Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1346 E. 2021/1587 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1346
KARAR NO : 2021/1587

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2020
NUMARASI : 2019/547 Esas, 2020/52 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
YAZIM TARİHİ : 21/10/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/01/2020 tarih ve 2019/547 Esas, 2020/52 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkilinin ev aletleri, sandalye, masa ve sair imalat ve yapım sektöründe faaliyet göstermekte olan saygın bir firma olduğunu, müvekkilinin iş yerinin üst katında faaliyet gösteren elyaf işletmesinde çıkan yangın sonucunda itfaiye ekiplerinin yangın yerine intikal etmiş olduklarını, yangın söndürme işleminden dolayı aşağıya sızan suların müvekkilinin alt katta bulunan ve saklamak zorunda olduğu muhtelif defter ve belgelerine zarar vermiş olduğunu, zarar gören iş bu belgelerden 2019 yılına ait olanların kullanabilir şekilde kurtarıldığını, ancak şirketin kuruluşundan 2018 yılını da kapsayan şekildeki zamanlara ait olan ve geçmiş dönemlere ait olduğu için ayrı bir dolapta muhafaza edilen defter ve belgelerin, yangının söndürülmesi işleminden sonra rutubetin etkisi ile kullanılmaz hale gelmiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle şirketin kuruluşundan 2018 yılını da kapsayan şekildeki zamanlara ait olan ve geçmiş dönemlere ait defter ve belgelerin zayi olduğuna ve zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, davacı tarafça her ne kadar dava dilekçesinde öğrenme tarihi olarak 02/11/2019 tarihi belirtilmişse de, resen gözetilmesi gereken bu konuda bu beyana itibar edilmediği, dosyaya celp edilen …. Polis Merkezi Amirliğinin yangın olayına ilişkin tahkikat evraklarının incelenmesinde; davacı şirketin müdürü ….tarafından olaya ilişkin 25/06/2019 ve 27/06/2019 tarihlerinde iki kez ifade verildiği, şirket müdürünün bu ifadesinde aynen “Dün yani 26/05/2019 günü saat 10.00 sıralarında bahse konu dükkanımı kontrol ettiğimde işyerimde bulunan bütün resmi evraklar ve faturalar, itfaiye ekiplerinin yangına su ile müdehalesi sonucunda dükkanımı su bastı ve bütün fatura ve remi evrakların kullanılmaz ve okunmaz halde olduklarını gördüm. Olay yerine gelen olay yeri inceleme ekipleri tarafından da evrakların o hali fotoğraflandı” şeklinde beyanda bulunduğu, dolayısıyla ziyaın bu tarihte öğrenildiği, davanın ise bu tarihten yaklaşık 3 ay sonra açıldığı ve de hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğu, kaldı ki davacının basiretli bir işadamı gibi davranma yükümlülüğün bulunması ve de esasen olayın üzerinden 3 ay geçtikten sonra ziyaın öğrenildiğin iddia edilmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu düşünüldüğünde, bu yönüyle davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davacının 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde işbu davayı açmadığı sabit olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili, dava dosyasındaki somut vakıalar ve yasal mevzuat nazara alındığında verilen kararın haklı ve hukuki bir yanının olmadığını, TTK’ nun 82/7. maddesi gereğince; dava konusu defter, fatura ve sair belgelerin zarar gördüğü tarihin önemi, eldeki dava için “dava açma tarihi” açısından öneminin büyük olduğunu, mahkemece, bu noktada yani zararın öğrenildiği tarih açısından açısından yanılgıya düşüldüğünü, somut olarak hangi defter, resmi belge yada faturaların zarar gördüğünün mahkemece araştırılması, delillerin toparlanarak hukuka uygun karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçelerinden de anlaşılacağı üzere taleplerinin ayrı bir dolapta saklanan, 2018 ve geçmiş yıllara ait olan bazı defter, belge, fatura ve sair resmi evrakların zayi olduğuna ilişkin olduğunu, bu evrak ve belgelerin, izah ettikleri gibi ayrı bir dolapta saklandığını, iş bu belgeleri nemli şekilde mahkemeye getirebileceklerini, ancak mahkemece yanılgıya düşülerek zararı öğrenme tarihlerin, yangının çıktığı 25.06.2019 olarak kabul edildiğini, müvekkilinin kendi ifadesinde bütün evraklar dese dahi (yukarıda belirttiğimiz gibi böyle bir beyan olmamasına rağmen) beyan ve tutanaklarda somut olarak hangi resmi evrak ve belgelerin zarar gördüğünün belirtilmediğini, zaten zarar gören ve yangın tarihinde fark ettikleri ancak kullanılabilecek durumda olan evrak ve belgeleri dava dilekçelerinde belirttiklerini, ancak ifadelerde geçen bu evrak ve belgelerin somut davalarındaki evrak ve belgeler olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-ç bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/10/2021


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”