Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1441 E. 2023/117 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1441 – 2023/117
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1441
KARAR NO : 2023/117

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……..
ÜYE : ………
ÜYE : ………
KATİP : ………..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2021
NUMARASI : 2020/268 Esas, 2021/520 Karar
DAVACI : ……..
……………
VEKİLLERİ : Av. ………..
……….
DAVALILAR : 1-………….
2-………..
VEKİLİ : Av. ………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
YAZIM TARİHİ : 18/01/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01/07/2021 tarih ve 2020/268 Esas, 2021/520 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ticari risk sigorta poliçesi ile sigorta ettiren ……….. tesisinin otoparkında ……… tarihinde yangın çıktığını, yangın sebebiyle otelde hasar meydana geldiğini, ……. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen Yangın Raporu ile; yangın nedeni elektrik kontağı olarak belirtilmiş; yangının başlangıç noktasının ……….. plakalı aracın ön konsol kısmının elektrik tesisatının kısa devre yapması olduğu, otoparkta yer alan diğer araçlara ve etrafa sıçrayarak hasara sebebiyet verdiği tespit edildiğini, yangın hadisesi sonrası düzenlenen Olay Yeri İnceleme Raporuna göre ……… plakalı araç, hasara sebebiyet veren asıl araç olduğunu, işleten ve sürücü olan davalıların yangına sebebiyet veren aracı özenle kullanmak, araç için gerekli bakım ve onarımı yaptırmak, gereken güvenlik önlemlerini almak ile yükümlü olduğunu, bu yükümlülüklerini yerine getirmediklerinden kusurlu olduklarını, Yangın Ekspertiz Raporuna göre hasarın meydana geliş şekli ve kapsamı ile ilgili tespitte bulunulduğunu, Bina ve demirbaşların hasara maruz kaldığını, yangın ve yangın ek teminatları doğrultusunda hasar tazminatının hesaplanması gerektiği kanaatine varıldığını, eksper incelemesi sonucu müvekkil şirket tarafından ………. tarihinde sigortalımıza ………. -TL ödendiğini, Davalı İlker Keskin’in, yangına sebebiyet veren aracın maliki ve işleteni olan davalı şirketin yetkilisi olarak aracın yapılması gereken bakım ve onarımlarını bilebilecek durumda olduğunu, ancak bakım, denetim ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden kusurlu olduğunu, hasar bedelini ödeyen müvekkil şirket, TTK madde 1472 gereği sigortalısının haklarına halefi olduğunu, tüm bu nedenlerle ………… -TL tazminatın ödenme tarihi olan ……… tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur durumu ve zararın ispat yükünün davacıda olduğunu, KTK 85/1 ve 86. maddesine göre işletenin motorlu aracın sebep olduğu bir zarardan sorumlu tutulabilmesi için şartların belirtildiğini, dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere dava konusu yangın olayının müvekkil şirketin maliki olduğu aracın davacı şirkete sigortalı otel otoparkında park halinde iken meydana geldiğini, aracın işletilme halinde olmadığını, bu yönü ile müvekkil şirkete husumet yönlendirilemeyeceğini, aracın aynı anda iki işleteni olamayacağından davanın İlker yönünden de husumet yönünden reddi gerektiğini, ayrıcı davalının şirket yetkilisi olmadığını, bu yönü ile husumet yokluğunun bulunduğunu, kusurun sebep sorumluluğu olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, KTK 85/3 te belirtilen işletilme halinin bulunmadığını, davalı İlker’in aracı otel valesine verdiğini, otoparka valelerin park ettiğini, davacının otelin otoparkına şirket yetkilisi olduğunu iddia ettiği İlker’in park etmiş olmasını da ispat edemediğini, işleten sorumluluğunun sebep kusur sorumluluğu olduğunu, araç bakım onarım raporlarından görüleceği üzere müvekkilinin aracın gerekli bakım ve kontrollerini yaptırdığını, değişik iş dosyasından aldırılan bilirkişi raporuna göre davacının ağır kusurlu bulunduğunu, basiretli tacir gibi davranmayan davalının KTK 86’ya göre ağır kusurunun bulunduğunu, illiyet bağının ispat edilemediğini, yapılan ödemedeki hesaplama yöntemini kabul etmediklerini, tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; “….Türk Borçlar Kanunu’na tazminatın ortaya çıkabilmesi için kusur, zarar ve kusur ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gereklidir. Söz konusu araç yangın çıkması bakım eksikliğini işaret etmekle birlikte, değişik iş tespit dosyası ve aldırılan heyet raporunda da belirtildiği üzere yangın sisteminin mevzuata aykırı olarak kurulduğu, davalı otel müşterisi İlker’in aracının kapalı alana park edilip edilmeyeceği, diğer araçlarla yan yana park edilip edilmeyeceği konuları konusunda yanında adam çalıştıran sigortalının bir aydınlatmasının bulunmaması, ayrıca bilirkişi heyet raporunda da tespit ettirildiği üzere Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümlerinden 75. Maddesinde belirtilen yapı yüksekliği veya toplam kapalı alının EK-7 deki değerleri aşan binalara otomatik yangın algılama cihazlarının tesis edilmesinin mecburi olması 94. Maddesinde belirtilen b fıkrasının 1 bendindeki yangın dolabının yapılmasının mecburi olması Ve 96. Maddelerinde belirtilen 2 fıkrasının ç bendine göre birden fazla katlı bir bina içerisindeki yatılan oda sayısı 100 ü veya yatak sayısı 200 ü geçen otellerde yurtlarda pansiyonlarda misafirhanelerde ve yapı yüksekliği 21.50 m den fazla olan bütün yataklı tesislerdeki yağmurlama sisteminin zorunlu tutan maddeleri ihlali nedeniyle nedenleriyle TBK 52. Maddesinde belirtilen zarar gören……zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunun ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir, hükmü gereği, davalıların araçlarının bakımını yeterli yapmaması nedeniyle kusurlu sayılacağı, ancak mevzuata uygun yapı ve yangın sistemini inşaa ettirmeyen sigortalının, müşterilerine ait araçları müşterilerinden otel işletmesinin önünden alırken basiretli tacir gibi davranarak araçların nereye ne şekilde park edileceğini aydınlatması gerekirken, yine müşterilerinden aldığı araçları mevzuata aykırı olarak yangın sisteminin bulunduğu kapalı otoparka çalışanlarına park etmesi TBK 52 de belirtilen “…zararın artmasında…” “…tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise…” hükümlerine tipik olarak uyum sağlaması nedeniyle mezkur maddenini hakime verdiği yetki ile sigortalının tazminata hak kazanmadığına karar vermek gerekmiş, sigortacının anlatılanlar durumlar nedeniyle sigortalısının hak etmediği tazminatı rücu edemeyeceğinden davanın reddine….” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mevcut ………. tarihli kök ve …….. tarihli ek bilirkişi raporlarının eksik inceleme ile tanzim edilmiş olup, denetime elverişli olmadığından hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemece atıfta bulunulan ve bilirkişi ek raporunda dayanılan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümlerinde …….. yılında birçok değişiklik yapıldığı, bilirkişilerin olay tarihi olan ……… tarihinde yürürlükteki mevzuata göre değerlendirme yaptığına yönelik bir açıklamanın raporda yer almadığı hususunun taraflarınca belirtilmesine rağmen bu taleplerinin ve yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması taleplerinin yerel mahkemece dikkate alınmadığını, zira bilirkişi ek raporu incelendiği takdirde görüleceği üzere; işbu mevzuat hükümlerinin tartışılmasının neye göre yapıldığı, ek raporun sonuç kısmındaki tespite varılmasında nasıl kullanıldığının gerekçelendirilmediğini, bu haliyle denetime elverişli olmadığı anlaşılan raporun hükme esas alınmasının yasaya aykırı olduğunu, ayrıca davalının, tespit kararını delil olarak kullanmasına muvafakat etmediklerini belirtmelerine rağmen; yerel mahkemece bu itirazlarının da dikkate alınmadığını, müvekkil şirket aleyhine hukuki dinlenilme hakkının ihlaline sebep olacak şekilde hüküm kurulduğunu, oysa Hukuk Genel Kurulu’nun ……… tarih ve ……….. sayılı kararının; “Karşı taraf, delil tespiti yolu ile alınmış olan bilirkişi raporuna itiraz ederse, delil tespitini yapmış olan mahkemenin, aynı bilirkişiden ek rapor istemesi gerekir. Aksi hâlde, itiraza uğramış olan bilirkişi raporu, davada delil olarak kullanılamaz. Nitekim, Hukuk Genel Kurulunun, ………. tarih ve ……… E., ………. K. sayılı kararında da aynı ilkeler vurgulanmıştır” şeklinde olduğunu, yine bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmediği gibi; dosyada mübrez ve yangın hadisesinin akabinde İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporu ile bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin de giderilmediğini, hatta bu raporun hiç değerlendirilmediğini, özetle davalıların yangına sebebiyet veren aracı özenle kullanmak, araç için gerekli bakım ve onarımı yaptırmak, gereken güvenlik önlemlerini almak yükümlülüklerini yerine getirmediğinden kusurları nedeniyle meydana gelen hasardan sorumlu olduklarından yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, ticari risk sigorta poliçesi kapsamında ödenen tazminatın, rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacının sigortalısına ait ……….. tesisinin otoparkında ……… tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle otelde oluşan hasarın giderilmesi için davacı tarafından sigortalıya ödeme yapılmıştır.
Olaydan sonra düzenlenen ………. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın ………….. tarihli yangın raporunda yangın nedeninin elektrik kontağı olduğu, ………. plakalı aracın ön konsol kısmının elektrik tesisatının kısa devre yaptığı bildirilmiştir.
Olay nedeniyle …….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ………. Esas sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi heyet raporunda ….. plakalı aracın ön motor bölümündeki akü ve sigorta kutusunun olduğu yerde kısa devre sonucu yangın çıktığı, otel otoparkının yangın güvenlik sistemlerinin eksikliği ve yetersizliğinin yangının büyümesine neden olduğu, ……. plakalı araçta çıkan yangının ……. plakalı araca sirayet ederek yanmasına neden olduğu bildirilmiş, kusur değerlendirilmesi yapılmamıştır.
Mahkemece aldırılan ………tarihli bilirkişi heyeti kök raporu ile bila tarihli ek raporda, “sigorta mevzuatı gereği değerlendirme” bölümünde yangının oluşumunda otelin % … oranında, ….. plakalı araç sahibi …….. % ….. oranında kusurlu olduğu, aynı raporun “yangının oluşma hadidesi” bölümünde ……… plakalı aracın % ………….oranında asli kusurlu, ………. palakalı araç sahibi…….. ‘nin kusursuz, ………. plakalı aracı park yerine götüren son kullanıcının % …….. oranında kusurlu olduğu , raporun ” yangının yayılma hadisesi” bölümünde ……….. palakalı araç sahibi……. .’nin kusursuz, ……… plakalı aracın kusursuz, otelin % …. oranında kusurlu, ……… plakalı aracı park yerine götüren son kullanıcının % ………. oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Bu durumda aldırılan kök ve ek raporların kendi içinde açık bir çelişki olup, bu çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yargıtay uygulamalarına göre dosyada çelişkili rapor olması halinde, çelişkiyi gideren ayrıntılı, gerekçeli, taraf, mahkeme ve istinaf denetimine açık, itirazları da karşılar nitelikte rapor alınmadan uyuşmazlık çözülemez. (…………., Yargıtay ……… sayılı ilamı)
Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporlarının kendi içerisindeki çelişkinin giderilmesi amacıyla yangın ve sigorta konularında uzman inşaat mühendisi, makine mühendisi, sigortacı bilirkişilerin yer aldığı üç kişilik bilirkişi heyetinden usulüne uygun olarak hazırlanmış, çelişkiyi gideren ayrıntılı, gerekçeli, taraf, mahkeme ve istinaf denetimine açık, itirazları da karşılar nitelikte rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-……….. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ……….. tarih ve ……… Esas…………. Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Talep halinde, istinaf karar ve ilam harcının davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın temyizinin kabil olmaması sebebiyle ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kesin olmak üzere 18/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

………..
Başkan
…………
e-imzalıdır.
………..
Üye
…………
e-imzalıdır.
…….
Üye
……
e-imzalıdır.
……….
Katip
………….
e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”