.844,37‬ TL harçtan peşin alınan 461,09 TL harç mahsup edilerek bakiye 1.383,28 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince birleşen dava bakımından alınması gereken 1.980,99 TL harçtan peşin alınan 495,23 TL harç mahsup edilerek bakiye 1.485,76 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/09/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”