Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1729 E. 2022/41 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1729
KARAR NO : 2022/41

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2021
NUMARASI : 2021/369 (Derdest)
İHTİYATİ HACİZ
İSTEYEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
….
Av. …
[…] UETS
KARŞI TARAF/DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
[…] UETS
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali davasında ihtiyati haciz talebi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
YAZIM TARİHİ : 11/01/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince 2021/369 esas sayılı derdest dosyadan verilen 01/10/2021 tarihli ara kararın istinaf incelemesi ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi imzaladıklarını, …. tarihinde yapılan sözleşmedeki uyuşmazlığı çözmek ve müvekkili şirketin alacağını tahsil etmek amacıyla tahkim senedi imzaladıklarını, bu senede istinaden davalının … taksit halinde ayda …-TL olmak üzere toplam ….-TL ödeme yapması gerektiğini ancak davalı şirketin ödeme yapamadığını ve … Noterliği aracılığıyla …yevmiye numaralı ihtarname gönderdiklerini, buna rağmen karşı taraftan bir ödeme alamadıklarını iddia ederek ihtiyati haciz istemli itirazın iptali davası açtıklarını belirterek, davalının bu tutardaki taşınır ve taşınmaz mal varlıklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
Mahkemece; “…Dosyanın incelenmesinden, davanın bayilik sözleşmesine dayalı ….Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali alacak davası olduğu anlaşılmıştır. Yapılacak yargılama neticesinde, bilirkişi incelemesi marifetiyle ortaya çıkarılabilecek nitelikte bir uyuşmazlık olduğundan dosyada bu aşamada yaklaşık ispatın sağlanamadığı kanaati ile yasal koşulları oluşmayan istemin reddine” karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçeleri değerlendirildiğinde HMK’nın ihtiyati tedbiri düzenleyen 390/3. maddesinde belirtilen ”Tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esas esas yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmündeki hususları teşkil ettiğinin aşikar olduğunu, dava dilekçelerinin açıklamalar kısmındaki, ”….müvekkilimiz; davalı borçlunun, yükümlülüklerinden kurtulmak maksadı ile; mallarını gizlemesi, mallarını kaçırmaya hazırlanması, kaçmaya hazırlanması ve müvekkilimizin haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunmasından ciddi şekilde endişe duymaktadır. Ve bu endişelerini haklı çıkarak duyumlar almaktadır” şeklindeki beyanlarıyla tedbir talebi sebeplerinin açıkça belirtildiğini, ayrıca dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında da ”…Müvekkilin alacağını karşılayacak miktarda davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına…” denilmek suretiyle talep edilen ihtiyati tedbirin türü, niteliği ve niceliğinin açıkça belirtildiğini, mahkemece HMK’nun 390/3. maddesi gerekçe gösterilerek taleplerinin reddedilmiş olmasının yasaya aykırı olduğunu, karar gerekçesinin devamında kanun lafzındaki ”yaklaşık ispat” ifadesi için bilirkişi raporunun şart koşulmasının da hakkaniyete aykırı olduğunu, her ne kadar kanunda ve istikrar kazanmış Yargıtay uygulamalarında ihtiyati tedbir için yaklaşık ispat ölçütüne vurgu yapılmış olsa da, yaklaşık ispatın hasıl olması hususunda bilirkişi raporu gibi yargılamanın sonucuna doğrudan etki edecek bir delil türünün şart koşulmasının, ihtiyati tedbiri nihai karar ile eşdeğer tutmak manasına gelecek olup bu durumun ihtiyati tedbirin amacı ile bağdaşmadığını, yerel mahkemenin ret gerekçesinin kabul görüp uygulamada istikrar kazandığı düşünülecek olursa, birçok alacaklının alacağına kavuşamayacağını, ihtiyati tedbir yoluna başvurmanın önemli ölçüde zorlaşacağını ve bu nedenle ciddi hak kayıplarının doğacağını belirterek, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin 01/10/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına, müvekkilinin alacağını karşılayacak miktarda davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır.
Anılan Kanunun 257.maddesine göre “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 –Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu yasa hükmüne göre ihtiyati haciz isteminin kabulü için; alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması gerekir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ihtiyati haciz talep edenin sunduğu belgelerin yaklaşık ispat çerçevesinde yeterli olmamasına, İİK’nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmemiş bulunmasına göre mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen taraftan alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harç mahsup edilerek bakiye 21,40 TL harcın ihtiyati haciz isteyenden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İhtiyati haciz isteyen tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esas hakkında verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 394/5 madde gereği KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11/01/2022


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”