Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/38 E. 2022/809 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/38
KARAR NO : 2022/809

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2020
NUMARASI : 2019/715 E., 2020/490 K.
DAVACILAR : 1..
2-… – (…)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
YAZIM TARİHİ : 28/04/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/11/2020 tarih ve 2019/715 Esas, 2020/490 Karar sayılı kararın istinaf incelemesinin davacılar vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili; davalı tarafça müvekkilleri hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyası ile 2 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığını, müvekkillerinin davalı ile hiçbir ticari ilişkileri olmadığını, çek imzalayıp davalıya vermediklerini ileri sürerek müvekkillerinin takip vermediklerini iddia ederek, davacıların takip dayanağı çekler nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, davaya bakmaya görevli ve yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı tarafın menfi tespit davasını hangi olgulara dayandırdığının dava dilekçesinden anlaşılmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişkiye istinaden davaya konu çeklerin alındığını, kaldı ki kambiyo senetleri illeten mücerret oldukları için davacının böyle bir savunmayı yapamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacılar vekilinin imzaya yönelik itirazını açıkça dile getirdiği, davaya konu çeklerdeki 2 imza da … tarafından atılmış göründüğünden 16/06/2020 tarihli duruşmanın 2 numaralı ara kararı ile adı geçen davacının huzurda yazı ve imza örneklerinin alınmasına karar verildiği, gün olarak 23/06/2020 tarihinin belirlendiği, davacı tarafın mahkemeye başvurmadığı gibi herhangi bir beyanda bulunmadığı, mazeret ileri sürmediği, yine 16/06/2020 tarihli duruşmanın 3 numaralı ara kararı ile adı geçen davacıya ait çeklerin keşide tarihinden önceki ve sonraki tarihli imza örneklerinin bulunduğu belge asıllarını bildirmek üzere davacı tarafa 2 haftalık kesin süre tayin edildiği, 4 numaralı ara karar ile bildirilen belgelerin duruşma günü beklenmeksizin ilgili yerlerden getirtilmesine, 5 numaralı ara karar ile çek asıllarının… İcra Müdürlüğü’nden istenilmesine, 6 numaralı ara karar ile belge eksiklikleri tamamlandıktan sonra imza incelemesi yaptırılmak üzere dosyanın … Adli Tıp Kumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’ne sevkine karar verildiği, kesin süreye ilişkin tüm ihtarlar 2.ve 3.bentlerde yapıldığı, kesin süreye riayet etmemesi halinde imza incelemesinden vazgeçmiş kabul edileceği hususunun davacıya açıkça bildirildiği davacı vekili 03/11/2020 tarihli duruşmada müvekkili ile irtibat kuramadığını, bu sepele huzurda imza örneklerinin alınmadığını, mukayese belgelerin yerini bildirmek üzere süre talep ettiklerini, incelemenin çeklerdeki imzalar ile mukayese belgelerdeki imzalar karşılaştırılarak yapılmasını talep etmiş ise de HMK’nın kesin süreye ilişkin 941/2-3.bentleri hükmü gereğince bu talep yerinde görülmeyerek davacı taraf imza incelemesi yaptırılmasına yönelik talebinden vazgeçmiş kabul edilerek dosyadaki mevcut delil durumuna göre davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili; mahkemece davanın müvekkili tarafından imza örneği verilmediği gerekçesiyle reddedildiğini, oysa ki imza dışında taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisi olmadığını iddia ettiklerini, alacaklı tarafın hangi hizmet veya mal satımından alacaklı olduğunu ortaya koyamadığını ve belgeleyemediğini, müvekkilinin imza istiktabı yapılamamış ise de imzaya itiraz durumunda imzanın müvekkile ait olduğunun ispat külfetinin davalı alacaklının üzerinde olduğunu, davalı alacaklının imza asıllarının hangi kurumlarda olduğunu bildirmesi ve mahkemece de bildirilen bu yerlerde imza asıllarının toplanması gerektiğini, ancak yerel mahkemenin taraflar arasındaki borç ilişkisinin kaynağını irdelemeden, davalı alacaklıdan alacağın kaynağını ispata yarar delilleri talep etmeden ve imzaya yönelik resmi kurumlarda belge asılları talep edilmeden doğrudan davanın reddine karar verildiğini kararın yasa ve usule aykırı olduğunu, eksik inceleme neticesinde verildiğini, müvekkillerinin davalı-alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkillerinin davalı ile hiçbir ticari ilişki kurmadığını, herhangi bir mal almadığını, karşılığında çek veya senet vermediğini, davalının söz konusu alacağa ilişkin beyan etmiş olduğu profil demir malzemesi satışına ilişkin müvekkil şirkete …. tarih …. nolu ve …. tarih …nolu faturaları göndermiş olsa da bu faturalara ve içeriklerine yasal süresi içerisinde … Noterliği …. tarih ve…. nolu belge ile itiraz edildiğini, itiraz üzerine davalı tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını, borcun kaynağı olduğu iddia edilen ve taraflarınca itiraz edilen faturaların kanunda belirtilen şekil şartlarını ihtiva etmediğini, faturada bulunması gereken müşteri adresi bulunmamaktadır, irsaliyeli fatura gönderilen malzeme ile beraber gönderilmesi gerekirken davalı tarafından faturanın gönderildiği iddia edilen malzemeden 35 gün sonra müvekkiline gönderildiğini, irsaliyeli faturada teslim eden ve teslim alan kısmında herhangi bir isim veya imza bulunmadığını, kesilen faturanın ayın 24’ünde ticari defterine işlenmesi gerekirken 9. ayda kestiği irsaliyeli faturayı …. tarihinde posta yolu ile göndererek kanuna aykırı davrandığını, yine teslim yeri olarak “müşterinin gösterdiği yere indirilmiştir” gibi ucu açık soyut bir ifade kullanıldığını, tüm bu hususların borcun dayanağı olduğu iddia edilen ticari ilişki hiçbir zaman gerçekleşmediğini gösterdiğini, davalının kötü niyetli olarak bir fatura düzenleyip bunu da müvekkili şirkete tebliğ ederek faturaya itiraz edilmemesi halinde müvekkili aleyhine bu faturaları kullanmak istediğini, menfi tespit davalarında ispat yükünün davalıya ait olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,

Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/04/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”