Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1542 E. 2022/1624 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1542
KARAR NO : 2022/1624

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2021
NUMARASI : 2018/1466 Esas, 2021/542 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
YAZIM TARİHİ : 27/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/06/2021 tarih ve 2018/1466 Esas, 2021/542 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, cari hesap kayıtlarına göre en son…. tarihli işlem sonrası, davacı şirketin karşı taraftan…. TL tutarında bakiye kesinleşmiş alacağı bulunduğunu, davalı kayıtlı borcunu ödemeyince…. tarihli cari ekstre evrakı takip talebine dayanak gösterilerek, ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı vekilince icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine tamamen itiraz edilerek takibin durdurulması talep edildiğini, ilamsız takibin bu sebeple durduğunu, bu nedenlerle davalının ….Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı dosyasına dair itirazının tamamen iptaline ve takibin devamına, takip alacağının %20’sinden aşağı olamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; davalıya çıkartılan tebligatın usulsüz olduğunu, davalının davacıya borcu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davalı yan mahkemeye sunmuş olduğu defterler bilirkişi raporunda belirtildiği üzere eksik sunulduğu için defterlerin birbirini doğrulayıp doğrulayamadığı tespit edilemediği, ardından verilen kesin sürede ise defter hiç ibraz edilmediği, bunun yanında davalı tarafça davacının ticari defterlerindeki hususların aksini ispata elverişli senet veya kesin delil de ibraz edilmediği, bu itibarla davacı yanın ticari defterlerindeki kayıtlar delil niteliğinde sayılacağına dair kanunun amir hükmü gereği işlem yapıldığı, alacağın varlığını ispatlayan davacı ticari defterlerine itibar edildiği, davalının ticari defterinde davacı tarafla cari hesabının olduğuna dair kaydın bulunması ise davalının cevap dilekçesinde hiçbir ticari alışverişinin olmadığına dair iddianın aksine; davacının ticari defterlerindeki kayıtları doğrular nitelikte görüldüğü, bu hususların yanında bakıldığı zaman davalı tarafın vaki itirazı mahkemece haksız bulunduğu, bu haliyle de davaya konu icra takibindeki alacağın belirlenebilir yani likit nitelikte olduğuna kanaat getirildiği, dolayısıyla da davacı lehine asıl alacak miktarının % 20’si nispetinde icra inkar tazminatına hükmedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme dayanak bilirkişi raporları eksik incelemeye dayalı olduğunu, davacı tarafın …. yılına ait ticari defterlerinin incelenmesini talep ettiğini , davacı tarafın … yılına ait ticari defter kayıtlarına ilişkin bilirkişi raporunda herhangi bir inceleme ve tespit yapılmadığını, taraflar arasında ticari alış verişe ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığı var ise ödemelerin hangi faturalara istinaden yapıldığı ve yahut hangi fatura konusu malların ödemesinin yapılmadığına ilişkin denetlenebilir rapor tanzim edilmediğini, bilirkişi tespitinde yalnızca davalının değil her iki tarafın ticari defterlerinin …. yılından itibaren inceleme yapılması gerektiğini ifade etmiş olmasına rağmen, davacı tarafında raporda belirtilen defterleri üzerinde inceleme yapılmadığını, öncelikle …. tarihli bilirkişi raporunda, …. yılları üzerinde defter incelemesi yapılmasına rağmen, …. yılındaki … formu üzerinden değerlendirme yapmış olması ve taraflar arasındaki cari ilişkiye dayalı borcun doğum tarihine yönelik ve tarafların arasındaki mal alış verişlerine ilişkin detaylı bir inceleme yapmamış olması raporun yetersizliğini gösterdiğini, ayrıca …. tarihli bilirkişi raporunda da … ve …. yıllarına ait inceleme yapılması gerekirken inceleme dışına çıkılarak … ve … yılına ait kayıtlar üzerinde inceleme yapmış olması nedeniyle düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacının bilirkişi raporları ile defter kayıtlarının dayanaklarıyla alacağını ispatlayamadığını, icra takibi ile itirazın iptali davası sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle takip talebinde dayanılmayan ilişkiye ilişkin alacaklılık borçluluk tespiti yapılması hatalı olduğunu, davacının …. tarihli işlem sonrası borç doğduğunu iddia etmiş ise de yapılan bilirkişi incelemesinde ….yılına ait işlem ile ilgili alacaklılık borçluluk tespiti yapılmadığını, davacı tarafın takip talebinde dayanmadığı cari hesap dönemine ilişkin olarak alacaklılık tespiti itirazın iptali davasının sıkı sıkıya bağlılık ilkesine aykırı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava; davacının cari hesap kayıtlarına dayanılarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.419,32 TL harçtan peşin alınan 854,53 TL harç mahsup edilerek bakiye 2.564,79‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/10/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”