Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1423 E. 2022/1895 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1423
KARAR NO : 2022/1895

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2021
NUMARASI : 2020/672 Esas, 2021/367 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Şirketin Feshi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
YAZIM TARİHİ : 07/12/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15/04/2021 tarih ve 2020/672 esas, 2021/367 karar sayılı kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin %50 pay oranı ile ….’la birlikte …..davalı şirketi kurduğunu, bu şirket adına ticari faaliyetlerde bulunduklarını, kurulan şirkete müvekkili tarafından muhtelif zamanlarda sermaye konulduğunu, fakat şirketin kâr etmediğini, konulan sermayelerin karşılıksız kaldığını, müvekkilinin zarar ettiğini, şirketin vergi dairesi nezdinde kapanışının gerçekleştiğini, şirketin diğer ortağı …..’a ulaşılamadığını, şirketin tasfiye sürecine girdiğini, ticari faaliyetinin bittiğini, bu nedenle şirketin feshedilerek ticaret sicil gazetesinden terkinine, şirketin tasfiyesine karar verilmemesi halinde müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

Mahkemece, davacının ilgili ticari şirketin ortağı ve yönetici olduğu, şirketin sona erdirilmesi konusunda ortaklar arasında çekişmenin bulunmadığı, ortaklar kurulunca şirketin feshine ilişkin karar alınarak yasal sürecin devam ettirildiği, bu durumda uyuşmazlık konusu olmayan fesih hususunda fesih talebininde bulunulmasında hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili, şirketin yasal işlemlerin gerçekleştirilerek tasfiye edildiğini, şirketin aktif mal varlığının bulunmadığını, şirketin vergi dairelerine ve ticaret odasına da bir borcunun olmadığını, diğer ortak ….a ulaşılamadığını, diğer ortağa ulaşılamadığından genel toplantı yapılamadığını, imzaların tamamlanamadığını, bu durumun şirketin feshi için tek başına haklı bir neden olup, şirketin feshedilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava hukuksal niteliği itibariyle, şirketin feshi istemine ilişkindir.

İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, dosyaya gelen ticaret odası yazı cevabına göre, feshi istenen davalı şirketin 01/09/2016 tarihli ortaklar kurulu kararı gereğince tasfiye sürecine girdiği, tasfiyesine karar verilen bir şirkete karşı fesih davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı (Yargıtay 11. HD 21/10/2015 2015/3992 E. 2015/10828 K.), kararda kamu düzenine aykırı başkaca herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın taraflara dairemizce tebliğine,

Dair, dosya üzerinden yapılan tetkikat neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 07/12/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”