Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/130 E. 2022/860 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/130
KARAR NO : 2022/860

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2020
NUMARASI : 2018/202 Esas, 2020/638 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
YAZIM TARİHİ : 13/05/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/09/2020 tarih ve 2018/202 Esas, 2020/638 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; …. Büyükşehir Belediyesi’nin ….tarih ve … karar sayılı meclis kararı ile Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Artıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nde belirtilen işlerin yürütülmesi işinin müvekkili şirkete devredildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 31.08.2015 tarihinde “Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme kapsamında davalının müvekkili şirkete 151.128,00 TL ödemesi gerektiğini, davalıdan sözleşme tarihinden sonra 113.890,00 TL alındığını, geriye kalan bedelin ödenmediğini, alacağın tahsili için ….. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili ; müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin 64.345 metreküp hafriyatın depolama bedeli olan 113.890,65 TL’yi eksiksiz ödediğini, davacının sözleşmede ve tarafların sözlü mutabakatında belirtilmeyen 21.008,18 metreküp kübaj miktarına tekabül eden bedeli 37.184,47 TL’yi neye istinaden talep ettiğinin anlaşılamadığını, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; 22/07/2019 havale tarihli raporunda işin tamamının 85.383,180 m3 olduğu, davalı tarafından davacıya 64.345 m3 üzerinden ödeme yapıldığı, aradaki farkın 21.038,18 m3 olması dolayısıyla 1,77 TL biri bedeli üzerinden hesaplandığında davacının 37.237,26 TL tutarındaki hafriyat yönetim bedeli talebinin ödenmesi gerektiği yönünde kanaat belirtildiği gerekçesiyle rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin hatalı incelemelerin yer aldığı bilirkişi raporlarını hükme esas aldığını, raporun hükme esas alınmasının müvekkili şiketin ciddi şekilde zararlara uğramasına neden olduğunu, bilirkişi raporunda belirtilenin aksine müvekkili şirketin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bu kapsamda davalıya sözleşmede belirtilen 64.345 m3 hafriyat toprağı depolama bedeli olan 113.890,65 TL’yi, 28.08.2015 tarihinde 63.895,00 TL ve 31.08.2015 tarihinde 50.000,00 TL olarak eksiksiz şekilde ödediğini, nitekim bu husus ….Danışmanlık tarafından dava dilekçesinde ikrar edildiğini, müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, bilirkişi raporunda da açıkça tespit edildiği üzere, taraflar arasındaki sözleşme 64.345 M3 üzerinden imzalandığını, bu miktar dışındaki atıklarla ilgili olarak tarafların herhangi bir anlaşması, kabulü veya onayı bulunmadığını, taraflar arasında mutabakata varılmayan miktar ile ilgili olarak da bedelin MAZ’dan talep edilmesinin hukuken hiçbir geçerliliği olmadığını, nitekim ….Danışmanlık da söz konusu miktar kalemleriyle ilgili herhangi bir açıklama yapmadığını, herhangi bir somut belge de sunamadığını, davalının sözleşmenin her aşamasında olduğu gibi sözleşme tutarı belirleme aşamasında da sözleşmeye kendi iradesini yansıttığını, buna rağmen davalının kendi irade ve beyanıyla çeliştiğini, sözleşmede yer almamasına rağmen müvekkilinden haksız olarak ek ödeme talebinde bulunduğunu, davacının neye göre hesaplandığı belli olmayan, muaccel ve likit olmayan hayali bir alacak için, tamamen haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlattığını, buna rağmen mahkemenin haksız takibe ilişkin icra inkar tazminatı istemini kabul ettiğini ve davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu, yerel mahkemenin taraflar arasındaki sözleşmeyi görmezden gelerek kurduğu hüküm hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava hafriyat depolama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.

Davacı taraf, taraflar arasında imzalanan “Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Sözleşmesi” kapsamında davalıya atık depolama hizmeti verdiğini, vermiş olduğu hizmetten kaynaklanan alacağın bir kısmının ödenmediğini, ödenmeyen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmekte, davalı taraf ise sözleşmeden kaynaklanan tüm borçlarını ödediğini savunarak davanın reddini talep etmektedir.

Taraflar arasında imzalanan “Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Sözleşmesi”nin incelenmesinde; sözleşmenin 4/1-e maddesinde atık üreticisinin atıklarını belediyenin veya mülki amirin izin verdiği geri kazanım ve depolama tesisi dışındaki yerlere dökmemekle yükümlü olduğunun belirtildiği, sözleşmenin 4/2-d maddesinde işletmecinin depolama sahasına getirilen atığın miktarı, cinsi, üretim yeri, getiriliş tarihi ve araç plakası gibi bilgileri düzenli ve doğru olarak kayıt altına almakla yükümlü olduğu, 5. maddesinde hafriyat toprağının …. Büyükşehir Belediyesi’ne ait …. Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Depolama Tesisine veya …. Büyükşehir Belediyesi, ilgili belediyeler ve işletmecinin göstereceği yerlerde depolanacağı, atık üreticisinin bu yerler dışında çıkan hafriyat toprağı ve yıkıntı atıklarını dökemeyeceği, biriktiremeyeceği ve satamayacağı, 6. Maddesinde depolama ücretinin ….Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’nın depolama tesisi, yol, altyapı ve parklara dökülen hafriyat toprağı, inşaat yıkıntı atıkları döküm ücreti olarak belirlemiş olduğu ücret tarifesi üzerinden döküm yapacak araçların birim fiyatı üzerinden ve hafriyat yapılan alanın topografik olarak ölçümlenmesi sonucu oluşan m3 cinsinden oluşan miktara göre hesaplanacağı belirtilmiştir. Davacı taraf, çıkan hafriyatla ilgili kayıtlara ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiştir. Ancak, dava dışı …. Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve davalı yüklenicinin de imzasını taşıyan hakediş cetvelinde 77.078,55 m3 enkaz nakli ve depolama işi yapıldığı belirtilmiştir. Bu durumda davacı tarafça yapılan depolama işinin miktarının 77.078,55 m3 olduğunun kabulü gerekmekte olup, davalının hakediş cetvelinde belirtilen miktarın bir kısmını sözleşmeye aykırı olarak tarım arazilerine naklettiği yönündeki savunmasını ispatlaması gerekir. Davalı taraf, hafriyatın bir kısmının tarım arazilerine nakledildiğini ispatlayacak herhangi bir delil sunmamıştır. Bu nedenle mahkemece Dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.860,57 TL harçtan peşin alınan 635,92 TL harç mahsup edilerek bakiye 1.224,65 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/05/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”