Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1393 E. 2023/152 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1393
KARAR NO : 2023/152

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2021
NUMARASI : 2021/94 Esas, 2021/495 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …….
DAVALI : ………..
VEKİLİ : Av. … -……..
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/01/2023
YAZIM TARİHİ : 23/01/2023

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09/06/2021 tarih ve 2021/94 esas, 2021/495 karar sayılı kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan farklı miktarlarda toplam …… TL’lik un aldığını, müvekkilinin davalıya bu bedel ile birlikte …… TL’de fazladan olmak üzere toplam …… TL ödeme yaptığını, davalının kötü niyetli olarak bedeli ödenen faturaları ……. İcra Dairesinin …… esas sayılı dosyasıyla takibe koyduğunu, bu borca karşılık müvekkilinin davalıya …. tarihinde …. ve …… plakalı araçlarını verdiğini, bu devirle birlikte söz konusu icra dosyasının tahsil edildiği bildirilerek davalı tarafından icra dosyasına haricen tahsil bildiriminde bulunulduğunu, icra tehdidi ve zorunluluktan dolayı müvekkilinin haksız olan bu borcu ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı araçların rayiç bedellerinin ve fazladan ödemiş olduğu paranın ticari faiziyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş bu davasının İİK’nın 72/7. maddesine göre bir sene içinde açması gerekirken bu süreler geçtikten sonra açılan davada zamanaşımına uğrayan alacakların ve hak düşürücü süreye maruz taleplerin reddi gerektiğini, davacı tarafından açıkça …… TL fazla ödeme yapıldığını iddia ederken davayı ……. TL üzerinden kısmi olarak açmasının hukuka aykırı olup, bu yönüyle de davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin birçok nedenle davacıdan alacağının bulunduğunu, bu nedenle davacı tarafından gönderilen paraların müvekkiline olan borcuna karşılık yaptığı ödemeler olduğunu, borcun icra takibi açıldıktan sonra icra takibi devam ederken ve cebri icra tehdidi altında ödenmesi gerektiğini, bahse konu araç devirlerinin dosya kapandıktan sonra yapılmış olduğundan dava şartının oluşmadığını, davacının davasını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, …… tarihi itibariyle açılan davanın süre içerisinde mahkeme önüne getirilmediği gerekçesiyle 2004 Sayılı İİK’nun 72/7. maddesi gereğince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, davalarının 2004 sayılı İİK’nın 72/7. maddesinde düzenlenen istirdat davası olmadığını, taleplerinin davalıya yapılan ödemenin genel hükümler gereği sebepsiz zenginleşmeye göre geri alınması olduğunu, mahkemenin taleplerini istirdat davası olarak nitelendirmesinin 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesine aykırı olduğunu, mahkemenin kararını gerekçelendirmesi gerektiğini, eksik şekli ve görünüşte gerekçe yazılmasının adil yargılanma hakkının ihlali olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece dava niteliği itibariyle İİK 79/7 kapsamında istirdat davası olarak nitelendirilmiş, hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığından davanın bu sebeple reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı davacı yanca istinaf edilmiştir.
İstirdat davası; bir kişinin borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi için açtığı davadır.
Sebepsiz zenginleşme davası ise; hukuka uygun sebebi olmadan bir tarafın diğer taraf aleyhine mal varlığındaki artışı ifade eder.
Davacı yanca hesaplardaki karışıklık ve işletmedeki olağanüstü durumlar sebebiyle davalıya fazladan yapılan ödemelerin iadesi kapsamında dava açılmıştır. Bu halde eldeki dava hukuki niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasıdır, kaldı ki dava dilekçesinde davacı yan bu hukuki sebebe dayandığını açıkça bildirmektedir.
Sebepsiz zenginleşme davalarında hak düşürücü süre değil zamanaşımı söz konusudur. BK 82. Maddeye göre; hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren on yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar. Bu halde somut davada davacının sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak talebi zamanaşımına uğramamıştır. Bu halde mahkemece yapılması gereken işin esasına girip sonuca göre karar vermek iken yazılı şekilde davanın reddi yerinde görülmemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-…… Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ……. tarih ve …… esas, …… karar sayılı istinafa konu kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden görülmesi için mahal mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda nazara alınmasına,
6-İşbu gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 23/01/2023


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”