Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1450 E. 2023/120 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1450
KARAR NO : 2023/120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … * …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN :
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2021
NUMARASI : 2019/877 Esas, 2021/261 Karar
DAVACI :………
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …………
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNAN : ……….
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Sözleşmeden Doğan Alacak
İSTİNAF KARARININ :
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
YAZIM TARİHİ : 20/01/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. ATM’ce verilen 17/05/2021 tarih ve 2019/877 E. 2021/261 K. sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, yanlar arasındaki ……… tarihli “……. Araç Takip ve Filo Yönetimi Sistemi Yetkili Satıcı Sözleşmesi” imzaladığını, ihbar olunan ……….e imzalatması için davalıya verildiğini, davalı tarafından sözleşmenin imzalandığı ve bir sorun olmadığının belirtildiğini, çalışmaya devam edildiğini, mail ve yazışmaların bu durumdan anlaşıldığını,………..nin bu sözleşmeyi kabul etmediğini, bu olgu doğru ise müvekkilinin aldatıldığını, sözleşmeye göre …………… yılında abonelik bedellerine istinaden ödeme yıllık kullanım komisyonu adı altında …….. İletişim’e fatura karşılığında ……….. tarihli fatura No:……….. yapıldığını, bunun devamında sözleşme yenilenerek taraflar arasındaki iş ilişkisi devam ettiğini, …………. yılında kararlaştırılan tarihlerin üzerinden zaman geçmesine rağmen müvekkil şirkete hak edilen koomisyon bedelleri ödenmediğini, müvekkilinin sözleşme gereği satışlarını düzenli yaptığını, ………. tarihinde ………….. Noterliği’nin………… yevmiye nolu ihtarnamesiyle ihtar çekilmişse de somut adım atılmadığını, sözleşmenin her iki tarafı bu aboneliklerden gelir elde ettiğini, ……….. davalıya sözleşmeden ödemeleri yaptığını ancak davalının müvekkile ödemesi gereken abonelik komisyon bedellerini ödemediğini belirterek şimdilik ……….. TL komisyon alacağının ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin araç takip sistemleri ve buna bağlı alanlarda faaliyet gösteren …….., …….. yetkili bayi ve satıcısı olduğunu, ilgili markanın bölge bayisi olduğunu, müvekkilinin sadece bir bayi olduğunu, ihbar olunan ……. vekili veya özel yetkilisi olmadığını, dolayısıyla davalı firmanın hiç bir şekilde bir bayilik verme yetkisinin bulunmadığını, …….. markasına ait ürünleri müvekkilinin üretmeyip sadece ihbar olunana hizmet vererek ilgili firmanın ürünlerini sattığını, arada sözleşme olmayan ve taraf olmayan bir konuda müvekkilinin hiç bir sorumluluğunun olmadığını, yanlar arasında sadece mal alım ve satım ilişkisi olduğunu, alınan bu mallar ilgili markanın cihazları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan vekili, davalının müvekkilinin kurumsal iş ortağı yetkili bayisi olduğunu, müvekkil şirketin, davacı ile aralarında herhangi bir yetkili satıcı sözleşmesi olmadığını, müvekkil ile davacı arasında herhangi bir faturalaşma da olmadığını, davacıya borçlu olmadıklarının defter ve kayıtları ile de sabit olduğunu, tarafların tacir olduklarını, iddialarını yazılı bilgi, belge ticari defter ve kayıtlar ile ispatı gerektiğini, ne bir fatura ne de bir cari hesap ekstresinin olmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, …… havale tarihli bilirkişi raporunda davalı kayıtlarına göre …………. dava tarihi ve …….. kapanış fişine göre …….. TL davacıdan alacaklı olduğuna ait kayıt olduğu, davacının kayıtlarına göre ………. dava tarihi ve ……. kapanış fişine göre …….. TL davalıya borçlu olduğuna ait kayıt olduğunu beyan ettiği, her ne kadar …………., ………….. ‘nin taahhütlerinin ………. A.Ş.’yi bağladığını belirtmişse de …….. tarihli sözleşmede …………. ‘yi bağlayacak bir imza bulunmadığı, bu nedenle ………. .’nin sorumluluğuna gidilmesi mümkün olmadığı, davacının tacir olduğu, verdiği hizmetlere ilişkin alacaklarını faturalandırılması gerektiği, ancak varlığını iddia ettiği alacaklarını faturalandırılmadığı, ticari defterlerine kaydetmediği, yapılan ticari defter ve belge incelemesinden davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı, alacak talebini gerektirecek bir durum olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, faturalandırmama nedeninin müvekkilinin alacaklarını talep etmesi üzerine mobing uygulanarak yıllarca emek verdiğini, işini kaybetme korkusu ve davalı firmanın bayilik fesih tehditleri olduğunu, yıllardır komisyon bedelleri konusunda talepte bulunmasına rağmen alacaklarını alamadığını, davalı firma ile uzlaşma sağlanamadığından, KDV ve gelir vergisi ödemelerinin çıkmaması için fatura düzenlenmediğini, fatura düzenlenememiş olması sözleşmedeki içeriğin olmadığı anlamına gelmediğini, dosya eklerinde görüldüğü üzere müvekkil araç takip sistemini sattığını ve tarafların kazanç sağlamasına aracılık ettiğini, sonuçta müvekkil şirketin sözleşmesi olmadan 3.kişilerle sözleşme yapıp araç takip sistemi satma olanağı bulunmadığını, davalı firma tarafından sözleşmenin abonelik gelirleri maddesi gereği yerine getirilmediğini, müvekkil firmanın yıllarca Arvento markasının yetkili bayiliğini yaptığını, ………. yılında davalı ……….. Kurumsal İş Ortağı olarak çalışmasından sonra abonelik komisyon ödemeleri kesintiye uğradığını, sonraki yıllarda ………. müvekkil şirkete ait olan hakkedişlerin ödemesini aldığını, şirkete bilgilendirme dahi yapmadığını, dosya da alınan bilirkişi raporları taleplerini karşılar nitelikte hazırlanmadığını, sadece dosyaya sunulan ticari defterlerin incelendiğini, ancak ticari defterleri taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını kanıtlamak adına dosyaya sunulduğunu, müvekkil şirketin yapmış olduğu araç takip sözleşmelerinin listesi yani müvekkile ait müşteri portföyü hem excel listesi ve flash bellek içerisinde dosyada mevcut olduğunu, raporlarda bu tablolardaki kayıtlar göz önüne alınarak müvekkilin davalı ve ihbar olunan şirket adına kaç adet satış yaptığının tespiti ve bedellerin çıkartılması gerektiğini, mahkemece dosyaya sunulan delilerin dikkate alınmayarak incelenmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkil şirketin davalıdan abonelik geliri komisyon alacağı bulunduğunu, taraflarınca talep edilen alacağın tespiti amacıyla; taraflar arasındaki sözleşmenin varlığının kabul edilerek taraflarınca bildirilen müşteri portföyünün kabulü ile müşteri abonelik sözleşmelerinde (Abonelik bedeli veya lisans bedelinin %….. si) yer alan miktarlar üzerinden abonelik geliri komisyon alacağının hesaplanarak alacaklarının tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava hukuki niteliği itibariyle, alt bayilik sözleşmesinden doğan komisyon alacağının tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekilinin gerek delil listesinde gerekse de istinaf sebeplerinde ileri sürdüğü………. yıllarına ait abonelik bilgileri excel dökümü olarak sunulmuş olup, davacının kendi defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi sunulan çıktılarda gerek davalı gerekse de ihbar olunan tarafından atılan bir imza bulunmamaktadır. Yani dosyaya sunulan abonelik dökümleri ve bunlara dair yapıldığı iddia olunan işlemlerle ilgili zımni ya da açık herhangi bir kabul söz konusu değildir. Dolayısıyla, tek yanlı düzenlenen döküme dayalı olarak komisyon alacağının tespiti mümkün olmadığı gibi anılan hizmetlerin verildiği hususu mevcut delil durumuna göre ispata muhtaç kalmaktadır.
Mail yazışmalarında davacı ile davalı yan arasındaki sözleşmesel ilişki ile fesih sürecine dair bir kısım yazışmalar varsa da, bu mail içerikleri davacının sunduğu dökümdeki işleri yaptığını ispata yeterli değildir. Öncelikle davacı yan sözleşmeden doğan edimi yerine getirdiğini HMK’nın 200 vd. maddelerine göre yasal delillerle ispat etmesi gerekli olup, bunun ispatından sonra alacağın ödendiğine dair ispat yükü davalı yana geçecektir. Somut olayda, davacı yanın sunduğu exel dökümleri ve mail yazışmaları edimlerin yerine getirildiğinde ve iddia edile tutarda komisyon ücretinin varlığını ispata yeterli görülmemiş olup, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddi cihetine gidilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sonuç olarak dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken ……… TL istinaf harcından peşin alınan ………. TL harcın mahsubu ile bakiye ………. TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 18/01/2023


Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”