Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1358 E. 2023/14 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1358
KARAR NO : 2023/14

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI : 2020/1346 Esas, 2021/611 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
…….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
YAZIM TARİHİ : 04/03/2021

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/07/2021 tarih ve 2020/1346 Esas, 2021/611 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in, müvekkilinin babası olan …….. aleyhine icra takibi başlattığını, icra dosyasının açılması sonrasında müvekkilinin babasının vefat ettiğini, müvekkilinin de mirasçı sıfatıyla söz konusu borçtan dolayı icra tehdidi ile karşı karşıya kaldığını ve borçlu duruma düştüğünü, müvekkilinin babası sağ iken, kendisine söz konusu icra dosyası ile ilgili olarak aslında kendisinin böyle bir borcu olmadığını ve böyle bir şekilde nakit para alışverişinin olmadığını, oğlu olan …….’nün borçları olması sebebiyle bir takım kişilerin kendisini tehdit ederek, evrak imzalattığını beyan ettiğini, yaşlı olduğu için de şikayet etmekten korktuğunu, icra dosyasının açıldığını ve icra dosyasında işlemlerin devam ettiğini,……. İcra Müdürlüğü’nün ……. ve ……… esas sayılı icra dosyaları incelendiğinde, davaya konu senetlerden dolayı müvekkilinin babasının….. yılında yaklaşık…….yaşında iken, … isimli kişiden…… yılında yaklaşık …… TL ve ….. TL olmak üzere toplam ….. TL nakit borç aldığını, buna istinaden senet verdiğinden bahisle icra takibinin başlatıldığını, … tarafından, müvekkilinin babasına kesinlikle nakit para verilmediğini, müvekkilinin babasının o tarihte yeteri kadar mal varlığının olduğunu, kendisinin emekli ve yaşlı olduğunu, ticaretle de uğraşmadığını, böyle bir nakit alışverişinin mümkün olmadığını, müvekkilinin kendisi ve ailesi tarafından bu alacak konusu ile ilgili şikayet ve suç duyurularının olduğunu ve davalar açıldığını, bu davalarda zapta geçen beyanlar kül olarak değerlendirildiğinde, böyle bir borcun aslının olmadığının açıkça ortaya çıkacağını, …… CBS’nin ………. hazırlık nolu dosyasında, müşteki …. ifadesinde, kendisini arayan bir kişinin oğlunun kendilerine borcu olduğunu, ödememesi durumunda gelip dükkanlarına el koyacaklarını beyan ettiğini ve daha sonra da oğullarının kendisine belgeyi zorla imzalattığını, ancak içeriğini bilmediğini beyan ettiğini, …. CBS’nin …… hazırlık nolu dosyasında ise senet düzenleme tarihi itibari ile müvekkilinin kardeşi …. ile davalı … … birlikte hareket ettiklerine dair senet düzenlenme tarihi itibariyle facebook paylaşımlarının savcılığa sunulduğunu ve müvekkilinin şikayetçi olmadığını, aynı senetlere ilişkin olarak müvekkilinin ve 3. kişi konumunda bulunan ve hakkında tasarrufun iptali davası açılan …… davalıyı şikayeti üzerine, … CBS’de ……. sayılı davalı hakkında resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılan hazırlık dosyalarının devam ettiğini, söz konusu dosyalardaki beyanlara dikkat edildiğinde, ifadeler arasındaki çelişkiler ve beyanların böyle bir borç alışverişinin aslında olmadığını ve …. davalı ile birlikte hareket ettiğini açıkça gösterdiğini beyan ettiğini belirterek, menfi tespit taleplerinin kabulü ile ….. İcra Müdürlüğünün … ve …. esas sayılı müvekkilinin (murisi ….) borçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın belirttiği bütün hususların … CBS’nin …. soruşturma ve …. karar numaralı dosyasında da belirtildiğini, savcılığın yürüttüğü soruşturma neticesinde de kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiğini, davacı tarafça yapılan itirazların da reddedildiğini, davacı tarafın babasının hayattayken kendisine senedi zorla imzalattığı beyanının doğru olmadığını, davacının ….. tarihinde …. CBS’ye verdiği dilekçede babasının tehditle değil rızası ile danışıklı dövüş şeklinde imzaladığını (kabul etmemekle birlikte) şu sözlerle ifade ettiğini, …. Tanıştığı kişilerin …. , …, …. , …. ve … diye kişilerle tanışıp, tanıştığı kişilerle plan yapıp …. ve arkadaşlarının, babası olan … ile barıştıklarını, babasına … TL senet imzalatıp, babasına senin sattığın dükkanı ucuza sattın diye tapu iptal davası açalım diye kandırdıklarını, daha önceden bu şekilde senedin ….. alındığını iddia eden davacının şimdi de tehditle aldığını ifade ettiğini, davacının babasının söz konusu senetlerin tahsili için, müvekkilinin başlattığı icra takiplerine hiçbir itiraz etmediğini ve borcu kabul ettiğini, evinde yapılan haciz işlemlerinde de bizatihi kendisinin imzasının bulunduğunu, davacı tarafın, babasının ticaretle uğraşmadığını, böyle bir nakit alışverişinin olmadığını ve müvekkilinin mali durumunun bunu karşılayacak durumda olmadığını beyanlarının da gerçeği yansıtmadığını belirterek, davacı tarafın menfi tespit talebinin reddine karar verilmesini, icra takiplerindeki miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak taraflarına ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “…Davacının davaya konu senetler nedeniyle muris babasına para ödenmediği, senetlerin bedelsiz olduğu, davalıın bu miktar parayı ödeme imkanının bulunmadığı, muris babanında bu miktar paraya ihtiyaç duymadığı, gerekçesi ile borçlu olmadığının tespiti istemin yönünden yapılan değerlendirmede; davaya konu senetler üzerindeki imzaların muris tarafından inkar edilmediği, murisin …. tarihinde vefat ettiği , icra takibinin başlatıldığı …. yılından murisin vefat ettiği … tarihine kadar borcun inkar edilmediği, bu süreçte muris tarafından borçlu olmadığına dair bir dava açılmadığı, senetlerin bedelsizliğine ilişkin bir iddianının ileri sürülmediği, muris borçlunun yapılan haciz işlemine lişkin tutanakta dahi böyle bir iddiada bulunmadığı, tanık olarak dinlenen davacının kardeşi …’ın murisin …. terekesine sahip olmasına rağmen davalı savunmalarını doğrular beyanlarda bulunduğu, 6100 sayılı HMK 200 vd maddeleri gereği bedeli ….. TL yi geçen iddiaların yazılı delille ispatlanması gerektiği anlaşılmakla davacının bu yönden de ispat olmayan davasının reddine….” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin red kararını, davacının babası olan muris ….. zorla imzalatıldığı iddia edilen senetlere ilişkin senetlerin tanzim tarihi olan …. yılı ile murisin ölüm tarihi olan … yılları arasında muris tarafından söz konusu senetlere dayanılarak açılan takiplere itiraz edilmemesi ve söz konusu senetlere ilişkin herhangi bir suç duyurusunda bulunulmaması sebebine dayandırdığını, mahkemece gerekçeli kararın yalnızca yukarıda bahsedilen iki unsura dayandırılmış olmasına rağmen dosyanın akıbeti bakımından önemli olan icra dosyaları ile savcılık soruşturma dosyalarının gerektiği şekilde incelenmeden karar verildiğini, ayrıca …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında müvekkilinin babasının tanık olarak dinlendiğini, kendisinin beyanında davalı …’e olan borcunu kabul ettiğini ve oğlunu dükkandan çıkarmak amacıyla böyle bir ifade kullandığını belirttiğini, davalı tarafın davacının babasının zorla imzaladığını belirttiği belgenin senet olmayıp kira sözleşmesi olduğunu iddia ettiğini fakat yargılama boyunca söz konusu bu iddiasını destekler nitelekte bir delil ortaya koyamadığı gibi söz konusu iddiayı kesinlikle somutlaştıramadığını, kendisinin davaya konu senetleri tehdit altında imzalamış olup senetleri imzaladığı tarihte yaşının oldukça ilerlediğini ve emekli olduğunu, bu durum göz önüne alındığında kendisinin böyle bir borç altına girmeyeceğinin açıkça anlaşılacağını, şahsın böyle bir alışverişe girmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin babasının söz konusu icra takiplerinin başlatıldığı dönemde hem yaşlı olması hem oğullarıyla sıkıntılarının bulunması hem de oğlu … borçları nedeniyle tehdit telefonları alması sebebiyle korktuğunu ve bu sebeple söz konusu takiplere cevap vermediği gibi savcılığa da suç duyurusunda bulunmaktan çekindiğini, ancak müvekkilinin, babasının ölümünden sonra söz konusu borçla karşılaşınca ağır bir mağduriyete uğradığını ve gereken hukuki mücadeleye başvurduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi neticesinde ‘kaldırılmasını’ ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda ‘davanın kabulüne’ karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, toplam bedeli …. TL olan iki ayrı bonoya dayalı olarak başlatılan icra takiplerinden borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) istemine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/06/2019 tarih, 2017/19-839 Esas, 2019/690 Karar sayılı kararında, tereke elbirliği hükümlerine tabi olmakla birlikte, menfi tespit davasında mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, menfi tespit davasının terekedeki hakların korunmasına yönelik bir dava olduğu, mirasçılardan biri tarafından açılabileceği kabul edilmiştir.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir.
Karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir.Kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır.
Dava konusu senetler hakkında …. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mağdurun bir senedi vermeye mecbur edilmesi suretiyle yağma suçundan yürütülen …. soruşturma no.lu dosyada kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ve anılan karar kesinleşmiştir.
Davacı taraf, muris babasının senetler nedeniyle borçlu olmadığı yönündeki iddiasını yazılı ve kesin deliller ile ispatlayamamıştır. Öte yandan dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmamıştır. Muris …. tarihli ifadesinde geçen “Ben bu belgeyi zorla imzaladım.” cümlesinin dava konusu senetlerle bağlantısının bulunduğunun kabulüne elverişli hiçbir somut delil bulunmadığı gibi, ifade içeriği de senetlerle ilgili değildir. Bu nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken … TL istinaf başvurma harcı ile … TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/01/2023


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”