Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1562 E. 2021/1857 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1562
KARAR NO : 2021/1857

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2021
NUMARASI : 2021/173 Esas, 2021/483 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. …
: 3-…
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
YAZIM TARİHİ : 30/11/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/09/2021 tarih ve 2021/173 Esas, 2021/483 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin Davalılar … ve … Vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkili şirket ile ….Kooperatifi arasında yapı denetim sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin sözkonusu sözleşme nedeniyle adı geçen kooperatiften alacaklı olduğunu, adı geçen kooperatifin tasfiye edildiğini, müvekkilinin alacağının tahsili için kooperatifin ihyası gerektiğini ileri sürerek ….Kooperatifi’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … Sicili Müdürlüğü Temsilcisi; davacının tasfiye sonucu terkini yapılan kooperatifin ihyasını istediğini, tasfiye ve terkin işlemlerinin prosedüre uygun yapıldığını, Kanunun öngördüğü tasfiye başlangıcından itibaren asgari altı aylık süre dolduktan sonra şirketin kapanışa dair Genel Kurul Kararı ve Bilançosunu ibraz ederek Terk işlemi yapılmasını talep ettiğini, tasfiye süreci içinde herhangi bir kurumun veya şahsın alacaklı olduğu bahsiyle Müdürlüklerine yasal başvuru olmadığını, bu şekliyle yasal prosedür gerçekleştiğinden … tarihinde şirketin kapanışına dair tescil işlemi yapıldığını ve söz konusu husus, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığını, kapanış işlemleri ile ilgili müdürlüklerinin herhangi bir usul hatası bulunmadığını savunarak öncelikle davanın reddine karar verilmesini, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ise müvekkilinin bir kusurunun olmaması ve zorunlu taraf haline gelmeleri nedeniyle yargılama giderlerinin taraflarına yükletilmemesini talep etmiştir.

Davalılar … ve … Vekilleri; alacaklı sıfatı taşımayan davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının alacaklı olduğunu ispat edemediğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, müvekkillerinin tasfiye memuru olarak atanmamasını, müvekkillerinin yasal hasım olmaları nedeniyle de yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalarını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; tasfiye sonucunda sicilden terkin edilen kooperatiften davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği, davacı tarafından bu alacağın tahsili için icra takibi yapması ya da dava açması, bu durumda da alacağını talep edebileceği bir muhatabın olmasının gerektiği ve terkin edilen kooperatifin ihyasını istemekte hukuki menfaati bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar … ve … Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk iddianın ilgili kooperatifin tasfiyesinin tamamlanmadığı iddiası olduğunu, Tasfiye işlemlerinin gerektiği şekilde tamamlanmadığını ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış olması durumunda mahkemece ihya kararı verilmesi gerektiğini, ancak bu iddia mahkeme tarafından ilgili kurumlara müzekkere yazılarak dayanak belge olmadan dikkate alındığını, Mahkemece resen araştırma yapılması gerekirken bir konuda araştırma yapmayarak kendi kanaatine dayanarak ihya kararı vermesinin ticari hayatın güven ilkesine de aykırı olduğunu, Müvekkilin davalıların, tüzel kişiliğe ek tasfiye memuru olarak atanması ise kanun kapsamında değerlendirildiğinde her ne kadar hukuka ve yasalara uygun gözükse de aslında tasfiye aşamasının üzerinden uzun yıllar geçmesi sebebiyle yerinde olmadığını, mahkemenin tasfiye memuru olarak atanması sebebiyle her hangi bir ücret taktirine gerek olmadığı hükmüne yer verilmesi de karşılıksız olarak bu işi yapması bir nevi cezalandırma aracı olarak kullanıldığını, son olarak davacı tarafça kanunun aradığı ihya için gerekli olan ispat şartı yerine getirilmediğini, şirketin ihyasını doğuracak bir husus bulunmadığını, ayrıca Mahkeme tarafından dava dosyasındaki yargılama gideri ile ücreti vekalete de müvekkillerin aleyhine olacak şekilde hükmedilmesi de açıkça yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava, kooperatif ihyası istemine ilişkindir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına, alacak iddiasında bulunan davacının bu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmasına, son tasfiye memuru olan davalılar … ve …’in TTK’nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru olarak atanmasının yerinde olmasına, ek tasfiye memurlarının esasa ilişkin diğer istinaf nedenlerinin alacak iddiası ile açılacak dava dosyasında değerlendirilmesinin gerekmesine, açılan veya açılacak bir dava ile sınırlı olarak ihya kararı verilmemiş olmasına (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 09.12.2020 tarih, 2018/680 Esas, 2020/4139 Karar sayılı kararı) ve istinaf edenlerin sıfatına göre, davalılar … ve … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalılar … ve … Vekillerinin istinaf başvurularının, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1/b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu aşamasında … ve … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın taraflara TEBLİĞİNE,
HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 30/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 30/11/2021


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”