Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/248 E. 2022/968 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/248
KARAR NO : 2022/968

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
NUMARASI : 2017/1411 Esas, 2020/619 Karar
DAVACI :..
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI(TEMLİK ALAN) : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI(TEMLİK EDEN) : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3- …….
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
YAZIM TARİHİ : 31/05/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/10/2020 tarih ve 2017/1411 Esas, 2020/619 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
– K A R A R –

Davacı vekili ; davacı şirket ile davalı …. arasında PVC kapı -pencere alım- satımına ilişkin anlaşma yapıldığını, davacı keşideci ile davalı lehtar arasında ticari ilişkiden kaynaklı çekler düzenlendiğini, keşideci …. -lehtarı…. -ciranta … olan …-TL,…-TL, …TL bedelli çeklerin davacı tarafından düzenlenip keşide edildiğini, çekin karşılığı olan malların teslim edilmediğini, belirterek davacı şirketin ödeme yapmasına rağmen karşılığı bedelsiz kalan çeklerin toplam bedeli olan….- TL’yi ödeme tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı …..; açılan davayı kabul etmediklerini, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, göreve itiraz ettiklerini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini, davanın konusu itibarı ile müvekkili şirketin davalı olması mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkil şirkete husumet yöneltilmeyeceğinden şirket yönünden davanın reddi gerektiğini, faktoring işlemi faktoring mevzuatına uygun şekilde yapıldığını, müvekkili şirketin çeklerin iyi niyetli meşru hamili olduğunu, davacının diğer davalıya karşı ileri sürebileceği şahsi defi ve itirazları müvekkil şirkete karşı ileri süremeyeceğini belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.

Yargılama sırasında davalı … tarafından dava konusu temlik edildiğinden, davaya temlik alan davalı … ile devam edilmiştir.

Mahkemece; davacı tarafça düzenlenip davalı … verilen ve ödenen çeklerin karşılıksız kaldığından bahisle ödenen bedelin iadesi talepli iş bu davanın açıldığı, çek bir ödeme vasıtası olup kural olarak mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verileceği, buna göre bedeli ödenen çeklerin mevcut bir borç nedeniyle ödenmediği, sonradan teslim edilecek mallar için ödendiğinin ispat yükünün davacıda olduğu, yine 6098 sayılı TBK’nun 207. maddesine göre sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü olduğu, davacının yaptığı ödemenin kural olarak mevcut bir borcun ifası anlamına geldiği, senede karşı senetle ispat kuralı gereği, davacı taraf, mevcut bir borcun ödendiği yönündeki karinenin ve aynı anda ifa kuralının aksini yine senetle ispatlaması gerektiği, ancak davacı tarafça bu hususların ispatına yarar senet kuvvetinde her hangi bir delil ibraz edilmediği, diğer yandan tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için bilirkişi tayin edilmiş ise de davacı şirket ile davalı…şirketinin adreslerinde bulunmadıklarından bahisle defterlerinin incelenmediği, ayrıca şirketlerin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde davacı ile davalı ….Şirketinin kurucularının ve ortaklarının aynı kişiler olduğu, çeklerin keşide tarihinde, vade tarihinde, ödeme tarihinde ve faktoring sözleşmenin düzenlenme tarihinde, yetkililerinin her iki şirkette de … ve … olduğu, aynı ortakların yine aynı ortaklara çek düzenleyip verdiği, malın teslim edilip edilmeyeceğinin kendileri tarafından bilinebileceği hususları nazara alındığında yemin deliline de dayanmayan davacının açtığı davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı … Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece 06.10.2020 tarihli karar celsesinde sözlü yargılamaya geçildiğinin ihtarı yapılmadan karar verildiğini, sözlü yargılama aşaması gerçekleştirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, ispat yükünün tersine çevrilerek davacı tarafına yüklenmesinin hatalı olduğunu, davalı temlik alacaklısı …. alacağının dayanağı olan, sözleşme ve fatura yanında sevk irsaliyesi ve teslim belgesi gibi tutanakları da alarak, alacağı tevsik etme yükümlülüğü altında olması nedeniyle yargılama aşamasında bu belgelerin sunulmasına ve malların teslimine ilişkin ispat yükü altında olduğunu, çünkü … ciro yoluyla hamili olduğu çeke dayalı alacağı Faktoring Yönetmeliği 22/2. maddesine uygun temlik almak zorunda olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin ispata yarar delil ibraz edilmediği yönündeki tespitinin eksik incelemeye dayandığını, çek bedellerinin ödenmiş olduğunu, ödeme iddialarının ispatlandığını, ayrıca malların taraflarına teslim edilmediğine yönelik ticari defterler üzerinde yapılacak inceleme için, davacı şirketin aktif olmasına rağmen, bilirkişi tarafından re’ sen terk işlemi yapılmış olması nedeniyle inceleme yapılamadığı tespitinin hatalı olduğunu, söz konusu eksik ve hatalı bilirkişi raporuna karşı yasal süresi içerisinde … tarihinde itirazlarını sunarak ve davacı şirketin re’sen terk edilmediğini bildirmelerine rağmen, bu hususun mahkeme tarafından yargılama sırasında dikkate alınmadığını, peşin ödemeye ilişkin karinenin aksini davalı … ile davalı … ispat ile yükümlü olduğunu, faturanın altının, faturayı tanzim eden tarafından kaşe vurularak imzalanması o faturanın kapalı fatura olduğunu gösterdiğini, kapalı faturanın niteliği itibariyle, bedelinin peşin ödemeye karine teşkil ettiğini, davacı … davalı şirketler arasında kambiyo senetlerine ilişkin düzenlenen faturalar kapalı fatura niteliğinde olduğuna göre, temliğe konu ve kapalı faturalara bağlı çeklere ilişkin borçluluk bulunmayıp, davalı … Şirketinin temlik işlemi yapılabilecek bir alacaklılık olmamasına rağmen, davacı müvekkilinin ödeme yapması sonucu sebepsiz fakirleştiğini, davalıların ise sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

Dava menfi tespit talebine ilişkindir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,

Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/05/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”