Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1340 E. 2023/80 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1340 – 2023/80
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1340
KARAR NO : 2023/80

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……….
ÜYE : ……..
ÜYE : ……….
KATİP : ……….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2021
NUMARASI : 2020/365 Esas, 2021/131 Karar

DAVACI : ……………
VEKİLLERİ : Av…………….
Av. ………..
DAVALI : 1-…………
2-……………
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
YAZIM TARİHİ : 13/01/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09/03/2021 tarih ve 2020/365 esas, 2021/131 karar sayılı kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile asıl borçlu …….. arasında ticari alım satımdan kaynaklanan borç ilişkisi olduğunu, ……… müvekkiline olan borcunu ödemediğini, bu nedenle borçlu ………. aleyhine ……… İcra Dairesinin ……… esas sayılı dosyası icra takibi başlatıldığını, bu aşamada borçlu ……… vefat ettiğini, borçluların yasal mirasçıları olan davalıların işbu icra takibine borçlu olarak dahil edildiklerini, davalılara ödeme emrinin gönderildiğini, davalıların yapılan icra takibine itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğunu, itirazın takibi uzatmak amaçlı olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların %…… oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, taraflar arasında akaryakıt satışına ilişkin ticari ilişki bulunduğu anlaşılmakta ise de, dosya kapsamında davacının ticari defterlerdeki alacak kayıtlarını destekler mahiyette, sevk irsaliyesi, mutabakat formu, teslim fişi vb. herhangi bir delil olmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı, davalılar mirasçı olduklarından yemin deliline dayanılmış olsa bile yeminin eda edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, muris borçlu ……… tarafından müvekkili şirkete kaşe ve imzalanarak verilen ve müvekkilinin alacaklı olduğunu gösteren ticari kayıtların mevcut olduğunu, dosyada yer alan fatura ve cari hesap ekstrelerinin borcun varlığını açıkça gösterdiğini, davalı tarafın mahkeme tarafından istenilmiş olmasına rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmadığını, bu nedenle kayıtların incelenemediğini, müvekkili şirket kayıtlarına göre, ……….. müvekkiline faiz ve fer’ileri hariç olmak üzere ……… TL borcu bulunduğunun sabit olduğunu, mahkemece yemin deliline dayanılmadığı ileri sürülmüş olsa da, dosyaya gönderilen ………. tarihli duruşmada verilen 2 nolu ara karar gereği, ………. tarihinde sunulmuş olan delil dilekçesinde yemin deliline dayanıldığını, mahkemece yapılan incelemenin eksik ve hatalı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesine dayanılarak düzenlenen faturaya bağlı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1 maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; faturaya konu hizmetin gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” kenar başlıklı 222 maddesinde;
(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” denilmiştir.
Bu düzenlemeye göre; tarafın tacir olup olmaması hususu ispat külfetinin yüklendiği taraf açısından önemli olup, bu anlamda öncelikle davalıların murisinin tacir araştırmasının yapılması, taraflar tacir ise HMK 222. maddesi kapsamında taraflara ticari defterlerini ibraz etmek için süre verilmesi ve bu doğrultuda tarafların ticari defterleri incelendikten sonra hüküm kurulması, taraflar tacir değil ise HMK 222/5 maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekirken talimat mahkemesince davalı yana ticari defterlerini sunması için usulüne uygun süre verilmediği, ihtaratın usulüne uygun bir şekilde yapılmadığı anlaşılmakla eksik araştırma ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-…….. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ………. tarih ve ………. esas, ……… karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden görülmesi için mahal mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda nazara alınmasına,
6-İşbu gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 13/01/2023

….
Başkan

……
Üye
….

…….
Üye
…..

…..
Katip
……

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”