Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1647 E. 2021/1950 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1647 – 2021/1950
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1647
KARAR NO : 2021/1950

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2021
NUMARASI : 2021/560 Esas, 2021/616 Karar
TALEP EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….- […] UETS
DAVALI : HASIMSIZ
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
YAZIM TARİHİ : 15/12/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06/09/2021 tarih ve 2021/560 Esas, 2021/616 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi talep eden (davacı) vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ….Şubesi tarafından ….Kargo nezdine teslim edilen 55 adet evrak alının içinde bulunan kargo aracının 02/08/2021 tarihinde yandığını, aracın yanması ile belge asıllarının da yanarak kullanılamaz hale geldiğini, banka tarafından 16/08/2021 tarihinde tutanak düzenlendiğini, zayi olan evrakların “merkeze belge gönderim teslim evrakı” adlı belge içerisinde anlaşılacağını, TTK 82/7 gereğince basiretli tacirin öngöremeyeceği nitelikte yangın sonucu belgelerin zayi olduğunu, tüm bu nedenlerle ilgili belgelerin zayi olduğundan ayrı ayrı iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; “…Davacı Vekili delil olarak müvekkili banka … Şubesi tarafından tanzim olunan tutanak ve listeler, tanık, keşif ve bilirkişi deliline dayanmış olup, sunmuş olduğu 02/09/2021 tarihli beyan dilekçesi ile birlikte değerlendirildiğinde, tarafın tutmuş olduğu tutanağın delil vasfında olamayacağı, tarafın kendi yarattığı delile dayanamayacağı kuralı mucibince davanın ispatında kullanamayacaktır. Davacı zayi olan belgelerin suretlerinin dahi kendilerinde bulunmadığını dilekçesinde bildirmiştir. Basiretli tacir gibi davranma kuralına göre banka bir yere göndereceği belgelerin suretlerini dahi almaması, zayi olduğunu iddia ettiği belgelerin varlığının ispatı konusunda tereddüt oluşturacaktır. Kaldı ki kargoya teslim formunda dahi belge içerikleri bulunmamaktadır. Bu halde zayi belgesi istenilen belgelerin varlığı mahkemeye delillendirilememiştir. Keşif ve bilirkişi delillerinin davanın aydınlatılmasında yeri olmayıp, dayanılan tanık delilinin 02/09/2021 tarihli beyan dilekçesi ile birlikte değerlendirildiğinde davacı vekilinin bu delili kullanacağına dair iradesi bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca yangın vakasının varlığı konusunda dahi kargo şirketinin cevabi yazısı delillendirmeye yeterli olmayıp HMK’nın taraflarca getirilme ilkesine göre mahkeme resen delil toplayamayacağına göre bu husus da açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu halde hasımsız olarak açılan basit yargılama usulüne tabi davanın ispat edilemediğinden dosya üzerinden reddine” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eldeki istinaf başvurusuna konu kararın yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın verildiğini, bu nedenle kararın ‘Hakimin Davayı Aydınlatma İlkesi’ başta olmak üzere Temel Usul Hukuku ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, söz konusu kararın gerekçesi incelendiğinde yangının gerçekleşip gerçekleşmediği veya dava konusu evrakların yangında zayi olup olmadığı hususundan ziyade müvekkil banka tarafından dosyaya sunulmuş belgeler konu edilerek davanın reddedildiğini, fakat ilgili tarihteki yoğunluk nedeniyle eldeki mevcut tüm belgeler ile ulaşılması mümkün bilgilerin mahkemeye sunulduğunu, nitekim bunun haricindeki bilgi ve belgelerin ise dava dilekçesinde ve beyan dilekçesinde çok kez bildirildiğini, kurumlara yazılacak müzekkere ile celbini engelleyecek bir hususun da bulunmadığını, gelinen noktada müvekkili banka tarafından Güneydoğu Anadolu Bölgesi bazında zayi belgesi verilmesi istemiyle açılan dava sayısının 9, çek iptali istemiyle açılan dava sayısının 12 olup, kargo aracının yandığının sabit ve yanan araçta müvekkil banka tarafından teslim edilen evraklar olduğu ispatlanabiliyorken davanın reddi yönünde karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek müvekkil banka yönünden verilen ret kararının hukuka aykırı nitelikte bulunduğundan, ileride telafisi güç zararlara veya kaçınılmaz hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından istinaf başvurularının kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılarak yangında zayi olan evrak asılları için zayi belgesi verilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup, olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
TTK’nın 82. maddesine göre, her tacir; ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, alınan ticari mektupları, gönderilen ticari mektupların suretlerini, 64. maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür.
TTK’nın 82. maddesinde yer alan “gibi” sözcüğünden de anlaşılacağı üzere neler için zayi belgesi verilmesi istenebileceği tahdidi olarak gösterilmemiş, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerden söz edilmiştir. (Y11HD., 08.12.2014 tarih, 2014/12543-19170 E. K.).
Hasımsız olarak açılan zayi nedeniyle iptal davaları sonuçları itibariyle sadece davacı taraf yönünden değil, davada taraf olmayan kimseler bakımından da sonuç doğuran dava türlerindendir. Bu bakımdan mahkemece bu tür davalarda yapılacak incelemeler, sadece davacı tarafın iddia ve delilleri ile sınırlandırılmamalıdır.
Yine zayi belgesi verilmesi istenilen belgelerin, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı tespit edilmeli, TTK’nın 82. maddesinde yazılı afet kavramına davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilmelidir. Zira, sözkonusu madde hükmüne göre bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve kağıtlar; yangın, su bankını veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içerisinde ziyaa uğrarsa, kendisine bir vesika verilmesini isteyebilecektir.
Tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği, tasdike tabi defterlerin tasdik edilip edilmediği, davacıya ait defterler hakkında soruşturma bulunup bulunmadığı ve iddia edilen olayın meydana geldiği yerin tacirin faaliyette bulunduğu yerlerden olup olmadığı hususlarının araştırılarak, ticaret sicil kayıtları getirtilmek suretiyle olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana gelip gelmediğinin tespiti gerekir (YHGK., 16.03.2016 tarih, 2014/827 Esas, 2016/311 Karar; Y11HD., 07.12.2010 tarih, 2009/6486 Esas, 2010/12598 Karar).
Ayrıca tacirin defter ve belgelerin kaybolmasına neden olan olayın gerçekleştiğini her türlü delil ile kanıtlayabileceği göz önünde tutulmalıdır.
İstinaf incelemesine konu somut olay incelendiğinde, mahkemece zayi olduğu öne sürülen belgelerin varlığının ve kargoya teslim edildiğinin ispat olunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde delil toplanmadığı ve inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Keza, zayi olduğunun tespiti istenilen belgelerin yasal mevzuat gereğince saklanması zorunlu belgelerden olup olmadığının ve saklanması zorunlu belgelerden ise saklama süresinde olup olmadıklarının değerlendirilmediği, delil dilekçesinde bildirilen …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Soruşturma dosyasının celp edilip incelenerek, işbu dava bakımından sonuca etkili olabilecek delil içerip içermediğinin değerlendirilmediği, zayie sebep olan yangının gerçekleştiği aracın ait olduğu ve evrakın kendisine teslim edildiği kargo şirketinden, olaya ilişkin bilgi ve belgelerin celp edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken, anılan yönlerde gerekli yazışma yapıldıktan sonra, alanında uzman olan bilirkişi heyetinden, yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde bulundurularak davacının zayi olduğunu iddia ettiği belgelerin mevzuat gereğince saklanması zorunlu belgelerden olup olmadığının ve saklanması zorunlu belgelerden ise saklama süresinde olup olmadıklarının, ayrıca davacının saklamakla yükümlü olduğunu iddia ettiği belgelerin zayi olmasında gerekli özen ve dikkati gösterip göstermediğinin de belirlenmesi bakımından ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/09/2021 tarih ve 2021/560 Esas, 2021/616 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/12/2021

…..
Başkan
…..
e-imzalıdır.
…..
Üye
…..
e-imzalıdır.
…….
Üye
…..
e-imzalıdır.
…..
Katip
….
e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”