Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/307 E. 2022/1097 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/307
KARAR NO : 2022/1097

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2020
NUMARASI : 2018/1301 E., 2020/488 K.

DAVACI : ..
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
YAZIM TARİHİ : 22/06/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2018/1301 Esas, 2020/488 Karar sayılı dosyasında verilen 25/06/2020 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin…Kolejine ait binanın restorantının okula dönüştürülmesi, restorasyonun yapılması işini aldığını, bu iş kapsamında davalı firma ile çelik karkası ile birlikte köpük yalıtımlı alçıpan duvar bölümleri sıvası ve boyasının yapılması konusunda anlaştıklarını, davalı firmanın bahse konu işin çok az bir kısmını yaptığını, yapılan imalatların hatalı ve eksik yapıldığını, yapılan imalatların miktarının ticari defterlerin incelenmesinde ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin davalının işi yarım bırakması ve hatalı imalat yapması nedeniyle başkaca firmalardan mal ve hizmet almak zorunda aldığını, davalı firmaya işin başında teminat olarak … adet bono verildiğini, bu bonoların kesinlikte ciro edilmemesi ve herhangi bir alış verişte kullanılmaması için anlaştıklarını, davalı firmanın müvekkili davacıya davaya konu bonolardan kaynaklı yahut başka bir sebepten kaynaklı herhangi bir borcu olmamasına rağmen icra tehdidi altında bahse konu bonolardan …vade tarihli olan … TL bedelli olan bononun müvekkili firma tarafından ödenmek zorunda kaldığını, bonolardan …vade tarihli olanı icra takibine konu edildiğini, bunun dışında halen icra takibine konu edilmemiş toplam ….TL bedelli üç adet bononun davalı firmada olduğunu, davaya konu bonoların davalı tarafından icra takibine konu edilmesinin ve sonucunda müvekkili firma için telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkma riskinin söz konusu olduğunu ileri sürerek müvekkili şirketçe keşide edilen…keşide tarihli, …. vade tarihl…TL bedelli, … keşide tarihli, …. vade tarihl…. TL bedelli, …. keşide tarihli, …vade tarihli…. TL bedelli bonolardan dolayı müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, yargılama sonuna kadar açılacak olan icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “…davacı dava konusu ….adet bononun davalı ile aralarında yapılan sözleşmeye binaen verildiğini ancak davalının borcunun gereği gibi ifa edilmediğinden dolayı bedelsiz kaldığını iddia etmekte, davalı taraf davaya cevap vermediğinden iddiayı reddetmiş sayılmış olmaktadır. Kambiyo senetleri sebepten mücerret kıymetli evraklar olup, borçlu davacının iddia ettiği sözleşmeye binaen verildiğinin ispat yükü borçludadır. Ayrı bir söyleyiş ile kambiyo senedi hamil bonoyu hangi sebepten dolayı sahip olduğunu ispat etmek zorunda değildir. HMK 200 senetle ispat kuralları gereği alacaklı bonoların sözleşmeye binaen verildiğini senetle ispat zorunluluğunda olup, buna ilişkin senet sunmamakla birlikte davalı taraf ticari defterlerini sunmadığı için davalı ticari defterlerinde inceleme yapılmamış, alacaklı ticari defterlerinde kaydın bulunması ise tek başına sahibe lehine delil teşkil etmeyecek olup, davalı ticari defterinin sunulmaması da davamızda ispat yükünü tersine çevirecek bir yaptırımı yoktur. Davacı yemin deliline dayanmadığından buna ilişkin değerlendirilme yapılmamıştır. Tüm bu anlatılanlar nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, mahkemeye …. tarihli delil dilekçesinin taraflarınca ibraz edildiğini, bahse konu dilekçe ekinde başkaca firmalardan alınan mal ve hizmetlere ilişkin faturanın dosyaya ibraz edildiğini, davalı taraf ile akdedilen sözleşmenin de dosya arasında mevcut olduğunu, bilirkişi tarafından müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelendiğini, müvekkili şirketin davaya konu bonolardan dolayı herhangi bir borcunun olmadığının tespit edildiğini, yerel mahkeme tarafından yalnızca davacı ticari defterlerinin ispata yeterli olmadığı bunun yanında ispata elverişli senet sunulması gerektiği hususu ile davanın reddine karar verilmesine gerekçe olarak gösterildiğini, bu değerlendirmenin eksik ve yanılgılı olduğunu, başkaca firmalardan alınan mal ve hizmetlere ilişkin fatura ve davalı taraf ile akdedilen sözleşmenin yerel mahkemece göz önüne alınmamış olduğunu ve gerekçeli kararda bu delillerin değerlendirmeye alınmadığını, bilirkişi raporunun da mahkemece tartışılmadığını, bilirkişi raporunda davacıya ait ticari defterlerin incelendiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin değerlendirildiğini, üçüncü kişilerden alınan mal ve hizmetler ve üçüncü kişiler ile akdedilen sözleşmenin de değerlendirilerek geniş kapsamlı ve mahkeme ve Yargıtay incelemesine elverişli bir raporun hazırlandığını, ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmasının ve kapanış tasdiklerinin de yine usulüne uygun olması hususunun tek başına davalarını ispata yeterli iken bunun yanında sunmuş oldukları diğer delillerin de haklılıklarını pekiştirdiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, kambiyo senedinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile yapmış olduğu …tarihli sözleşme gereğince davalının Yeryüzü Kolejinin duvar ara bölmelerinin yapılması, sıvanması ve boyanması işini üstlendiği, sözleşme karşılığı davalıya verilmiş bulunan …. vade tarihli…. TL bedelli ve…. vade tarihli…. TL bedelli senet bedellerinin ödendiği, ancak davalının işleri tamamlamadığı, yarım kalan işleri başka firmalardan hizmet alarak tamamladığı, bu nedenle … vade tarihli ….TL bedelli…. adet bononun bedelsiz kaldığı, bu nedenle bu senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş ve davayı takip etmemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından kambiyo senedinin sebepten mücerret evrak olması nedeniyle davacının senetlerin hangi sebepten verildiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan taraflar arasında imzalanan …. tarihli sözleşmede dava konusu senetlerin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği avans olarak verildiği sabittir. Yargıtay 3. HD.’nin 2011/22855 Esas, 2021/4812 Karar sayılı 27/02/2012 tarihli kararında da belirtildiği üzere; davaya konu bonoların avans olarak düzenlendiği davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğundan alacağın kaynağını oluşturan asıl hukuki ilişkinin yani hizmet sözleşmesinin gereği gibi ifa edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu hususta ispat yükü davalı taraftadır. Yani davalı sözleşme ile üstlendiği işi tamamladığını işin gereği olan delillerle ispatlamalıdır. Bu nedenle ispat yükü yer değiştirmiş olup, davalının dava konusu senetler karşılığında hizmeti verdiğini ispat etmesi gerekir. Davacı ise davalıdan alamadığı hizmeti…… Proje Ltd.Şti.’nden aldığını davadışı bu şirket ile yapılan sözleşme formu ve …. tarih …. nolu fatura ile kanıtlamıştır. Bu hususlar davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlıdır, dosyada alınan …tarihli bilirkişi raporu ile bu durum tespit edilmiştir.
Hal böyle olunca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflar arasında yapılan sözleşme, eksik kalan işlerin başka bir firmaya tamamlatıldığına dair fatura, …. tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı esas alınarak davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kabulü yönünde yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/06/2020 tarih ve 2018/1301 Esas, 2020/488 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilince yatırılan istinaf yolu karar harcının istek halinde anılan tarafa İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
6-HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
B)6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının; keşidecisi olduğu,…. tanzim tarihli sırasıyla …. vade tarihl…. TL bedelli,…. vade tarihl….TL bedelli ve… vade tarihli …TL bedelli ….adet toplamda …L bedelli senetlerden dolayı davalı …. ne borçlu bulunmadığının TESPİTİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.024,65 TL harçtan peşin alınan toplam 256,17 TL harcın mahsubu ile, bakiye 768,48 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık ücreti tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Bu dosya için davacı tarafından yapılan peşin harç, başvurma harcı, vekalet harcı, tamamlama harcı, bilirkişi ücretleri ve posta masrafı olmak üzere toplam 900,47 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Varsa kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere 22/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.22/06/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”