Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1627 E. 2022/288 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1627 – 2022/288
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1627
KARAR NO : 2022/288

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : HAKAN MAVİ (39633)
ÜYE : SEVGİ AYDIN (119158)
ÜYE : GÜLAY UZDİL (165975)
KATİP : SEMRA KAŞALTI (126939)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2021
NUMARASI : 2020/357 E., 2021/486 K.

DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. ………..
DAVALI : ………
VEKİLİ : Av. ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
YAZIM TARİHİ : 23/02/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2020/357 Esas, 2021/486 Karar sayılı dosyasında verilen 08/06/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait bahçelerindeki ürünlerini ayrı ayrı sigorta poliçeleri ile don riskine karşı sigorta poliçesi ile teminat altına aldığını, teminat süresi içerisinde meydana gelen don olayı nedeni ile zarara uğradığını, davalı sigorta şirketinin müvekkilinin zararının karşılanmadığını beyanla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın işleyecek ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, poliçede dain-i mürtehinin bulunduğunu, ayrıca sigorta teminatının başlamadığını, zararın teminat kapsamı dışında olduğunu ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, “… değişik iş dosyasının dava dosyasına eklendiği, bilirkişi raporu alındığı, toplam zararın sigorta poliçesinin kapsamı ve teminat miktarı dikkate alındığında …. numaralı poliçe için …. TL, … numaralı poliçe için … TL olmak üzere toplam ….TL olduğu gerekçesiyle dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmiş olup, davalı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine dosya Dairemize gelmiş, Dairemizin 2018/135 esas 2018/420 karar … tarihli ilamı ile, “..6100 sayılı HMK.nun 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Sonuç olarak ilk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması bakımından istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne” karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yeni yargılama neticesinde; “…davacının antepfıstığı ağaçlarında don nedeniyle meydana gelen zararın tahsili için bu davayı açtığı, yargılamanın daha önce devam ettiği Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/469 Esas – 2017/333 Karar sayılı dosyasından davanın kabulüne karar verildiği, istinaf başvurusu üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11.HD’nin 15/03/2018 tarih 2018/135 E-2018/420 K sayılı ilamı ile; antepfıstığı ağacının dişi çiçeklerinin oluşumu başlangıcı ve bitimi, meyve bağlamasının nasıl oluştuğunun tespit edilmesi gerektiği, alınan bilirkişi raporunun yetersiz ve varsayımlara dayalı olduğu, uzman bilirkişi kurulu oluşturulup, Sigorta Genel Şartları ile Tarife ve Talimatları göz önünde tutularak rizikonun davacının “ihbar ettiği tarih itibariyle” teminat içinde olup olmadığı, teminat içindeyse talep edilebilecek tazminatın tutarı konusunda tarafların kanıtları, ilçe tarım müdürlüğü yazıları, ekspertiz raporları, ekspertiz işlemi ve tespit sırasında elde edilen fotoğrafları da değerlendiren denetime uygun rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, kararın kaldırıldığı, istinaf ilamı doğrultusunda … Öğretim Üyesi Doç. Dr. …’den … tarihli bilirkişi raporunun aldırıldığı, raporda; gerek tespit raporu ve gerekse fotoğraftaki gözlemlerim sonucu antepfıstığının dişi çiçeklerinin oluşmasından ve fenolojik evrelerinde % 90’ında zararın geçekleşmiş olacağı kanaatinde olduğunun bildirildiği, bunun üzerine sigortacı bilirkişiden …. tarihli ek raporun aldırıldığı, raporda … tarihinde meydana gelen don olayından dolayı davacının talep edebileceği tazminat miktarının 25.798,50 TL olduğunun bildirildiği, dosyadaki mevcut delil durumu ve istinaf ilamı üzerine aldırılan bilirkişi raporları birlikte nazara alındığında, davacıya ait antepfıstığı bahçesinde … tarihi itibariyle don meydana geldiği, bilirkişi raporlarına göre bu tarih itibariyle antepfıstığı ağaçlarında dişi çiçeklerinin oluştuğu, fenolojik evrelerin, parselin %90’ında %20 oranında gerçekleştiği ve rizikonun teminat kapsamında kaldığı anlaşılmakla, davanın kabulü ile, 25.798,50 TL’nin dava tarihi olan 25/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine şeklinde karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 1-Davanın KABULÜ ile, 25.798,50 TL’nin dava tarihi olan 25/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine” karar verilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; sigortalı ürünlerin don olayının meydana geldiği tarih itibariyle fizyolojik olarak hangi aşamada olduğu veya poliçe teminatı kapsamında olup olmadığının incelenmediğini, davacının dava dilekçesinde …. tarihinde don olayı olduğunu belirtmişse de don olayının ….tarihinde meydana geldiğini, davacının delillerinin arasında yer alan değişik iş tespit raporuna göre keşif tarihinin … olup rapor tarihinin ise … tarihi olduğunu, don olayının meydana geldiği tarih itibariyle poliçe teminatının başlamadığını, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortaları Genel Şartlar ile Tarife ve Talimatlarında antep fıstığı ürünü için teminatın başlangıcının açık bir şekilde ifade edildiğini, antep fıstığı ağaçlarının dişi çiçek salkımlarının oluşmasının Nisan ayının ilk haftasına denk geldiğini, 26/03/2016 tarihinde alanda inceleme yapan eksperler tarafından dava konusu antep fıstığının tomurcuk döneminde olduğunun tespit edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında zorlama yorum ve varsayımlar üzerinden davacının zararının teminat dışı olmasına rağmen poliçe teminatı içinde değerlendirmeye çalışıldığını, çelişkili ve denetine elverişsiz ve bilimsel dayanaktan yoksun bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece aldırılan raporda hem ziraatçı bilirkişinin hem de avukat bilirkişinin tarım sigortası antep fıstığı fenoljisi ile ilgili hiçbir yetkinliğinin olmadığının açık olduğunu, tarım sigortaları konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması taleplerinin yerel mahkemece reddedildiğini, daha önceki mahkeme kararının istinaf mahkemesi tarafından varsayımlara dayanan ekspertiz raporunun ve fotoğraflarının dikkate alınmadığının rapor hükme esas alındığı için bozulduğunu, halen istinaf kararına aykırı şekilde uzmanlığı bulunmayan bilirkişilerden varsayımlardan ibaret raporlar alındığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte mevzuat hükümlerine aykırı zarar tutarının hesaplandığını, mahkeme tarafından davanın … TL üzerinden kabulüne kara verildiğini, söz konusu tutarın hukukçu bilirkişi tarafından mahkeme dosyasına sunulan 03/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda hesaplandığını, hesaplanan tutarın Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartlarına aykırı olduğunu, bilirkişinin müşterek sigorta ve muafiyet sigorta hükümlerini uyguladığını belirtse de gerçek verim değerini dikkate almadığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, devlet destekli bitkisel ürün sigorta poliçesine dayanan tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizin 15/03/2018 tarihli karar ilamında; karara esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, aralarında üniversitelerin ziraat fakültelerinden meyve bitkileri bölümlerinde görevli uzman akademisyen ile sigorta konusunda uzmanın bulunduğu bilirkişi kurulu oluşturulup, Sigorta Genel Şartları ile Tarife ve Talimatları göz önünde tutularak rizikonun davacının “ihbar ettiği tarih itibariyle” teminat içinde olup olmadığı, teminat içindeyse talep edilebilecek tazminatın tutarı konusunda tarafların kanıtları, ilçe tarım müdürlüğü yazıları, ekspertiz raporları, ekspertiz işlemi ve tespit sırasında elde edilen fotoğrafları da değerlendiren denetime uygun rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Karar ilamı üzerine ilk derece mahkemesi tarafından 10/04/2019 tarihli ziraat bilirkişisi raporu alınmış, rapor ile hasarın teminat kapsamında olduğuna kanaat getirildiğinden, hesap bilirkişisinin düzenlediği rapora göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak; hasarın teminat kapsamında kalıp kalmadığına ilişkin alınan ziraat bilirkişisi raporu kaldırma kararına uygun ve karar vermeye elverişli değildir. Şöyle ki; raporda güneydoğu Anadolu’da Antep fıstıklarının nisan ayının son iki haftası içinde çiçek açtığı bilgisi verildikten sonra, tespit raporu ve fotoğraflardaki gözlemleri sonucu hasar tarihinde dişi çiçeklerin oluştuğunun ve zararın gerçekleştiği kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür. Ancak; tespit raporunda bitkilerin evreleri tespit tarihindeki son durumlarına göre değerlendirilmiş olup, davacının ihbar ettiği tarih itibariyle rizikonun teminat içinde olup olmadığı belirlenmemiş, dosyaya sunulan fotoğraflarda çiçeklenmeye de rastlanmamıştır. Davalı sigorta şirketi tarafından 26.03.2016 tarihinde ihbardan hemen sonra yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu düzenlenen raporda davacıya ait sigortalı bitkisel ürünlerin “tomurcuk patlaması” evresinde olduğu değerlendirilerek ürünlerin fotoğraflanmasına, aynı tarihlerde meydana gelen don olayı nedeniyle dairemizde görülen 2020/1043 sayılı istinaf dosyasında; ürünlerin tomurcuk patlaması evresinde dona maruz kaldığının ve çiçeklenmenin başlamadığının, bu nedenle don hasarının teminat kapsamında bulunmadığının belirtilmesine, don ve hasar tarihlerinin aynı olması nedeniyle emsal kararın da değerlendirilerek önceki kaldırma kararına uygun heyet bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile, karar vermeye elverişli olmayan ve kendi içerisinde çelişkili bulunan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 08/06/2021 tarih ve 2020/357 Esas, 2021/486 Karar sayılı kararının kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davalıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair, HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/02/2022

….
Başkan
…..
¸e-imzalıdır
…..
Üye
…..
¸e-imzalıdır
….
Üye
…….
¸e-imzalıdır
……
Katip
……
¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”