Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/377 E. 2022/1346 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/377
KARAR NO : 2022/1346

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2018/1612 Esas, 2020/526 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – ……….
Av. … – ………
DAVALI : 1-… – …
2-……..
VEKİLİ : Av. … ………. ……..
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
YAZIM TARİHİ : 22/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/09/2020 tarih ve 2018/1612 esas, 2020/526 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki …. tarihli sözleşme gereğince davalı firmanın çiftliğinde üretilen tüm yumurtaların müvekkili firmaya tesliminin kararlaştırıldığını, sözleşme ihlali durumunda ….TL cezai şart kararlaştırıldığını, müvekkilince davalıca gösterilen kişi ve hesaba müvekkili tarafından para havalesi ve çekler verilmesine rağmen davalının yumurtaları teslim etmediğini, ayrıca müvekkili tarafından davalı şirket yetkilisi diğer davalı … adına …. TL tutarında … adet çek keşide edildiğini, davalı tarafından bu çeklerin …’ ciro edilmiş olup bu kişi tarafından takip başlatıldığını, müvekkilinin takibin kaldırılması için takip alacaklısı ile protokol yaptığını ve …TL ödeme yapıldığını, banka hareketlerinden malum olduğu üzere sözleşme uyarınca müvekkilince davalı şirket yetkilisi …’a …. yıllarına ilişkin …TL eft yapıldığını, … tarihli ihtara rağmen ifa yerine getirilmediği gibi çeklerin de muvazaalı olarak üçüncü kişilere ciro edildiğini belirterek şimdilik …. TL cezai şartın ödenmesinin talep ve dava etmiş, bilahare yargılama esnasında … tarihli dilekçesiyle talebini … TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar davaya karşı cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemece, davalı …’ın diğer davalı şirketin yetkilisi olmasının onu sözleşmenin tarafı haline getirmeyeceği yine cezai şart talebine dayanak sözleşmenin tarafı olmadığı gözetildiğinde davalı gerçek kişi bakımından davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, yanlar arasındaki sözleşme uyarınca edimin başlangıcı bakımından ….ve ….tarihlerinin belirtilmekle birlikte bitiş tarihinin ise belirtilmediği, sözleşmenin başlangıcı bakımından birden fazla tarih yer aldığı, davalının ticari defterleri incelendiğinde …yılının başından itibaren altıncı ayın sonuna kadar davacı ile ticari ilişkisinin bulunduğuna ilişkin kayıtların yer aldığı, davacının ise ….yılı defterlerini ibraz etmesine rağmen …yılına ilişkin defterlerini ibraz etmediği, sözleşmedeki tarih belirsizliğinin davalı şirket lehine yorumlanması gerektiği ve bu nedenle edimin başlangıcının …. olarak nazara alınması gerektiği kabul edildiği, yine davalı defterleri incelendiğinde davacı lehine … yılının başından itibaren kesilmiş faturaların bulunduğu ve yine davacı tarafça yapılmış bir kısım ödemelerin yer aldığı, davacının ise …. yılına ilişkin defterlerini ibraz etmediği gözetildiğinde davalının bu kayıtlarına itibar edilmediği, yani sözleşmenin başlangıcından itibaren taraflar arasında ticari ilişki bir süre devam ettiği, ancak bu ilişkinin ne kadar devam etmesi gerektiğinin sözleşmede bulunmadığı, sözleşmenin tarafları, sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde sözleşmenin konusunu ve cezai şartın miktarını belirlemede özgür iseler de, bu özgürlüğün sınırsız ve sonsuz olduğunun söylenemeyeceği, bunun sınırlarının TBK’nın 26, 27 ve 182. maddelerinde çizildiği, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin süresiz olduğunun kabulüne imkan bulunmadığı, netice olarak taraflar arasında bir süre devam eden bir ticari ilişkinin bulunduğu ve sözleşmede davalının üstlendiği edimin bitim tarihi belirtilmediği, bunun süresiz olarak algılanamayacağı ve dolayısıyla ihlalinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davalı şirket bakımından da davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, davaya konu sözleşmede tarafların ifa gününü her gün olarak kararlaştırdıklarını, bu durumda şekle sıkı sıkıya bağlı bir yorum yapılacak olursa sözleşmede edimin bitim tarihi belli değil diye mahkemece davacı aleyhine karar verildiğini, ancak bu sonucun TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğunu, Yargıtay’ın emsal olaylarda şekle aykırılık sebebiyle sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceğine hükmettiğini, bilirkişi raporuna göre …yılında bazı faturalarla yumurta gönderildiği sabit olup, şayet edimin bitim zamanında eksiklik var idiyse ya da anlaşılamıyorsa edimler yerine getirilmeyip uyarı yapılabileceğini, … yılından ….yılına kadar herhangi bir ihtar ya da yazılı bir durum bildirimi ya da eksiklik dile getirilmemiş olması ve davacının mağduriyeti ile sorunun ortaya çıkması ile bu tarz itirazlarda bulunulmasının kötüniyetin bir göstergesi olup, dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, taraflar arasında geçerli esaslı tüm noktaları taşıyan bir sözleşme kurulduğunu, sözleşmede …. tarihinden itibaren günlük üretimin tamamı” diye açıkça belirtilmek suretiyle sayı belirtilmeksizin her gün kaç yumurta çıkmışsa bunu …’e (davacıya-alacaklıya), ….-…’ın (davalı- borçlunun) göndermesi için anlaşıldığını, fakat davacının peşin bir şekilde avans olarak banka havalesi ile ödeme yapmasına rağmen davalı …’nın, edimi günlük ifa etmediğini, bu durumun davalının kendi beyan ettiği cari hesaplardaki hesap hareketlerindeki fatura numaralarındaki kaymalardan anlaşıldığını, karşı tarafın edimini günlük yerine getirmemesi nedeniyle zor duruma düştüğü için ihtar çektiğini belirterek kararın kaldırılması talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ticari satım sözleşmesinin ihlali iddiasına dayalı olarak sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-HMK 359/4. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğine,
Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak oy birliği ile karar verildi. 22/09/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”