Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1593 E. 2021/1860 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1593
KARAR NO : 2021/1860

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2021
NUMARASI : 2021/182 Esas, 2021/348 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İflas
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
YAZIM TARİHİ : 30/11/2021

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/04/2021 tarih ve 2021/182 Esas, 2021/348 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili ; müvekkili davalı kurumun okulunda öğretmen olarak çalıştığını ve işçi alacaklarını almaya hak kazandığını, devamında davalı dosyayı istinaf ettiğini ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. H.D. sayılı kararı ile davacı lehine davanın kısmın kabulü kısmen reddi ile davacı alacaklarını almaya hak kazandığını, kararı …. İcra Dairesinin ilamlı icra takibi için işleme koymuş olmasına rağmen davalı borcunun ödenmediğini, borçlu üzerinde icra tahsil kabiliyetine haiz mal olmadığından İİK. Md. 177 gereğince iflasını talep zorunluluğu hasıl olduğunu, doğrudan doğruya iflas hallerinin evvelce takibe hacet kalmaksızın iflas alacaklının talebinin borçlunun yerleşim yeri olamayacağını, borçlu ödemlerini tatil eylemiş bulunduğunu, 301.maddedeki hal varsa ilama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmediğini, 4. fıkrada alacağa dayanılarak icra emriyle istenilen borcun ödenmemesi iflas sebebi olduğunu, kendilerinin alacağı icra takibine konu etmenin üzerinden bir yıl geçmiş borçlu borçlarını en son 2020 Eylülünden ödeyeceğini şifahen söylemesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek davaya konu davalı şirketin iflasına karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; dava şartları 6100 sayılı HMK da düzenlendiği, HMK 114/1-g maddesi gereğince yatırılması gereken gider avansı bir dava şartı olduğu, aynı maddenin son fıkrası gereği diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklı tutulduğu, yargılama konusu olayda uygulanması gereken 2004 Sayılı İİK 181 maddesi yollaması ile İİK 160 maddesi gereği yatırılması gereken gider avanslarının yatırılması bir özel dava şartı olduğu, davacıya verilen kesin süre içinde davacı bu özel dava şartı gereği yatırması gereken 18.500,00 TL gider avansını yatırmadığı, dava şartlarının bulunup bulunmadığı yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerektiği, dava şartlarının bulunmaması halinde 6100 sayılı HMK 115/son maddesi gereği davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği düzenlemesi karşısında davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu olduğunu, mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini isteyeceğini, ancak mahkeme bu parayı isterken nereye ne kadar masraf gerektiğini kalem kalem belirtmediğini, müvekkilinin davasının reddedilmesi müvekkili ikinci kez mağdur ettiğini, zira ilk davalarında kısmen kabul edilen iş davasında müvekkil aleyhine davalı şirketin avukatı vekalet ücreti için takip başlattığını ve müvekkilden vekalet ücretini tahsil ettiğini, yine bu davada dava usulden reddedildiği gibi davalı şirketin avukatı davanın kesinleşmesini beklemeden yine vekalet ücretini icraya koyduğunu ve ücreti tahsil ettiğini, ancak buna karşın kendilerinin karşı tarafta icra kabiliyetini haiz bir mal olmadığından ücretlerini alamadıklarını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava, İİK 177 /1-4 maddeleri gereğince davalının doğrudan iflası talebine ilişkindir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

İcra ve İflas Kanunu’nun 160. maddesinde;
“İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur.
Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolla-rı için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu madde hükmüne iflas davasında iflas avansının yatırılmış olması dava şartıdır. Davacı tarafın kendisine verilen kesin süre içerisinde iflas avansının yatırılmadığı sabit olduğundan mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin isti,naf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,

Dair, İİK 164. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 30/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 30/11/2021


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”