Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1315 E. 2023/65 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1315 – 2023/65
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1315
KARAR NO : 2023/65

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …….
ÜYE : …….
ÜYE : ……..
KATİP : ……….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2021
NUMARASI : 2020/366 Esas, 2021/146 Karar
DAVACI : ……….
VEKİLLERİ : Av………..
Av…………
Av. ………..
DAVALI : 1-………..
VEKİLİ : Av. …………
DAVALI : 2-………..
VEKİLLERİ : Av. ………
Av. ………
Av. ……….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
YAZIM TARİHİ : 10/01/2023

Taraflar arasında görülen davada Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12/02/2021 tarih ve 2020/366 Esas, 2021/146 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı ….. Enerji Makina Elektrik San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, davacı ile davalı …. Enerji Ltd. Şti. arasında imzalanan satım sözleşmesi gereği . adet …. elektrikli istif makinesi için satım sözleşmesi yapıldığını, davacı tarafından malın bedelinin ödendiğini ve ürünün teslim alındığını, teslim alınan ürünün özellikle soğuk depolarda kullanılma özelliğinden ötürü tercih edildiğini, ancak makinenin soğuk hava deposunda kullanıma elverişli olmadığını, hiç kullanılmamasına rağmen makinenin paslanmış olduğunu, makinenin paslanmış ve soğuk hava deposuna uygun olmaması nedeniyle mal için ödenen bedelin iadesi istendiğini, teslim tarihinden itibaren makinede çok sık arızalar meydana geldiğini, davacı satıcı firmayı makinedeki ayıbı gidermesi için defalarca uyardığı halde makinedeki sorunun giderilemediğini belirterek satış sözleşmesinin feshine, ödenen bedelin davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. Makineleri A.Ş. vekili, davaya konu makinenin satış sözleşmesinin davacı ile diğer davalı ….. Ltd. Şti. arasında akdedildiğini, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği müvekkili şirkete herhangi bir husumetin yöneltilmesinin kabul edilemeyeceğini, dava konusu makinenin satışı diğer davalı Armada firması tarafından yapıldığından ve satış bedeli de diğer davalıya ödendiğinden husumet itirazında bulunduklarını, diğer davalı ile ….. arasında sadece yetkili satıcılık ilişkisi bulunduğunu, davacı tarafından talep edilen teknik destek çağrılarının müvekkili şirket tarafından tam anlamıyla karşılandığını, davalı şirketin dava konusu makineyi soğuk havada çalışabilme özelliği nedeniyle tercih ettiği iddiasını kabul etmediklerini, söz konusu makinanın soğuk havada çalışma özelliğine sahip olmadığını, sözleşmede makinanın bu özelliğe sahip olduğu yönünde herhangi bir bilgi yer almadığını, makinanın davacının hatalı kullanımı nedeni ile paslandığını ve arızalandığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …… Enerji Ltd. Şti. vekili, davacı firmaya istif makinesinin test edilerek çalışır vaziyette teslim edildiğini, teslim edildikten sonra ürünün soğuk hava deposunun kapısı önünde beklediğini, soğuk hava kapısı önünde yaz sıcağında depo kapısının açılıp kapanması ve sürekli sıcaklık değişiminin ürün üzerinde yoğuşmaya zaman içerisinde de paslanmaya neden olduğunu, davacı firma tarafından bir kaç kez arıza bildirimiyle teknik servis talebinde bulunduklarını, arızayı gidermek için bir takım parçaları tedarik etmek üzere firmadan ayrılan servis elemanlarının davacı tarafından içeriye alınmadığını, makinadaki arızanın teslimden sonra davacının elinde iken meydana geldiğini, davacının TBK 223. maddesinde belirtilen gözden geçirme yükümlülüğünü ihmal ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir,
Mahkemece, ….. tarihli karar ile dava konusu malın satış şartnamesinin incelenmesinden cold store olarak tabir edilen makinelerden olduğuna dair bir ibarenin olmadığı, ancak dava konusu makinanın cold store olmadığı halde soğuk havalarda da çalışma özelliği bulunduğu, dava konusu makine ile cold store makine arasındaki tek farkın kullanılan yağ olduğu, bunun dışındaki tüm parça ve aksamlarının aynı olduğu, dava konusu makinanın ….. tarihinde davacıya teslim edildiği, ….. ve …. tarihlerinde arıza bildirimlerinde bulunulduğu, ….. tarihli servis raporunda dava konusu makinanın yürümediği, yapılan kontrollerde fren bobinin aşırı korozyon nedeniyle sıkışma yaptığının belirlendiği, yine bilirkişi raporunda da dava konusu makinanın fren bobinin arızalı olması nedeniyle yürüyemez durumda olduğunun, aracın farklı bölümlerinde düşük düzeyde paslanma olduğunun belirtildiği, dava konusu ürünün soğuk hava depolarında çalışma özelliği bulunduğunun davalının teknik servis elemanınca da ifade edildiği, davacının ürünü teslim alırken soğuk hava deposonun henüz inşa halinde olduğu ve yine bu durumun davalı tanığı ….’in beyanıyla sabit olduğu, her ne kadar teknik şartnamede ürünün cold store olduğuna dair bir ibare olmasa dahi davalıların ürün satışından önce ürünün hangi amaçla kullanılacağına dair ve soğuk hava şartlarında kullanıldığı taktirde ne gibi önlemlerin alınacağına dair keşif yapmadıkları, bu konuda davacıyı bilgilendirmediklerinin anlaşıldığı, davacının üründen elde etmek istediği yararı alamadığı, aynı arızanın tekrarlandığı ve dava konusu ürünün arıza nedeniyle yürümediği, dava konusu malda gizli ayıp olduğu, davacının bu ayıbı öğrenmekle servise haber verdiği, ayıbın devamı üzerine bedelin iadesi için davalılara ihtarname gönderdiği, ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine iş bu davanın açıldığı, bu nedenle ayıp ihbarının süresi içinde yapılmadığına dair savunmanın yerinde olmadığı, ürünün kullanım amacı nazara alındığında meydana gelen arızanın kullanıcı hatası olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, dava konusu ürünün soğuk hava ortamında çalıştıktan sonra sıcak havaya geçtiğinde nemden dolayı paslanmalar olduğu ve ürünün yürüyen aksamının bu yüzden çalışmadığının anlaşıldığı, garanti süresi içinde üründe aynı sebeple 3 defa arıza meydana geldiği, bu arızanın giderilmediği, arızanın üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıp olduğu, davacının ürünü kullanmaması nedeniyle davacının davasında haklı olduğu, tüm bu nedenlerle davanın davalı ….. Ltd. Şti. yönünden kabulü ile dava konusu sözleşmenin feshine dava konusu ürünün iadesi ile satış bedelinin davalı ….. Enerji Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmesi gerektiği, davalı …. Makineleri A.Ş. ve davalı arasında bir sözleşme olmadığı, dosyaya garanti belgesinin ibraz edilmediği bu nedenle bu davalının garanti belgesinde garantör olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararının taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 09/01/2020 tarih, 2018/1451 Esas-2020/28 Karar sayılı ilamıyla, “…Davalılardan …. Enerji Mak. Ltd. Şti. ile davacı arasında araç alım satım sözleşmesi bulunduğu, diğer davalı …. Makineleri A.Ş.’nin ise satıma konu aracın distribütörü (ithalatçısı) olduğu anlaşılmaktadır. İthalatçı firmanın ayıplı araçtan ötürü sorumlu olması için araca ait garanti belgesinde garantör olarak imzasının bulunması gerekir. Mahkeme gerekçesinde dosyaya garanti belgesinin ibraz edilmediği, bu nedenle bu davalının garanti belgesinde garantör olduğunun ispat edilemediği belirtilmiştir. Ancak dosyada mevcut belgelere ve tanık beyanlarına göre dava konusu aracın garanti kapsamında tamir edildiği ve parça değişikliği yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalılar arasında düzenlenen …. tarihli sözleşmede de dava konusu aracın 1 yıl ya da 2000 çalışma saati (hangisi önce dolarsa) süresince garantili olduğu belirtilmektedir. Hem davacı şirket, hem de davalı …. Enerji Ltd. Şti., diğer davalı …. İstif Makineleri A.Ş.’nin zarardan sorumlu olması gerektiğini ileri sürmektedirler. Bu durumda dava konusu aracın garanti belgesinin mevcut olup olmadığı önem arzetmektedir. Mahkemece dava konusu araca ait garanti belgesinin bulunup bulunmadığı davacı ve davalılardan sorularak davalılardan …. İstif Makineleri A.Ş.’nin davada pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespit olunarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda üründeki arızanın soğuk hava deposuna giriş-çıkış yapılması sonucu elektromanyetik fren bobini üzerinde yoğuşmaya bağlı olarak paslanma nedeniyle ortaya çıktığı, davalı tanıklarının “dava konusu makinanın sıcak ortamdan soğuk hava deposuna giriş çıkış yapmasında bir sakınca olmadığı ifadesi dikkate alındığında davalı firmanın yoğuşmanın oluşturacağı sıkıntılara karşı önlem almasının gerekli olduğu belirtilmiştir. Buna göre raporun keşif sırasında tanık sıfatıyla beyanı alınan teknisyenin dava konusu makinanın cold store olmadığı halde soğuk havalarda da çalışma özelliği bulunduğu yönündeki ifadelerine dayalı olarak hazırlandığı anlaşılmaktadır. Oysa bilirkişi raporuna HMK 226. maddesindeki ifadeyle çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde ihtiyaç duyulur. Bilirkişi kurulunun dava konusu araç üzerindeki yoğuşmaya karşı önlem alınmasının gerekli olup olmadığı, aracın ayıplı sayılıp sayılmayacağı hususlarını sahip oldukları teknik bilgilerle izah etmeleri gerekmekte iken tanık beyanı ile izah ettikleri görüldüğünden söz konusu raporun yetersiz olduğu ve hükme esas alınamayacağı anlaşılmaktadır. Mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır. 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 353/1-a-6. maddesi gereğince kabulüne, yerel mahkemenin kararın kaldırılmasına..” karar verilmiştir.
Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde, …. tarihli karar ile, “…. Dava konusu malın satış şartnamesinin incelenmesinden cold store olarak tabir edilen makinalardan olduğuna dair bir ibarenin olmadığı ,ancak dava konusu makinanın cold store olmadığı halde soğuk havalardada çalışma özelliği bulunduğu dava konusu Makine ile cold store Makine arasındaki tek farkın kullanılan yağ olduğu bunun dışındaki tüm parça ve aksamlarının aynı olduğu, dava konusu ürünün soğuk hava depolarında çalışma özelliği bulunduğu bu durumun davalının teknik servis elemanınca da ifade edildiği, davacının ürünü teslim alırken soğuk hava deposonun henüz inşa halinde olduğu, her ne kadar teknik şartnamede ürünün cold store olduğuna dair bir ibare olmasa dahi davalıların ürün satışından önce ürünün hangi amaçla kullanılacağına dair ve soğuk hava şartlarında kullanıldığı taktirde ne gibi önlemlerin alınacağına dair keşif yapmadıkları bu konuda davacıyı bilgilendirmedikleri anlaşılmakla, bu durumun ise makine üreticisinin söz konusu istif makinesi ile ilgili bilgileri paylaştığı web sitesinde yer alan soğuk ortamda çalışabileceğine dair tasarım kriterlerini sağlayamamasından kaynaklanmış olduğu, davacının üründen elde etmek istediği yararı alamadığı , aynı arızanın tekrarlandığı ve dava konusu ürünün arıza nedeniyle yürümediği tüm bu nedenlerde dava konusu malda gizli ayıp olduğu davacının bu ayıbı öğrenmekle servise haber verdiği ayıbın devamı özerine bedelin iadesi için davalılara ihtarname gönderdiği ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine iş bu davanın açıldığı, bu nedenle ayıp ihbarının süresi içinde yapılmadığına dair savunmanın da yerinde olmadığı gibi ürünün kullanım amacı nazara alındığından meydana gelen arızanın kullanıcı hatası olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, tüm bu nedenlerle dava konusu ürünün soğuk hava ortamında çalıştıktan sonra sıcak havaya geçtiğinde nemden dolayı paslanmalar olduğu ve ürünün yürüyen aksamının bu yüzden çalışmadığı anlaşılmakla ,garanti süresi içinde üründe aynı sebeple 3 defa arıza meydana geldiği bu arızanın giderilmediği ve üretim hatasından kaynaklanan bu gizili ayıp nedeniyle davacının ürünü kullanmaması nedeniyle davacının davasında haklı olduğu tüm bu nedenlerle davanın davalı ….. Ltd. Şti. yönünden kabulü ile dava konusu sözleşmenin feshine dava konusu ürünün iadesi ile satış bedelinin davalı …. Enerji Ltd. Şti’den tahsiline karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle davalı …. A.Ş. hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Armada Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı …. Enerji Mak. Elk. San. Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; kaldırma kararı üzerine yerel mahkeme tarafından her ne kadar dosya yeni esasa kaydedilerek yeniden bilirkişi raporu alınmış ise de, kaldırma kararındaki gerekçelerin hiçbirisi konusunda yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın, aynı minvaldeki kararın yeniden verildiğini, yani ikinci defa verilen işbu istinaf konusu karar ile kaldırılan ilk karar arasında sonuç ve gerekçe açısından hiçbir farklılık bulunmadığını, kaldırma kararında, diğer davalı …. İstif Mak. A.Ş.’nin, garanti belgesinde garantör olarak sorumlu olduğunu bildiren imzasının var olup olmadığının tespiti için garanti belgesinin mevcut olup olmadığının araştırılması gerektiğinin bildirildiğini, ancak davacı tarafın garanti belgesini sunmadığını, yine kaldırma kararında “dava konusu araç üzerinde yoğuşmaya karşı önlem alınıp alınmadığı, önlem alınmasının gerekli olup olmadığı, aracın ayıplı sayılıp sayılmayacağının teknik bilgilerle izah edilmesi gerekirken tanık beyanlarıyla tespit edildiği için hükme esas alınamayacağı”nın bildirildiğini kaldırma kararı sonrası yapılan yargılamada yeniden rapor alındığını, raporda aynı hataların yine yapıldığını ve yeniden aldırılan raporda pek çok çelişkili ifade ve tespit olmasına, hükme esas alınamayacak nitelikte bir rapor olmasına rağmen, yine aynı gerekçelerle, aynı kararın verildiğini, raporun sonuç kısmında çelişkili ifadelere yer verilmiş ise de BAM’ın kaldırma gerekçesinin cevabı, raporda açıklanmış ve mahkemece, kaldırma kararında araştırılması istenen hususlara cevap verilmek suretiyle karar tesis edilmesi gerekmekte iken yeterli gerekçe gösterilemeden aynı kararın yeniden verildiğini, ayrıca mahkemece verilen kararda, “sözleşmenin iptaline, ….TL.nin davacıya ödenmesine; sözleşmeye konu makinenin davalıya iadesine” şeklinde hüküm kurulmasına rağmen müvekkil lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; garanti belgesi düzenleme ve verme yükümlülüğünün, üretici ve ithalatçı firmalara ait olduğunu, davalı Armada Enerji Makineleri’nin, garanti belgesinin taraflarınca sunulmadığından bahisle, davanın, diğer davalı yönünden husumetten reddedildiği yönündeki beyanlarının kabul edilemeyeceğini, işbu nedenle diğer davalı ….. Makineleri A.Ş.’nin de, davalı Armada ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulması gerektiğini, davalı …. Enerji Makineleri’nin, dava konusu makineye ait garanti belgesinin taraflarınca sunulmaması nedeniyle, diğer davalıya yöneltilen davanın husumetten reddedilmesini, müvekkilin kusuru gibi gösterdiğini oysa bu durumda ispat yükümlülüğünün davalılarda olduğunu, ayrıca garanti belgesinin bulunmaması durumunda dahi, davalıların bu yükümlülüklerini yerine getirmemelerinin neticesi olarak yine sorumlu olduklarını, …. tarihli …. R.G. Nolu Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği’nin, Üretici, İthalatçı ve Satıcının Sorumluluğu başlıklı 14. maddesinin ‘Üretici veya ithalatçılar, yetkili servis istasyonlarının ayrı bir tüzel kişiliği olsa dahi, satış sonrası hizmetlerin sağlanmasından ve yürütülmesinden yetkili servis istasyonları ile birlikte müteselsilen sorumludur.’ hükmünü haiz olduğunu, dolayısıyla, davalıların garanti belgesinin varlığı ya da yokluğu durumunda dahi sorumluluklarının bulunduğunu belirterek, izah edilen nedenlerle, diğer davalı ….. Makineleri A.Ş.’nin de, davalı Armada ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulmasını, bu doğrultuda yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, satılanın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi talebine ilişkindir.
Mahkemece Dairemizin kaldırma kararı ve bilirkişi raporuna istinaden yazılı gerekçe ile, davalı …. Enerji Mak. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulüne, diğer davalı …. İstif Makineleri A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ….. tarihli raporda, dava konusu istif makinesinde meydana gelen arızanın garanti süresi içerisinde gerçekleştiği, makinenin gizli ayıplı olduğu ve ayıp ihbar önellerine uyulduğu bildirilmiş olup, alınan rapor Dairemizce usul ve yasaya uygun ve denetime elverişli bulunmuştur. Bu nedenle davalı …. Enerji Mak. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
Ne var ki Dairemizin 09/01/2020 tarih, 2018/1451 Esas, 2020/28 Karar sayılı kararında, davalı ….. İstif Makineleri A.Ş.’nin ise satıma konu aracın diströbütürü (ithalatçısı) olduğu, ithalatçı firmanın ayıplı araç nedeniyle sorumlu olması için araca ait garanti belgesinde garantör olarak imzasının bulunması gerektiği belirtilmiş ise de;
….. . Hukuk Dairesi’nin ….. tarih, ….. Esas, …. Karar sayılı kararında; “Bölge Adliye Mahkemesince ayıba dayalı hakların üretici ve kendi markası ile ürünü pazarlayan şirkete karşı ileri sürülemeyeceği, davalılar tarafından ürünle ilgili garanti de verilmediğinden bu davalıların sorumlu tutulamayacağı da belirtilmiştir.
…. gün ….. esas ve …. karar, …. gün …. esas ve ….. karar, …. gün …… esas ve …. karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, üretici ile alıcı arasında bir sözleşme ilişkisi yoktur. Ancak öğretide ve uygulamada üretici ile zarar gören arasında böyle bir bağ olmasa bile üreticinin sözleşme dışı sorumlu tutulabileceği, Türk Hukukunda üreticinin sorumluluğuna ilişkin özel bir sorumluluk düzenlenmemişse de (Yasa koyucu bu konudaki yasa boşluğunu görerek …. tarihinde yürürlüğe giren 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu ile üreticinin sorumluluğu hüküm altına alınmış ve bu konudaki yasa boşluğu giderilmiştir.) bu konuda Borçlar Kanunu’nun 41. (6098 sayılı TBK’nın 49.) maddesinin 1. fıkrasındaki hükmün uygulanabileceği kabul edilmiştir. Bu madde hükmü uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Üreticinin buradaki sorumluluğu kusur sorumluluğudur. Üretici bulunduğu faaliyet gereği hukuk düzenince gerekli olan ve kendisinden beklenebilen tüm özeni göstermesi, önleyici tedbirler alması gerekir.
Üreticinin sorumlu tutulabilmesi için taraflar arasında akdi ilişki bulunması da zorunlu değildir. Üretici BK’nun 41. madde hükmü uyarınca meydana gelen haksız fiilden sorumludur. Ürün ile üretici (Üreticinin fiili ile üründeki ayıp nedeniyle meydana gelen zarar.) arasında uygun illiyet bağı bulunduğu takdirde üretici meydana gelen zararı tazminle yükümlüdür.
….. Hukuk Dairesi’nin ….. gün, …. esas ve ….. karar, …. gün ….. esas ve ….. karar, …. gün ….. esas ve ….. karar, ….. Hukuk Dairesi’nin …. gün ….. esas ve ….. karar, ….. gün ….. esas ve ….. karar, …. Hukuk Dairesi’ ….. gün, ….. esas ve ….. karar, ….. gün …. esas …. karar sayılı kararlarında da üreticinin ayıplı maldan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu olduğu belirtilmiştir.” biçiminde vurgulandığı üzere somut olayda da aldırılan bilirkişi raporu ile makine üzerinde oluşan yoğuşmanın makinenin değişik aksamlarını sıvı fazındaki suya maruz bıraktığı, ortaya çıkan bu suyun ise metal aksamları hızlı bir şekilde korozyona uğrattığı, bu durumun ise makine üreticisinin söz konusu istif makinesi ile ilgili bilgileri paylaştığı web sitesinde yer alan soğuk ortamda çalışabileceğine dair tasarım kriterlerini sağlayamamasından kaynaklanmış olduğu, bu sebepten dava konusu istif makinesinde gizli ayıp olduğunun tespit edildiği, bu durumda üreticinin fiili ile üründeki ayıp nedeniyle meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağı bulunduğu ve üreticinin meydana gelen zararı tazminle yükümlü olduğu, davalıların meydana gelen zararlardan müteselsilen sorumlu oldukları gözetilerek her iki davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı ….. Enerji Mak. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile yeniden hüküm kurularak davanın tümden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A-)1-Davalı ….. Enerji Makina Elektrik San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafından yatırılması gereken ….. TL istinaf karar harcından peşin alınan …. TL ve ….. TL’nin mahsubu ile bakiye ….. TL harcın davalı ….. Enerji Makina Elektrik San. Tic. Ltd. Şti.’ den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
B-)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-….. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen …. tarih ve ….. Esas, …. Karar sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davacı tarafından yatırılan …. TL maktu istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
C-) 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurularak,
Davanın KABULÜNE,
….. tarih …. seri nolu faturaya istinaden davacı ve davalı ….Enerji Makina Elektrik San. Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen satış sözleşmesinin iptaline,
….. TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
…. tarih, ….. seri nolu faturaya konu ….. Elektrikli …. seri nolu istif makinesinin davalı …. Enerji Makina Elektrik San. Tic. Ltd. Şti.’ye iadesine,
Karar tarihi itibariyle alınması gereken ….. TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan ….. TL harcın mahsubu ile bakiye ….. TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Davacılar vekili tarafından yatırılan toplam ….. TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca ….. TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından Uyap kayıtlarına göre sarf edilen ….. TL tebligat gideri, ….. TL bilirkişi gideri, …. TL keşif gideri olmak üzere toplam ….. TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
HMK.’nın 333.maddesi uyarınca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın yatıran tarafa iadesine,
HMK’nın 353/4. maddesine uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere, 10/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan
…..
e-imzalıdır.
…..
Üye
…….
e-imzalıdır.
…….
Üye
…….
e-imzalıdır.
……
Katip
…….
e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”