Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1430 E. 2021/1607 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1430
KARAR NO : 2021/1607

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI : 2021/292 Esas, 2021/615 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
YAZIM TARİHİ : 26/10/2021

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/07/2021 tarih ve 2021/292 Esas, 2021/615 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, aralarında ihyasını istedikleri …Taahhüt Dayanıklı Tüketim Mal Gıda San. Tic. Ltd. Şti’nin de davalı olarak bulunduğu, Şanlıurfa 1. İş Mahkemesinin 2020/139 esasına kayıtlı işçi alacağı ve hizmet tespiti davası açıldığını, müvekkilinin hakları olmasına rağmen, şirketin tasfiye edilerek, terkin edildiğini, mahkemece taraflarına süre verilerek, şirketin ihyasının talep etmelerine karar verildiğini, şirketin ihyasını ve tasfiye memurunun atanması için dava açtıklarını belirterek, …..Taahhüt Dayanıklı Tüketim Mal. Gıda san. Tic. Ltd. Şti’nin ihyasına ve en son tasfiye memurunun şirketi temsile görevlendirilmesini talep etmiştir.
Davalıların dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece; her ne kadar şirketin ticaret sicili kayıtları tasfiyenin tamamlandığı gerekçesi ile silinmiş ise de, tasfiyenin tamamlanmadığı, davalı şirket aleyhine alacak davası bulunduğu, Şanlıurfa 1. İş Mahkemesinin 2020/139 E sayılı dosyasındaki davanın taraf teşkili sağlanarak görülebilmesi için davaya konu terkin edilen şirketin ihyası zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için ihyasına karar verilen şirketin son yetkili temsilci ve tasfiye memuru olan ….’nin tasfiye memuru olarak atanmalarına, davalı ….’nün yasal hasım olduğu, bu yüzden yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı ancak tasfiye memuru ….. hakkında dava bulunan şirketin tasfiyesinin tamamlandığı gerekçesiyle ticaret sicilinden kaydının sildirilmemesi gerektiği, dava açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla yargılama giderlerinin tasfiye memuru …..’den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin kararının hukuka aykırı olmasından dolayı bozulması gerektiğini, birden fazla davalı olduğu ve davanın kabulüne karar verildiği için müvekkili lehine hükmedilen vekalet ücretinin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiğini, ancak mahkemece sadece davalılardan …..’den tahsiline karar verildiğini belirterek, Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2021 tarih 2021/292 esas ve 2021/615 karar sayılı kararının hukuka aykırı olmasından dolayı bozulması talebiyle istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu davada her ne kadar yerel mahkeme terkinin usulüne uygun olmadığından bahisle davayı reddetmiş ise de terkinin usulüne uygun olup işbu kararın kaldırılması gerektiğini, söz konusu şirket ile ilgili olarak TTK 7. maddesine istinaden ihtar tebligatı gönderilmiş olup fakat adreste kimsenin olmaması sebebiyle iade edildiğini, yine yerel mahkemenin kararında davalı müvekkilin yasal hasım olması nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama masrafı ödemesi yönünde karar alınmasının hatalı olduğunu, yerel mahkemenin bu hususu göz ardı ederek karar verdiğini belirterek kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, şirketin ihyası talebine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda davacının ihyası istenen şirkete karşı Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi’nin 2020/139 Esas sayılı dosyası ile işçi alacağı ve hizmet tespiti davası açtığı sabittir. Tasfiye yapıldığı tarih itibariyle usulüne uygun yapılmış olsa bile tasfiye sonrası açılan davanın yürütülmesi amacıyla şirketin ihyası yasal zorunluluktur. Tasfiyede ilanların yapılmış olması, davacının tasfiye memuruna başvurmaması sonucu değiştirmez. Davacının davalı şirkette işçi olarak çalışıp çalışmadığı ve işçi alacağı bulunup bulunmadığı Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi’nin 2020/139 Esas sayılı işçi alacağı ve hizmet tespiti davasında yapılacak yargılama sonucu belirlenebilecek bir husustur.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. Maddesi gereğince kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Ancak Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre Ticaret Sicil Müdürlüklerinin 6102 sayılı Yasa’nın 547 maddesine göre açılan ihya davasında yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerekmektedir. Buna göre mahkemece davalı tasfiye memurunun yargılama giderleri ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulması yerindedir.
Hal böyle olunca; TTK’nın 547. maddesindeki ek tasfiye işlemleri için şirketin ihyası isteminin koşullarının oluştuğu, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekili ile davalı …… vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekili ile davalı ….. vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenlerden ayrı ayrı alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı ile davalı ….. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5- Kararın taraflara tebliğine,
HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 26/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”