Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1706 E. 2022/973 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1706
KARAR NO : 2022/973

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2021
NUMARASI : 2017/195 Esas, 2021/65 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ : :
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
YAZIM TARİHİ : 03/06/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/01/2021 tarih ve 2017/195 Esas, 2021/65 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl davada (Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/195 Esas sayılı dosyası) davacı vekili; Banka ile davalılar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden kullandırılan kredilere ilişkin alacakların tahsili için …. İcra Müd. … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların itiraz ettiğini, takibin durduğunu, taraflar arasında 30/12/2013 tarihli GKS ile ticari krediler kullandırıldığını, ….. tarihli protokol ile yapılandırma yapıldığını, borçlulara …..Noterliğinin …Yevmiye No ve …tarihli kat ihtarı gönderildiğini, ödeme olmaması üzerine icra takibine geçildiğini, davalıların haksız olarak ica takibine itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Asıl davada (Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/195 Esas sayılı dosyası) davalılar …, …, … ve …..Teks. San.Tic.Ltd.Şti vekili; Davacı vekilinin ….İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçtiğini, bu takibe itiraz ettiklerini, bu itiraz neticesinde Gaziantep 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 10/11/2016 tarihli 2016/772 Esas, 2016/745 Karar sayılı kararı ile icra emrinin iptaline karar verildiğini, davacı vekilinin iptal sonrası ilamsız icra takibi emri gönderdiğini, takibe yapmış oldukları itiraz nedeniyle takibin durduğunu, İİK 45. maddesi gereğince rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabileceğini, ancak rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacağın kalan alacağını iflas veya haciz ile takip edebileceğini, kaldı ki kredi sözleşmesindeki imzaların davalılara ait olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen davada (Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/420 Esas sayılı dosyası) davacı Vekili; müvekkili banka ile davalılar arasında imzalanan GKS istinaden alacaklarının tahsiline amacıyla …… İcra Dairesinin ….Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyası ile davaya konu icra takibinin başlatıldığını, davalı şirketin dosyada borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, bu nedenle takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek ……İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyaya yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Birleşen davada (Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/420 Esas sayılı dosyası) davalı ….Teks. Gıda. İnş. Loj. San ve Tic. Ltd. Şti. Vekili; davacının Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/195 Esas sayılı dosyası ile aynı alacak kalemlerine ilişkin olarak müvekkili şirket aleyhine dava açtığını, davalı tarafça aynı ipotek tesisine ilişkin olarak mükerrer icra takibi yapıldığını, …..İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarının ayı alacak kalemlerine ilişkin olduğunu, davacının hem mükerrer takip yaptığını, hem de bu icra takiplerine binaen derdest dava açtığını, bu nedenle derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davanın derdestlik nedeni ile reddi gerektiğini, davacı tarafça gönderilen kat ihtarına itiraz ettiklerini, sözleşmelerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; yapılan yargılama toplanan deliller ve alınan denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda, her ne kadar davalı tarafın itirazı üzerine davalılardan …’ün aynı zamanda davalı şirketin yetkilisi olarak imzalarının incelenmesi neticesinde adli tıptan alınan raporda sözleşme altındaki imzaların …’ün eli ürünü olduğu hususunda kesin kanaat bildirir rapor olmasa da ve davacı tarafça bu rapora itiraz edilmemiş olsa da bankacı bilirkişi aracılığı ile yapılan inceleme neticesinde davaya konu olan krediyi kullanan şirketin hesaplarına aktarılmış olduğu ve davalı şirketçe bu paranın kullanılmış olduğunun anlaşıldığı, davalı şirket temsilcisi …’ün imzaya itirazı MK 2’ye göre dürüstlük kuralına aykırı sayılarak bu husustaki itirazlarının mahkemece değerlendirilmediği, ayrıca davalılardan ….. Tekstil lehine verilen ipoteğin asıl alacak miktarından fazla olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle asıl davanın davalı ….. Tekstil yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davalıların ….. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazlarını kısmen kabulü kısmen iptali ile, takibin tahsilde tekerür olmamak kaydı ile 544.176,12 TL yönünden devamına, 529.220,94 TL üzerinden hesap edilecek %20 İcra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, birleşen dosya yönünden, davanın kısmen kabulü ile davalının ……İcra Dairesi’nin ….Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 544.176,12 TL yönünden devamına 529.220,94 TL üzerinden hesap edilecek %20 İcra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil şirketin 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143.maddesi gereğince; 492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan istisna olduğunu, temlik eden banka tarafından ipotek ile teminat altına alınan ve tahsilde tekerrür oluşmamak kaydıyla davalı şirket ……Tekstil aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası marifetiyle de ipotek takibi başlatıldığını, kötüniyetli borçlu tarafından bu takibe de itiraz edilmesi nedeniyle Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/420 E. sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası ikame edildiğini, yapılan yargılama sırasında taraflar ve konuları aynı olan bu iki dava işbu istinafa konu kararın verildiği Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/195 E. Sayılı dosyasında birleştirildiğini, yargılama sırasında aldırılan raporlarda borçluların kötüniyetle imzalara itiraz ettiğini ve hali hazırda temlik eden bankaya borçlu olduklarının tespit edildiğini, bu arada temlik eden banka ile müvekkil şirket arasından imzalanan temlik sözleşmesi ile her iki icra takibine konu alacak müvekkil şirket tarafından temlik alındığını, ilgili temlik sözleşmesi icra dosyaları ile işbu dava dosyasında mübrez olduğunu, her ne kadar Mahkemece müvekkil şirketin haklılığı yönünde verilen karar doğru ise de asıl davada davalı şirket yönünden verilen davanın reddi kararının hatalı olduğunu, şöyle ki; işbu yargılamada da görüleceği üzere kötü niyetli borçlular borçlu olduklarını bilmelerine rağmen her türlü imzaya ve borca itiraz ederek, borçtan kurtulmaya ya da olabildiğince tahsili geciktirmeye çalışırken, temlik eden alacaklı banka ve dolayısıyla müvekkil şirket de bir an önce alacağını tahsil etmeye çalışmakta olduğunu, icra takibi açılırken de tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ipotek ile karşılanmayacak kısım yönünden de ilamsız takip açıldığını, Mahkemece “davalılardan ….. Tekstil lehine verilen ipoteğin asıl alacak miktarından fazla olduğu anlaşıldığından davalı …..Tekstil yönü ile asıl davanın reddine,” şeklindeki hüküm tesisi kağıt üzerinden herhangi bir araştırma yapılmadan kurulduğunu, mahkemece bir araştırma yapılmış olsaydı, ipotek takibine konu …. ili … ilçesi …Mahallesi .. ada …parsel …nolu bağımsız bölüm nitelikli taşınmazın Gaziantep 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/80 E. 2017/358 K. Sayılı 18.04.2017 tarihli kararı ile tespit edilen kıymet takdirinin 330.225,00 TL olduğunun tespit edebileceğini, nitekim bu ilamın celp edilen icra dosyasında da mübrez olduğunu, hal böyleyken ipotekli taşınmazın bahsedildiği gibi müvekkil şirketin alacağını karşılamayacağı, kalan bakiye üzerinden alacağını tahsil edemeyen müvekkil şirketin zarara uğrayacağı açıkça ortada olduğunu, açılan takipler birbirleri yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açılmış olduğunu, yerel mahkemece bu şekilde hatalı bir değerlendirme ile birbirlerinin ikamesiymiş gibi değerlendirmenin de yanlış olduğunu, müvekkil şirketin hem ipotek takibinden hem ilamsız icra takibinden dolayı borçlu/davalı şirketten alacaklı olduğu bilirkişi raporu ile de ortaya konulduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava ve birleşen dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takiplerine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,

Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/06/2022


Başkan V.

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”